Kullanma Hırsızlığı
Kullanma hırsızlığı, TCK'nın 146'ncı maddesinde ''Hırsızlık suçunun, malın geçici bir süre kullanılıp zilyedine iade edilmek üzere işlenmesi halinde faile verilecek cezanın indirileceği'' şeklinde düzenlenmiştir. Buna göre, fail tarafından hırsızlık konusu malın bulunduğu yerden geçici süreliğine ve kullanma amacıyla alınması halinde bu madde hükmü gündeme gelecektir.
;''Sanığın, katılana ait kapıları kilitli aracın sol ön kapı camını kırarak.. düz kontak yapmak suretiyle çalıştırarak katılanın Küçük Ali mahallesindeki evi önünden alıp, Belsin mahallesinde bir sitenin otoparkına nizami olarak park edip bıraktığının anlaşılması ve kabul edilmesi karşısında, kullanmadan dolayı harcanan yağ ve yakıtın da tüketilen mal cinsinden oldukları gözetildiğinde olayda kullanma hırsızlığının unsurlarının gerçekleşmediği..'' YARG. 6.CD. 13/03/2008 2008/3251-5353 E-K
Kullanma hırsızlığı suçunda fail mal edinme kastı ile hareket etmemeli, aksine malı geçici bir süre kullanıp iade etme amacı taşımalıdır. Yani kullanma hırsızlığının manevi unsuru, suça konu maldan geçici olarak yararlanma kastıdır. Burada fail mal edinmek kastıyla değil, suça konu eşyayı kullandıktan sonra geri iade etme amacıyla hareket etmelidir. Şayet söz konusu eşya alınırken failde bu malı geri iade etme kastı yoksa bu mal kısa sürede iade edilmiş dahi olsa artık kullanma hırsızlığına ilişkin hükümler sahiplenme kastı ile hareket eden sanık hakkında uygulanamayacak ve eylemin özeliğine göre normal hırsızlık suçu işlenmiş sayılacaktır. Buna karşın, fail hırsızlık konusu malı kısa bir süre kullandıktan sonra zilyedine iade etmişse veya zilyedin kolaylıkla bulabileceği bir yere bırakmışsa, bu durum kullanma hırsızlığına karine olabilir. Ancak kimi durumlarda suça konu malı alan sanığın en başta hangi amaçla hareket ettiği somut olaydan açıkça anlaşılmayabilir. Doktrinde bu gibi durumlarda, failin fiil ile ulaşmak istediği amaca somut olay öncesinde ve eylem sonrasındaki davranışlarına ve suça konu malın özeliklerine bakılmasının gerektiği belirtilmiştir.
Mağdura ait motosikleti alıp, biraz gezdikten sonra geri getirmeyi düşünen failin, eylemini daha önceden mağdurdan habersiz aldığı anahtar ile gece gerçekleştirmesi ve motosikletin bulunduğu mağdura ait bahçe kapısının kilitlenmesini önlemek için motosikleti çıkardıktan sonra kilit sistemini bozması şeklindeki fiil öncesi ve sonrası davranışlarına göre motosiklet hırsızlığı eylemi kullanma hırsızlığı kapsamında değerlendirilebilecektir.
Asker olan failin, doğum esnasında eşinin yanında olabilmek ve askeri birliğinden çıkabilmek için komutanına ait üniformayı çalması halinde kullanma hırsızlığına ilişkin hükümler fail hakkında uygulanabilecektir.
Mağdura ait gıda maddesi çalan fail, bunları kullandıktan sora geri iade edeceğini belirtmişse de, gıda maddesi kullanılmakla tükenen ürünlerden olması sebebiyle işlenen fiil kullanma hırsızlığı kapsamında değerlendirilmeyecektir.
TCK. nun 494/1 madde ve bendinde yer alan kullanma hırsızlığı suçunun oluşabilmesi için;
a)Hırsızlığın özel bir ulaşım aracı hakkında işlenilmesi,
b)Çalınan aracın kısa süre kullanılması,
c)Aracın zilyedine geri verilmesi veya kolaylıkla bulabileceği bir yere bırakılması, henüz bırakılmamış ise, iade edilmek üzere alındığının açıkça anlaşılmış olması gerekir.
