ONLİNE ÖDEME YAPMAK İÇİN TIKLAYIN

İmar Kirliliğine Neden Olma suçlar için dava zamanaşımı süresinin kesilmesi halinde yetişkinler için en fazla dört yıl daha yani toplamda on iki yıl dava zamanaşımı söz konusu olabilecektir

“...Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanık Erkan Duran hakkında imar kirliliğine neden olma suçundan zamanaşımı süresince hüküm kurulabileceği değerlendirilerek dosya görüşüldü: KARAR : Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-) 5237 Sayılı TCK'nın 66/1-e maddesinde, beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl geçmekle kamu davasının düşeceği şeklinde düzenlemeye yer verildiği, aynı kanunun 67/2. maddesinde a) şüpheli veya sanıklardan birinin savcı huzurunda ifadesinin alınması veya sorguya çekilmesi, b) şüpheli veya sanıklardan biri hakkında tutuklama kararının verilmesi, c) suçla ilgili olarak iddianame düzenlenmesi, d) sanıklardan bir kısmı hakkında da olsa, mahkûmiyet kararı verilmesi, hallerinden birinin gerçekleşmesi durumunda dava zamanaşımının kesileceği, 67/3. maddesinde dava zamanaşımı kesildiğinde, zamanaşımı süresinin yeniden işlemeye başlayacağı, bununla birlikte dava zamanaşımını kesen birden fazla nedenin bulunması halinde, zamanaşımı süresinin son kesme nedeninin gerçekleştiği tarihten itibaren yeniden işlemeye başlayacağı, ancak 67/4 maddesine göre ise dava zamanaşımı süresinin kesilmesi halinde dava zamanaşımına dair sürenin en fazla yarısına kadar uzayacağı, sanıkların sorgusunun 21/01/2011 tarihinde yapıldığı ve dava zamanaşımı süresini kesen son nedenin sanıkların sorgusunun yapılmasıyla gerçekleştiği anlaşılmakla, sanıklar hakkında suç tarihinden itibaren uygulanması gereken 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımı süresi ile son kesen işlem olan sanıkların sorguları sonrası 8 yıllık olağan dava zamanaşımı süresinin dolmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde hükümler kurulması, ...” (Yargıtay 18. Ceza Dairesi’nin 16.4.2018 tarih ve E. 2018/957 K. 2018/5524 no’lu kararı)