ONLİNE ÖDEME YAPMAK İÇİN TIKLAYIN

hileli davranışlar bir bilişim sistemi kullanılmak suretiyle gerçek kişiye karşı gerçekleştiriliyor ve yarar, bir insanın iradesine etki edilmesi neticesinde elde ediliyorsa nitelikli dolandırıcılık suçu oluşur

Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun bir kararına konu olan; PTT müdürlüğü otomasyon bölümünde bilgisayar teknisyeni olarak görev yapan sanığın birden fazla il ve ilçede yer alan PTT merkezlerinden kabul işlemi yapılan bir kısım para havaleleri tutarlarına, PTT’nin online veri tabanına girilmek suretiyle rakam ilave ederek ödeme merkezlerince gerçekte havale edilenden 10 veya 100 kat daha fazla tutarda ödeme yapılmasını sağlaması ve diğer sanığın da değiştirilen bu verilere göre yapılan havale miktarlarını çekmesi suretiyle yarar sağlanan olayda; ilk derece mahkemesi TCK md.158/1-e’de yer alan kamu kurumunun zararına işlenen dolandırıcılık suçuna hükmetmiş, Yargıtay özel dairesi ise menfaat temin eden sanıkların eylemlerinin tamamen bilişim ortamında gerçekleştirilmiş olması, gerçek kişiye karşı yöneltilen her hangi hileli bir davranışın bulunmaması nedeniyle TCK md.244/4’de yer alan bilişim suçunun oluştuğuna hükmetmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise somut olayda sanıkların eylemini bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçu olarak nitelendirmek suretiyle itirazda bulunmuştur. Yargıtay Ceza Genel Kurulu her ne kadar zamanaşımı sebebiyle kamu davasının düşmesine karar vererek esasa yönelik bir inceleme yapmamışsa da, somut olayda icra edilen eylemin suç vasfına değinmek de fayda vardır. Somut olayda sanıklar, PTT merkezlerinden kabul işlemi yapılan bir kısım para havale tutarlarına bilişim ortamında müdahale etmek suretiyle rakam ilave ederek ödeme merkezlerinde çalışan ve ödemeyi yapmakla görevli gerçek kişi memurlara hileli hareketlerde bulunmuşlardır. Değiştirilen havale tutarlarını görerek aldatılan ve sakatlanmış iradeyle ödemeyi yapan memurlar, PTT aleyhine bilişim sistemleri üzerinden dolandırılmıştır. Zira burada değiştirilen havale tutarlarını çekmeye gelen diğer sanığa, PTT memuru tarafından sakatlanmış da olsa rıza ile yapılmış bir ödeme işlemi, diğer bir deyişle tasarruf işlemi söz konusudur. Dolayısıyla hileli eylemin bilişim sistemleri üzerinden memurlara yönetilmesi ve PTT’nin zararına olacak şekilde gerçekleştirilmesi nedeniyle hem TCK md.158/1-e hem de md.158/1-f’de yer alan nitelikli dolandırıcılık suçları gerçekleşmiştir. Bununla birlikte sanıkların, PTT’nin bilişim sisteminde yer alan verileri üzerinde TCK md.244/2’de tanımlanan “verileri değiştirmek” fiilini gerçekleştirerek haksız yarar sağlamaları TCK md.244/4’ün unsurlarını da oluşturmaktadır. Fakat TCK md.244/4’ün tali bir norm olması özelliği nedeniyle, failler hakkında TCK md.158/1-e,f bentleri üzerinden hüküm tesis edilmelidir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu 25/05/2010 gün ve 2010/11-25E. , 2010/123K