ONLİNE ÖDEME YAPMAK İÇİN TIKLAYIN

hukuki ilişkiler çerçevesinde her edimin ifa edilmemesi, tek başına dolandırıcılığın varlığını göstermemektedir.

Yargıtay 15. Ceza Dairesi 02/04/2014 gün ve 2012/21520E. , 2014/6138K. sayılı kararında; katılan şirketle internet aracılığıyla bağlantı kurarak ticari ilişkiye giren ve ton başına 173 ABD doları fiyatla toplam 120.000 ton kükürt satmayı taahhüt eden sanığın, kendisine ödeme yapılmasına rağmen taahhüdünü yerine getirmediği olayda, eylemin alacak borç ilişkisi çerçevesinde hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğu ve bu nedenle dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığına karar vermiştir. Yargıtay 23. Ceza Dairesi de 02/03/2016 gün ve 2015/5424E. , 2016/2201K. sayılı kararında; “Sanığın....İşlem isimli firmanın yetkilisi olduğu, muhasebecisinin katılan şirkete ait otelde yer ayırttığı, yapılan masrafları şirketin ödeyeceğini beyan eden sanığın, masrafları ödemeyerek katılan şirketi 1.700 TL zararı uğrattığı bu şekilde dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan somut olayda; herhangi bir hile unsuru kullanılmadığı, anlaşmazlığın hukuki ihtilaf niteliğinde olduğu gerekçeleriyle unsurları itibariyle oluşmayan dolandırıcılık suçundan verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 02/03/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.” şeklinde hüküm tesis etmiştir.