SENEDİN YAĞMASI
Senedin yağmasını düzenleyen TCK m. 148/2’de “Cebir veya tehdit kullanılarak mağdurun, kendisini veya başkasını borç altına sokabilecek bir senedi veya var olan bir senedin hükümsüz kaldığını açıklayan bir vesikayı vermeye, böyle bir senedin alınmasına karşı koymamaya, ilerde böyle bir senet hâline getirilebilecek bir kâğıdı imzalamaya veya var olan bir senedi imha etmeye veya imhasına karşı koymamaya mecbur edilmesi hâlinde de aynı ceza verilir” hükmüne yer verilmiştir.
Senedin yağması suçunun konusunu “borç doğurucu bir senet” oluşturur. Senet kavramı sözlükte, “hukuki bir işlemi veya bir olayı belgelemek için yazılmış, resmî bir makam tarafından onaylanmış veya kendine karşı delil oluşturan kimse tarafından imza edilmiş yazı” olarak tanımlanmıştır . Senet, kişinin malvarlığında eksilmeye sebep olan, borç doğurucu veya mevcut olan bir borcu ortadan kaldıran veya azaltan bir hakkın doğumuna, sona ermesine, devrine, tecdidine veya değiştirilmesine ilişkin her türlü belgedir . Madde gerekçesinde yağma suçuna konu olan senedin imzalayan kişi açısından “borç doğurucu” nitelikte olması gerektiği belirtilmiş ve borç doğurucu kavramından ne anlaşılması gerektiği açıklanmıştır: “Bu borç, para borcu olabileceği gibi, bir işi yapmaya veya yapmamaya, bir taşınmazını hibe etmeye, kira ile oturulan bir binayı boşaltmaya, var olan bir borca kefil olmaya da ilişkin olabilir. Bir alacağı tahsil etmemeye, herhangi bir davayı açmamaya, vasiyetnamesini değiştirmemeye yönelik bir vaadi içeren yazılı beyanlar da “borç doğurucu” senet sayılırlar. Şu hâlde mağduru iktisaden değerlendirmeye elverişli olan bir hakkını kullanmamasına yol açan her türlü belge, borç doğurucu senet tanımına girer”. Buna göre senedin konusunu oluşturan borcun “para borcu” olması zorunlu değildir. İmzalatılan ya da imha edilen belgenin, mağdurun kendisinin veya başkasının malvarlığında azalma meydana getirebilecek veya iktisaden değerlendirmeye elverişli bir hakkın kullanılmasını engelleyici nitelikte olması yeterlidir . Seçimlik hareketli bir suç olan senedin yağması suçu TCK m. 148/2’ye göre “borç doğurucu bir senedi veya var olan bir senedin hükümsüz kaldığını açıklayan bir vesikayı vermek, böyle bir senedin alınmasına karşı koymamak, ilerde böyle bir senet hâline getirilebilecek bir kâğıdı imzalamaya veya var olan bir senedi imha etmeye veya imhasına karşı koymamaya mecbur kılmak” seçimlik hareketlerinden biri ile işlenebilen bir suçtur . Suçun maddi unsuru olarak sayılan “bir senedi vermeye mecbur edilme”, “var olan bir senedin hükümsüz kaldığını açıklayan bir vesikayı vermeye mecbur edilme”, “senedin veya var olan bir senedi hükümsüz kılan bir belgenin alınmasına karşı koymamaya mecbur edilme”, “ileride senet hâline getirilebilecek bir kâğıdı imzalamaya mecbur edilme”, “var olan bir senedi imha etmeye veya imha edilmesine karşı koymamaya mecbur edilme” hareketleri dışındaki bir hareketle senedin yağması suçu işlenemez . Senedin yağması suçunda -klasik yağma suçunda olduğu gibi- manevi unsur kast olduğu için TCK m. 148/2’de sayılan ve cebir veya tehdit kullanılarak yapılan bu hareketlerin bilerek ve isteyerek gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Klasik yağma suçuna ek olarak senedin yağması suçunda, failin senedin borç doğurucu olmasına yönelik kastı da olmalıdır. Senedin yağması suçunun oluşması için senedin dolu ya da boş olmasının önemi yoktur. İmzalanan, verilen ya da imha edilen senet, bir borcun doğumuna ya da iktisaden değerlendirmeye elverişli olan bir hakkın kullanılmamasına neden oluyorsa, boş olsa da yağma suçuna konu olabilir. Senedin yağması suçunun oluşmasında cebir veya tehditle imzalanan, verilen senedin kullanılıp kullanılmaması da önemli değildir. Öyle ki, cebir veya tehditle alınan senedin kullanılması durumunda faile, diğer koşullar da mevcutsa, sahte belgeyi kullanma suçundan ayrıca ceza verilir . TCK m. 148/2’de “Cebir veya tehdit kullanılarak mağdurun, kendisini veya başkasını borç altına sokabilecek” ifadesine yer verildiğinden senedin yağması suçunun konusuna “üçüncü kişileri borç altına sokabilecek senetler” de girer. Senedin TCK m. 148/2’de belirtilen nitelikte olmaması örneğin borç doğurucu nitelikte olmaması, var olan bir alacağı ortadan kaldırıcı veya azaltıcı nitelikte olmaması, malvarlığında herhangi bir zarar doğurmaması, başka olayların kanıtını oluşturması ya da şeref ve haysiyeti ihlal edici ya da itirafname oluşturan nitelikte olması, hukuken geçersiz olan bir senedin imzalatılması veya tahsilinin hukuken imkânsız olması durumunda senedin yağması suçu değil584, yerine göre tehdit ya da kasten yaralama suçu oluşur.
Senedin yağması suçu, borç doğurucu belgenin mağdurdan cebir veya tehdit kullanılarak zorla alınması ya da imha edilmesi veya ilerde senet hâline getirilebilecek bir kâğıdın imzalanması veya imha edilmesi ile tamamlanır. Görüldüğü gibi senedin yağması,teşebbüse elverişli bir suçtur . Fail, cebir veya tehdit şeklinde gerçekleşen icra hareketlerine başlayıp da elinde olmayan nedenlerle senedin yağması suçunu tamamlayamaz ise teşebbüsten dolayı sorumlu tutulur. Bu durumda TCK m. 35/2’ye göre meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığına göre faile verilecek cezada indirim yapılır . Fail, cebir veya tehdit kullanmasına rağmen, senedin yağması suçunu tamamlamaktan gönüllü olarak vazgeçerse, TCK m. 36’ya göre sadece tamamlanmış olan cebir, tehdit veya kasten yaralama suçlarından dolayı cezalandırılır. Ancak fail, suça konu olan borç doğurucu belgeyi cebir veya tehditle aldıktan sonra geri vermek isterse gönüllü vazgeçme hükümlerinden değil; etkin pişmanlık hükümlerinden (TCK m. 168) yararlanır . Yağma suçu işlendikten sonra senedin hükümsüzlüğüne karar verilmiş olması veya senet bedelinin tahsil edilmemiş olması, suçun oluşmasına engel değildir. Ayrıca yağma suçuna konu olan senedin, kambiyo senedi olmasına gerek yoktur. İmzalanan, verilen ya da imha edilen senedin kambiyo senedi olması durumunda, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 671, 776 ve 780. maddelerinde düzenlenen unsurların tam olmasına da gerek yoktur. Ancak her halde suçun konusunun bir “senet” veya ileride “senet haline getirilebilecek” bir belge olması şarttır.