ONLİNE ÖDEME YAPMAK İÇİN TIKLAYIN

Hırsızlık Suçunun Herkesin Girebileceği Bir Yerde Bırakılmakla Birlikte Kilitlenmek Suretiyle ya da Bina veya Eklentileri İçinde Muhafaza Altına Alınmış Eşya Hakkında İşlenmesi

Hırsızlık Suçunun Herkesin Girebileceği Bir Yerde Bırakılmakla Birlikte Kilitlenmek Suretiyle ya da Bina veya Eklentileri İçinde Muhafaza Altına Alınmış Eşya Hakkında İşlenmesi

‘’Sanıkların, katılana ait aracın içerisine girip, direksiyon kutusunu kırdıktan sonra, dışarı çıkardığı kabloları birbirine değdirmek suretiyle düz kontak yaparak aracı çalıştırıp götürmesi şeklindeki eylemlerinin, 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b maddesine uyduğu gözetilmeyerek, aynı Kanun'un 142/1-e maddesi ile yazılı şekilde hüküm kurulması’’ YARG. 17. CD. 2018/5242 E. 2018/15029 K.

‘’Sanığın müştekiye ait kilitli olmayan aracı düz kontak yapmak suretiyle çalma eyleminin TCK'nın 142/1-b maddesine uyduğu gözetilmeyerek sanık hakkında kurulan hükümde aynı Kanun'un 142/1-e maddesi ile uygulama yapılması’’ YARG. 13.CD. 2014/15522 E. 2014/36508 K.

‘’Araçlar, içerisinde bulunan eşyalar da dâhil olmak üzere, kapı ve camları kilitlenmek suretiyle muhafaza altına alınan eşya olup, kapılarında bulunan kilit sistemleri 5237 sayılı TCK'nın 142. maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendi anlamında kabul edilen kilitlerdendir. Aynı şekilde araçların çalıştırılmasında kullanılan ve kontak adı verilen bölüm de kanunun 142. maddesinin ikinci fıkrasının d bendi anlamında bir kilit sistemidir. Zira aracın, haksız yere elde bulundurulan anahtar, taklit anahtar veya diğer bir aletin kontak adı verilen bölüme sokulup çalıştırılarak çalınması halinde eylem, TCK’nın 142/2-d maddesinde düzenlenen, hırsızlık suçunun kilit açmak suretiyle gerçekleştirilmesi şeklindeki nitelikli halini oluşturmakta olup, bu vasıflandırma ile anahtarın girdiği kontak adı verilen bölümün kilit olduğu kabul edilmektedir. Kontak adı verilen bu kilit sistemi nedeniyle araçların, aynı zamanda kanunun 142’nci maddesinin birinci fıkrasının b bendi anlamında kilitlenmek suretiyle muhafaza altına alınan eşya olarak da kabulü zorunludur. Zira araçların, anahtar, taklit anahtar veya diğer bir alet kullanılarak çalıştırılıp çalınması eylemleri ile çekici veya benzeri bir başka araçla taşınarak ya da çekilerek götürülmesi eylemleri dışında, kontak adı verilen bölümün bulunduğu yerin sökülerek veya kırılarak ya da her ne şekilde olursa olsun açılarak, düz kontak olarak tabir edilen kabloların birbirine değdirilmesi suretiyle çalıştırılarak götürülmesi dışında aracın götürülmesi mümkün değildir. Dolayısıyla kapıları ve camları açık olan aracın, kontak adı verilen bölümünün bulunduğu bölgeye her ne suretle olursa olsun zarar verilip, dışarı çıkarılan kablolar birbirine değdirilerek düz kontak yapılıp çalıştırılarak götürülmesi eylemlerinin 5237 sayılı TCK’nın 142/1 b maddesi kapsamında bulunan kilitlenmek suretiyle muhafaza altına alınan eşyanın çalınması şeklindeki nitelikli hırsızlık suçunu oluşturduğunun kabulü gerekmektedir. Bu kabul, kontak bölümü olmayıp da, bunun yerine düğme veya kartla çalıştırılan araçlarında aynı şekilde düz kontak olarak tabir edilen kabloların birbirine değdirilmesi suretiyle çalıştırılarak götürülmesi hallerinde de geçerli olacaktır. Aynı şekilde; Katılanın kapıları kilitli olmayan aracının içerisine girip, direksiyon kutusunu bıçakla zorlayıp açtıktan sonra, dışarı çıkardığı kabloları birbirine değdirmek suretiyle düz kontak yaparak aracı çalıştırıp götürmeye çalışan sanığın eyleminin, 5237 sayılı TCK'nın 142’nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine uyan hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yerel mahkemece aynı maddenin aynı fıkrasının (e) bendine uyan hırsızlık suçunu oluşturduğundan bahisle hüküm kurulması’’ Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 26.11.2013 tarih, 2012/13-1313 Esas ve 2013/521 Kararı

Yargıtay kararlarında bina, ‘’toprak altında veya üstünde yapılmış, kendi başına kullanılabilen, üstü örtülü ve insanların içine girip, oturma, çalışma, eğlenme veya dinlenmelerine, ibadet etmelerine veya hayvanların ve eşyaların korunmasına yarayan, girişi izne tabi olan yapılardır. Binanın büyük veya küçük olmasının önemi yoktur. Bina konut, işyeri ya da depo olarak kullanılıyor olabileceği gibi boş da olabilir. Yeter ki tamamlanmış hizmete müsait bir yer olsun. Binanın sabit olması da gerekmez.’’ şeklinde tanımlanmıştır. YARG. 2. CD. 2013/30965 E. 2014/19077 K

''Olay Yeri Krokisi ve Görgü Tespit Tutanağında suçun işlendiği yerin inşaat alanı olduğu ve halen çalışmaların da devam ettiğinin tespiti karşısında eylemin 142/1-e kapsamında kalmasına rağmen, inşaat alanı olduğu dikkate alınmaksızın TCK'nın 141/1. maddesi ile uygulama yapılması'' YARG. 13. CD. 2016/971 – 2017/7333 E-K.

