‘‘kamuya mal olmuş kişi’’ kavramı üzerinde ayrıca durmak gerekmektedir. Bu grupta yer alan kişilerle diğer kişilerin haber konusu olması farklı anlamlar taşımakta ve farklı şartlara tabi olmaktadır534 . Şüphesiz kamuya mal olmuş kişilerin de özel hayatı bulunmaktadır, bu kişilerin tanınmış olmaları özel hayat alanlarına girilmesi için yeterli değildir. Fakat bu kişilerin özel hayatları sıradan kişiler kadar geniş tutulmamalıdır, sahip oldukları özel hayat alanlarının sınırları toplum menfaatine göre değerlendirilmelidir. Eğer bu kişiler toplumun onlara güven duymasına layık değillerse, toplumun bu durumu bilmesinde fayda vardır. Siyasetçiler, sanatçılar, sporcular, bilim adamları için böyle bir durum söz konusudur.
‘‘…salt gazetecilik mesleğini icra etmek, meslek mensubuna, kişilerin özel hayatlarına koşulsuz ve sınırsız şekilde müdahalede bulunma hakkı vermez. Bilinmesinde kamu yararı olan bir bilgiye ulaşmak saikiyle hareket edilmesi ya da tesadüfen böyle bir bilginin öğrenilmiş olması halinde dahi bu sonuç değişmez. Aynı şekilde; Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar, milletvekilleri, politikacılar, bürokratlar, diplomatlar, bilim adamları, sanatçılar, sporcular gibi içinde bulundukları konum, mesleki faaliyetleri veya görevleri nedeniyle kamuoyu tarafından tanınan kişilerin, özel hayatlarının dokunulmaz ve gizli alanlarının, toplumda yer alan diğer kişilere oranla, daha sınırlı olması, bu kişilerin özel hayatlarına, ağır, ölçüsüz ve haksız müdahalede bulunulabileceği anlamına gelmez. Aksinin kabulü, kişilerin özel hayatlarını, Anayasal ve yasal korumadan yoksun bırakır. Basın ve yayın organları; bilgi edinme, bilgiyi yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma haklarını kullanırken ve habere ulaşmada, kamu yararını gözetmek zorunda oldukları gibi, haber içeriğinin görünür gerçeğe uygun ve güncel olup olmadığını özenle irdelemek, haberin verilişinde tahkir edici bir dil kullanmayıp, ölçülülük ilkesine de uygun davranmak mecburiyetindedirler…’’ (Yargıtay 12. Ceza Dairesi, 28.04.2014, 2013/17301 E., 2014/10228 K.)