Hırsızlık Suçunun, Elde Ve Üstte Taşınan Eşyayı Çekip Almak Suretiyle Ya Da Özel Beceriyle İşlenmesi
Madde metninde ve gerekçesinde tanımlanan ve ''elde ve üstte bulunan eşyayı çekip alma'' şeklinde kendini gösteren fiil toplumda ''kapkaççılık'' olarak adlandırılmaktadır. Bu halde fail mağdurun elinde bulunan veya kolunda takılı olan ya da üstünde yer alan herhangi bir eşyayı çekip almak suretiyle eylemini gerçekleştirmektedir. Bu bakımdan ''yakınanın elinde bulunan ve konuşmakta olduğu cep telefonunu alıp kaçmaktan'' ibaret eylemin TCK‘nın 142/2-b maddesinde tanımlanan suçu oluşturacağını ayrıca fail hakkında bu bendin uygulanması için suça konu malın mağdurun elinde veya üstünde bulunması gerektiği Yargıtay kararlarında açıkça belirtmiştir.
Yakınanın elinde bulunan ve konuşmakta olduğu cep telefonunu alıp kaçmaktan ibaret eylemin, TCY’nın 142/2-b maddesinde tanımlanan suçu oluşturduğu gözetilmeden, kanıtların takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı biçimde uygulama yapılması, karşı temyiz bulunmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır. YARG. 6. CD. 09.06.2010, 2008/1325-2010/9097 E-K.
Hırsızlık suçunun elde veya üstte taşınan eşyayı çekip almak suretiyle işlenmesine ilişkin eylemlerde fail bu bent kapsamında düzenlenen fiili gerçekleştirirken genel itibariyle mağdurun dalgın halde bulunmasından faydalanmaktadır. Mağdur da eylem esnasında sanığa karşı pek direnme şansı bulamadan suç tamamlanmış olmaktadır. Buna karşın, failin fiili esnasında mağdurda bu bent kapsamını aşacak düzeyde bir direnme durumunun söz konusu olması halinde ise, hırsızlık suçu değil, somut olayın özelliğine göre yağma suçu gündeme gelebilecektir. Bu anlamda, failin mağdurun kolundaki çantayı almaya çalışması esnasında mağdurun buna karşı çıkması ve failin mağduru sürüklemesi sonucu çantanın mağdurdan alınmış olması halinde yağma suçundan sorumluluk gündeme gelecektir. Buna karşın, “Kalabalığın arasında caddede yürümekte olan mağdura omuz vurduktan sonra onun omuzundaki çantayı alarak kaçma'' şeklindeki sanık eylemi ise yağma suçu açısından cebir boyutuna ulaşmadığı için bu bent kapsamında değerlendirilmesi gerektiği yargı kararlarında belirtilmiştir.
Sanığın, kalabalığın arasında caddede yürümekte olan mağdureye omuz vurduktan sonra onun omuzunda bulunan çantasını alarak kaçmaktan ibaret eyleminin TCK'nun 491/ilk maddesindeki suçu oluşturduğu gözetilmeden yazılı madde ile ceza tayini,Suça konu nüfus cüzdanı aslı araştırılarak sahteciliğin iğfal kabiliyetini taşıyıp taşımadığı saptanmadan eksik soruşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi,Sanığın aynı nüfus cüzdanı nedeni ile Diyarbakır 2.Asliye Ceza Mahkemesinde yargılanıp mahkum edildiğini bildirmesi ve getirtilen Diyarbakır 2.Asliye Ceza Mahkemesinin 15.1.1996 tarih ve 790-24 sayılı karar fotokopisinden sahte nüfus cüzdanı kullanmak suçundan mahkum edildiğinin anlaşılması karşısında, anılan dosya celbedilerek aynı nüfus cüzdanından dolayı mahkum edilip edilmediği araştırılarak sonucuna göre hukuki durumun tayini gerektiğinin gözetilmemesi YARG. 6. CD. 20.06.2000, 2000/4796-4832 E-K
‘’Yankesicilik, mağdurun taşınır malı üstündeki her türlü uyanıklığı, gözetim ve dikkatini azaltabilecek veya asabilecek biçimde el çabukluğu ve becerisiyle kişi üzerinde işlenen hırsızlık eylemleridir.’’ 6.CD. 2002/22803 Esas, 2004/2827 K.