Kullanma hırsızlığı suçunun manevi unsuru, geçici olarak yararlanma kastıdır. Fail mal edinmek kastıyla değil, aracı kullandıktan sonra iade etmek amacıyla hareket etmiş olmalıdır. Araç alınırken iade etmek maksadı yoksa, kısa süre sora iade edilmiş olsa da kullanma hırsızlığı oluşmaz. Bu durumda, ancak rizai iade hükümlerinin uygulanması söz konusu olabilir.
Araç kısa süre içinde iade edildiğinde ya da zilyedin kolaylıkla bulabileceği bir yere bırakıldığında yukarıda açıklanan özel kast ortaya çıkmış olur. Ancak fail, suç teşebbüs aşamasında kaldığında veya suç işlendikten sonra henüz iade edilmeden yakalanacak olursa hangi kasıtla hareket ettiğinin tespiti gündeme gelecektir.
Madde metnine göre özel kastın varlığını kabul için, aracın iade edilmek üzere alındığının "açıkça anlaşılması" gerekmektedir. Kastın iadeye yönelik olduğu, somut olayın gelişimi içinde, normal yaşam gözlemlerine göre tereddüde yer bırakmayacak biçimde kendini göstermelidir. Bir başka deyişle, ilk bakışta aracın geri iade edilmek üzere alındığı anlaşılmalıdır. Örneğin, acil bir hastayı hastaneye ya da servisi kaçıran öğrenciyi sınava yetiştirmek amacıyla komşunun aracının alınmasında iade kastıyla hareket edildiği açıkça anlaşılmaktadır.
Somut olayda ise, sanığın 15.12.1999 tarihinde şikayetçinin evi önünde park halindeki mobileti çaldığı, 16.12.1999 günü şikayetçinin yaptığı araştırma sonucu mobiletin sanığın evinde olduğunu tespit etmesi üzerine yakalayıp karakola getirdiği daha sonra görevli polislerce sanığın evinin önünde bulunan mobiletin deposu ve arka çamurluğu boyanmış, sinyal lambaları, arka stop lambası, yan çamurluk kapakları, kilometre saati, siperlik ve platin kapakları sökülmüş olarak ele geçirildiğinin anlaşılması karşısında, sanığın, "motosikleti bir süre bindikten sonra iade edecektim" şeklindeki mücerret savunmasından başka geri verme amacını gösteren ve dış aleme yansıyan bir belirtinin bulunmadığı, motosikleti boyaması ve parçalarını sökmesi de dikkate alındığında sanığın kastının mülkiyete yönelik olduğu gözetilmeden, fiili kullanma hırsızlığı kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde düşme kararı verilmesi, YARG.. 11.C.D 2003/10899 E. 2004/8499 K.
''Suça sürüklenen çocukların mağdura ait park halindeki traktörün yağ çubuğunu yerinden söküp çalıştırdıkları, traktörle gezerken, kendilerini takip ettiğini düşündükleri bir aracın yolu kesmesi üzerine traktörü olduğu yerde terk ettikleri, tanık Şaban Batak'ın ihbarı üzerine yakalandıklarının anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuklar hakkında TCK'nın 146/1. maddesinin uygulanma koşullarının gerçekleşmediği ve eylemlerinin TCK'nın 142/1-b maddesine uyan suçu oluşturduğu gözetilmeden, suçun kullanma hırsızlığı olduğu kabul edilerek müştekinin şikayetten vazgeçmesi nedeniyle düşme kararı verilmesi,'' YARG. 2. CD. 2014/35170 E. 2017/5420 K.
''Suça konu otonun plakası değiştirilmiş ve ruhsatı tahrif edilmiş olarak çalınmasından bir ay gibi uzun bir süre sonra elde olunmuş bulunması karşısında eylem kullanma amacına değil mülkiyete yöneliktir.'' YARG. 6. CD 30/11/1992 8628 / 8373 E/K.
Suça konu eşya fail tarafından bulunduğu yerden alındıktan sonra kullanılmış ve kısa bir süre sonra tekrar malın asıl zilyedine veya asıl zilyedinin rahatlıkla bulabileceği bir yere bırakılmışsa, yukarıda da açıklandığı üzere, geri iadenin gerçekleştiği kabul edilecektir. Kanun maddesinin gerekçesinde ve Yargıtay kararlarında belirtildiği üzere, kullanma süresinin “her halde kısa sayılacak bir süre devam etmesi” gerektiği belirtilmiştir. Kısa sayılabilecek bu sürenin fail tarafından aşılmış olması durumunda ise artık bu madde hükmünün uygulanması söz konusu olamayacaktır. Yargıtay suça konu eşyanın bulunduğu yerden alınmasından sonra uzun bir süre geçmesi halinde artık kullanma hırsızlığına ilişkin hükümlerin fail hakkında uygulanamayacağını zira kısa sayılabilecek bir süreye rağmen malı iade etmeyen failin bu malı sahiplenme kastıyla aldığının kabulünün gerekeceğine karar vermiştir. YCGK'nın 16.06.1998, 1998/6-153-223 - 11.CD. 02.07.2001, 2001-6973/7477 sayılı kararı.
