ONLİNE ÖDEME YAPMAK İÇİN TIKLAYIN

“…araç sürücüsü olan sanık H.K nın mağdura “ bu burada kalmayacak bundan sonra görüşeceğiz” dediği, olay yerine daha sonradan gelen sanık S.K nın da mağdura “ bu burada kalmayacak seninle görüşeceğiz dediğinin”

Yargıtay 4 C.D 05.02.2019 tarih, 2014/44481 E.2019/1245 K

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:

A) Sanık ...’e yükletilen birden fazla kişi tarafından birlikte tehdit suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara karşı yalnızca itiraz yolu açık ve dolayısıyla yapılan başvurunun bu doğrultuda değerlendirilmesinin gerekli bulunduğu,

Anlaşıldığından, sanık ...’ün tebliğnameye uygun olarak, temyiz davası isteği hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,

B) Sanık ... hakkında birden fazla kişi tarafından birlikte tehdit suçundan kurulan hükmün temyizine gelince;

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre, tekerrüre esas sabıkası olduğu halde sanık hakkında tekerrür hükümleri uygulanmamış ise de aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı belirlenerek yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.

Ancak;

1) Mağdur beyanı, tanık anlatımları, olay tutanağı ve sanık savunmaları birlikte değerlendirildiğinde; kaymakamlık makamına korsan taksi işletmeciliğinin önlenmesi amacıyla yapılan şikayet neticesinde emniyet müdürlüğünce yapılan denetim ve önleme çalışmaları nedeniyle görevli polis memuru olan mağdur tarafından, hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanık ...’in sürücülüğünü yaptığı, içerisinde akrabası olan İbrahim Küçük ve Muhittin Küçük’ün de bulunduğu aracın durdurulduğu, aracı kullanan sanık Hayrettin ve diğer kişilerden ruhsat ve kimliklerinin istendiği, araç içerisinde bulunan Muhittin Küçük'ün emekli polis memuru olduğunu belirleterek kimliğini vermediği, bunun üzerine mağdurun takviye kuvvet istediği, bu esnada aldığı ruhsat ve kimlikleri tutanak tanzim etmek üzere ekip otosundaki tanık olarak dinlenen polis memurlarına verdiği, araç sürücüsü olan sanık ...’ün mağdura “ bu burada kalmayacak bundan sonra görüşeceğiz” dediği, olay yerine daha sonradan gelen sanık Şefer Küçük’ün de mağdura “ bu burada kalmayacak seninle görüşeceğiz dediğinin” anlaşılması karşısında, birlikte tehdit eylemine iştirak iradesinin bulunmadığı, aniden çıkıp gelişen olay sırasında mağdurun tehdit edildiği bu nedenle sanığın eyleminin TCK'nın 106/1-2. cümle kapsamında kaldığı , mağdurun duruşmada şikayetinde vazgeçtiği, sanığında zımni irade ile şikayetten vazgeçmeyi kabul gözetilerek, sanık hakkında kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeyerek yazılı şekilde hüküm kurulması,

2) Kabule göre de; hükümden sonra 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...’ün temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, CMUK’nun 325. maddesi uyarınca bozmanın, hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanık ...’e SİRAYETİNE, 05/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.