''El çabukluğu ve maharetle şahsın üzerinden, bedeni veya bedeni ile doğrudan bağlantılı yerden bir şeyin çalınması olarak benzer bir şekilde tanımlamakla birlikte, yolda yürümekte olan mağdurun omzunda asılı bulunan çantasının içerisindeki para cüzdanını sanığın mağdura hissettirmeden el çabukluğu ve özel maharetle aldığı saptandığına göre, eylemin mağdurun üzerinden gerçekleştirildiğinden ve yankesicilik suretiyle hırsızlık suçunu oluşturduğu'' (YCGK. 1994/6-23-49)
Gece saatlerinde bir hastanenin genel cerrahi servisinin önündeki sandalyelerin üzerinde uyuyan katılanın kolayca ulaşılamayacak şekilde cebinde bulunan cüzdanını uyandırmadan alıp, içerisinden bir miktar parayı çalan sanığın eylemi özel beceri gerektirdiğinden TCK’nın 142/2-b maddesi kapsamında nitelikli hırsızlık suçunu oluşturur. Ancak doğal uyku hâli, hırsızlık eyleminin gerçekleştirilmesini önleyecek tedbirlerin alınmasına engel teşkil etmeyeceğinden TCK’nın 142/2-son maddesi kapsamında kişinin beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunması olarak kabul edilemez. YCGK. 2014/13-517 Esas, 2017/3 Karar
‘’Müştekinin cebinden çıkardığı paraları sanıklara gösterdiği sırada sanık A'nin müştekinin elinden paraları çekip aldığı, dolayısıyla eylemin bu nedenle TCK‟nin 142/2-b maddesine uyan nitelikli hırsızlık suçunu oluşturduğu ileri sürülebilir ise de; paraları elinden çekilip alınan müştekinin sanıklara karşı herhangi bir tepki göstermemiş olması ve sanık A'nin elinde bulunduğu sırada paraları tanıtmaya devam etmesi, paraların elinden çekilip alınmasına zımni olarak rıza gösterdiği anlamına gelmekte olup, bu aşamaya kadar sanıkların eylemi suç oluşturmamaktadır. Bu aşamadan sonra, paraların iadesi sırasında 440,00 TL'nin 50,00 TL'sini el çabukluğu yaparak müştekiye vermeyen sanıkların eylemi TCK’nın 142/2-b maddesine uyan nitelikli hırsızlık suçunu değil de, aynı yasanın hırsızlık suçunun temel şeklini düzenleyen 141/1. maddesine uyan suçu oluşturacağı” YCGK nın 18.12.2012 gün ve 2012/6-1246, 2012/1853 sayılı kararı.
''Paraların iadesi sırasında 440-TL'nin 50-TL'sini el çabukluğu yaparak müştekiye vermeyen sanıkların eylemi TCK.142/2-b maddesine uyan nitelikli hırsızlık suçunu değil, aynı kanunun hırsızlık suçunun temel şeklini düzenleyen 141/1 maddesine uyan suçu oluşturmaktadır..''YCGK. 18.12.2012/1246-1853 E-K
“Sanığın, yolda oyun oynayan 5 yaşındaki yakınana küpelerin düşmüş diye söyleyerek, yakınanın kulağında bulunan küpeleri aldığının anlaşılması karşısında TCK‟nin 142/2-b maddesi ile ceza tayin edilmesi gerekirken yazılı şekilde 142/2-a maddesinden hüküm kurulması, suçun, kişinin malını koruyamayacak durumda olmasından faydalanarak üstte taşınan eşyayı çekip almak suretiyle işlendiğinin anlaşılması karşısında, aynı Yasanın 142/2-son maddesine göre verilen cezanın artırılması gerektiğinin düşünülmemesi” YARG. 6. CD. 23/05/2012, 2008/25766-2012/10866 sayılı kararı.
“Adli Tıp Kurumu'nun 17/11/2011 tarihli raporuna göre, mağdur Nuri'nin kendisine karşı iddia edilen eyleme karşı beden ve ruh bakımından kendini savunabilecek durumda olmadığının belirtilmesi nedeniyle TCK‟nin 142/2-son maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi..” YARG. 2. CD. 08/04/2015, 2014/4734-2015/7332 sayılı kararı.
''Mağdur ve sanık birbirini tanımakta ve aynı ortamda bulunmaktadırlar. Mağdurdan telefonunu isteyen sanık, olumsuz cevap alması üzerine mağdurun telefonunu elinden çekip almıştır. Eldeki eşyanın çekilip alınması suretiyle eylem gerçekleştirilmiş ise de, hüküm ile yaptırım altına alınan eylemler kapkaç ve yankesicilik suretiyle gerçekleştirilen fiillerdir. Olayda kapkaç olarak değerlendirilebilecek bir hareket tarzı bulunmadığı gibi, mağdurun dalgınlığı veya dikkatinin dağıtılarak savunma olanağının ortadan kaldırılması suretiyle de gerçekleştirilmiş bir eylem bulunmamaktadır.” ifadelerine yer vermiştir. YCGK, 13.11.2007 gün, 2007/6-210 Esas ve 2007/234 K. sayılı kararı