''Suça sürüklenen çocuğun aksi ispat edilemeyen savunması karşısında hırsızlık kastıyla hareket ettiğine dair yasal ve şüpheden uzak delillerin nelerden ibaret olduğu, sanığın müştekiye ait aracı bırakıldığı yerden alıp kısa bir süre kullandıktan sonra kendiliğinden aldığı yere 150 200 mt uzaklıktaki yol kenarına bırakması şeklinde gelişen olayda; suça sürüklenen çocuğun eyleminin TCK.146 maddesinde yazılı kullanma hırsızlığını oluşturup oluşturmadığının tartışılmaması...'' YARG. 13.CD. 2012/8524 esas 2013/22098 karar
“Oluşa ve dosya kapsamına göre sanığın, sokakta park halinde bulunan kapıları kilitli aracın kapısını bir şekilde açıp, düz kontak yaparak çalması şeklindeki eyleminin TCK’nın 142/1-b maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden, aynı Yasanın 142/1-e maddesiyle uygulama yapılması, iki bentteki ceza sürelerinin aynı olması nedeniyle sonuca etkili görülmediğinden; eylem saati ve sanığın yakalanma biçimine göre de, kullanma hırsızlığının koşulları bulunmadığı gözetilmeden, hükmolunan cezadan TCK’nın 146/1. maddesiyle indirim yapılması...” YARG. 6. CD. 26.05.2010, 2008/650-2010/7133
“Sanığın, olay gecesi saat 01.00 sıralarında müştekiye ait aracın kapılarını zorlayarak çalmaya teşebbüs etmesi şeklindeki eyleminin, 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b maddesinde belirtilen nitelikli hırsızlığa teşebbüs suçunu oluşturacağı ve şikâyete bağlı olmayan bu suçtan cezalandırılması gerektiği gözetilmeden, eylemin kullanma hırsızlığı niteliğinde gerçekleştiğinin kabulü ile şikayetten vazgeçildiğinden bahisle kamu davasının yazılı şekilde düşürülmesine karar verilmesi...” YARG. 13. CD. 18.06.2012, 2011/12176-2012/14215
‘’Müştekiye ait işyerinde kalan sanığın tüm aşamalarda, aracı bir süreliğine gezmek için aldığı yönündeki savunması ve meydana gelen kazadan sonra müştekiyi arayarak olaydan haberdar ettiğinin anlaşılması karşısında; sanığın eyleminin TCK.146 maddesinde yazılı kullanma hırsızlığı suçunu oluşturup oluşturmayacağı karar yerinde tartışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması...'' YARG. 13.CD.2012/10202-2013/20994 E.-K.
''Motorsikletin evin eklentisi olduğu saptanan garajdan çalındıktan iki gün sonra benzinin bitmesi üzerine Çevrepınar köyünde benzin istasyonuna bırakıldığı ve bu yeri yakınlara bildirmesine karşın olayda; iki gün kısa sayılamayacağı ve tanık Bayramın açıklamaları karşısında eylem TCK.492/1 maddesindeki suçu oluşturduğu..''YARG..6.CD. 27.04.2010 13980/4910 E-K.
''Sanıkların kaza yapmaları sonucu yakalanmalarına ve araçta meydana gelen zarara göre, kullanma hırsızlığının koşullarının bulunmadığı halde hükmolunan cezalardan TCK146/1 maddesiyle indirim yapılması...'' YARG.. 6. CD. 29/05/2012 26388/11275 E.-K.
''...İhbar üzerine sanığın trafik ekiplerince yakalandığı ve aracın hasarlı şekilde müştekiye teslim edildiğinin anlaşılması karşısında TCK.146/1 maddesinin uygulanma koşullarının gerçekleşmediği gözetilmeden cezada indirim yapılması'' YARG. 13. CD. 6//11/2012 19143/23054 E/K.