ONLİNE ÖDEME YAPMAK İÇİN TIKLAYIN

Tehdit Suçu Soruşturma ve Kovuşturma Usulü

5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 106.maddesinin 1.fıkrasının 1.cümlesinde belirtildiği şekilde; “bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştirileceğinden bahisle tehdit fiilinin işlenmesi halinde” yani tehdit suçunun temel şekli gerçekleştirildiğinde resen soruşturma ve kovuşturma yapılacaktır. Mağdurun sadece şikâyetçi olmaması ya da şikâyetinden vazgeçmesi (ancak uzlaşması halinde failin hukuki durumu ayrıca tayin edilecektir.) önem arz etmeyecektir.

Suçun, maddenin 2 nci fıkrasında düzenlenen nitelikli hallerinden birinin gerçekleşmesi halinde de soruşturma ve kovuşturması resen yapılacaktır. Suç mağduru her iki halde de yetkili kolluk birimine yahut adliyeye giderek suç yönünden ayrıca ihbarda bulunabilecektir. Yahut bir başka soruşturma dosyasında savcı ya da başka bir yargılama dosyasında hâkim, üçüncü bir kişiye karşı tehdit suçunun işlendiği konusunda basit şüphe uyandırır delillerin varlığı halinde savcı tehdit suçundan resen soruşturma yapacak hâkim de soruşturma yapılması için savcılığa suç ihbarında bulunacaktır.

106/1 fıkranın 2. cümlesinde düzenlenen malvarlığına yönelik ağır tehditle sair tehdit halinde ise soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi mağdurun şikâyetine bağlıdır. Tehdit suçunun mağduru; bu suçla korunan hukuki değeri sahibi olan, suçun aktif süjesi olan fail tarafından haksızlığa uğratılan kişidir. Mağdur şikâyette bulunmadığı müddetçe resen soruşturma ve kovuşturma yapılması yahut başlayan soruşturma ve kovuşturmanın devam etmesi mümkün değildir.

Tehdit suçunda suçun işlendiği yer yüze karşı tehdidin yapıldığı yerdir. Suç tarihi de bu tarihtir. Gıyapta tehditte ise mağdurun tehdit içerikli cümleleri öğrendiği yer suç yeri iken suç tarihi ise öğrenme tarihidir. Suçun teşebbüs aşamasında kalması halinde ise icra hareketlerinin tamamlandığı yer suç yeri iken, tamamlandığı tarihte suç tarihidir. Zincirleme tehdit eyleminde teselsülün sona erdiği yer suç yeri ve teselsülün sona erdiği tarih suç tarihi olacaktır.

Tehdit suçunda yetkili mahkeme suçun işlendiği yer mahkemesidir. Suçun işlendiği yer de, yukarıdaki paragrafta anlattığımız yönteme göre belirlenecektir. Genelde de mağdurun öğrendiği yer olarak ortaya çıkacaktır. Tehdit suçunda yargılamayla görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemeleridir. Öncesinde 106/1 fıkranın 1 nci cümlesi kapsamında kalan tehdit suçlarında görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemeleri iken, 106/1 fıkranın 2 nci cümlesi kapsamında kalan tehdit suçlarında ise Sulh Ceza Mahkemeleriydi. 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunda, 6545 Sayılı Kanunla 28 Haziran 2014 tarihinde yapılan değişimle Sulh Ceza Mahkemeleri kaldırılarak tehdit suçunun tüm hallerinde görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemeleri olmuştur.

Tehdit suçun temel şekli olan, bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehditte, fail için altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilecektir. Nitelikli hallerinden (106/2) birinin varlığı halinde ise kanunen öngörülen müeyyide iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasıdır. Failin gerçekleştirdiği tehditte birden fazla nitelikli hal varsa hâkim, teşdit uygulayarak alt sınır olan 2 yıldan uzaklaşıp temel cezayı belirleyecektir.