''Suça sürüklenen çocuğun müştekiye ait inşaat sahasına hırsızlık amacıyla girmesi şeklindeki eyleminin TCK'nın 142/1-e maddesine uyan suçu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfının nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek aynı Kanun'un 142/1-b maddesi gereğince uygulama yapılması'' YARG. 2.CD. 2014/37263-2017/6652 E-K.

Baraka diye tabir edilen yerlerden veyahut etrafı branda ile çevrilmiş manav ve marketlerin kaldırımlarda bulunan meyve ve sebze reyonlarından gerçekleştirilen hırsızlık fiilleri ise, bu yerlerin bina vasfına haiz olmamaları sebebiyle TCK’nın 141’nci maddesinin uygulanmasını gündeme getirecektir. Yargıtay'ın hırsızlık suçlarına bakan 2’nci ceza dairesinin ''Suça sürüklenen çocukların olay günü belli olmayan bir zamanda, müştekinin cafe olarak işlettiği brandayla çevrili iş yerinin arka tarafındaki brandasını açmak suretiyle hırsızlık eylemini gerçekleştirdikleri olayda, suçun işlendiği yer olan cafe’nin bina vasfına sahip olmamasından ötürü işlenen eylemin TCK'nın 141/1’nci maddesinde düzenlenen basit hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgı sonucu aynı kanunun 142/1- b maddesi gereğince uygulama yapılması bozmayı gerektirmiş'' şeklindeki kararında da belirtildiği üzere, branda ile çevrili iş yerleri ile manav ya da marketlerin kaldırımda bulunan ve geceleri branda ya da çadır vb. malzeme ile örtülü vaziyette olan meyve ve sebze reyonlarından gerçekleştirilen hırsızlık fiillerinin basit hırsızlık kapsamında olduğu anlaşılmıştır. YARG. 2. CD. 2017/3504 E. 2017/7510 K 17. CD. 2015/27746-2017/15971 E-K.

''Sanığın olay günü gece vakti yanında suça sürüklenen çocuklar Suat ve Gül ile beraber müştekinin çay ocağı olarak işlettiği naylon çadır ve brandayla çevrili brandayı kesmek suretiyle hırsızlık eylemini gerçekleştirdikleri çadır bina vasfında olmadığından eylemin 5237 sayılı yasanın 141/1 maddesinde düzenlenen basit hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden ,suç vasfında yanılgı sonucu aynı yasanın 142/1-b maddesi gereğince uygulama yapılması..'' YARG. 2. CD. 2014/27300-2016/8604

''..Sanıkların mağdurlara ait paraları binadan sayılan akaryakıt istasyonu içindeki marketten, alışveriş merkezi içindeki işyerinden ve eklenti niteliğindeki aynı alışveriş merkezinin bahçesinde bulunan çadır reyonundan hırsızladıkları, suçların işlendiği anda paraların mağdurların ellerinde veya üzerlerinde bulunmadığı, sanıkların daha öncesinde mağdurlardan aldıkları para üstünü eksik iade etmek suretiyle eylemi gerçekleştirdiklerinin anlaşılması karşısında, eylemlerinin TCK'nın 142/1-b bendine uyan hırsızlık suçunu oluşturduğu halde aynı Yasa'nın 142/2-b maddesi ile uygulama yapılması..'' YARG. 17.CD. 2015/10056 2016/2826 E-K.

''..Suça konu yerin baraka olduğu belirtilmekle birlikte dosyada görgü tespit tutanağı bulunmadığı anlaşılmakla mahallinde keşif yapılarak suçun bina veya eklentilerinde gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi..''YARG. 13. CD. 2016/15792-2017/6337 E K

''Jeneratörün çalındığı yerin kapısı ve kilidi bulunmayan tahtadan yapılan baraka olduğunun belirtilmesi karşısında, barakanın bina niteliğinde olup olmadığının tespit edilebilmesi amacıyla olay mahallinde keşif ve tespit yapılmadan, sanığın eyleminin 142/1-e maddesinde düzenlenen suça uyup uymadığı araştırılmadan yazılı şekilde karar verilmesi..''YARG.17. CD. 2016/16440-2017/3872 E-K.

Yargıtay’da Eklentiyi; konut veya benzeri yerlerin kullanılış amaçlarından herhangi birini tamamlayan, girilmesi konutta oturma hakkına sahip kimselerin, özgürlük, huzur ve güvenliğini bozabilecek ek yapı veya yerler’’ olarak tanımlamıştır. (2. CD. 2013/11451 E. 2014/3246 K.)

''Sanıkların mağdurun işyerinin kapısı üzerinde bulunan ve yerden 220 cm yükseklikteki kırık camdan binaya girmeden dışarıdan çekmek suretiyle 14 adet galvanizli boruyu çalmak şeklindeki eylemlerine uyan ETCK’nın 491/1’de tanımlanan hırsızlık suçu için öngörülen cezanın türü ve yukarı sınırına göre, aynı yasanın 102/4, 104/2. maddeleri ile TCK’nın aynı suça uyan 142/1-b ve 66/1-e, 67/4 maddelerinin ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanması'' 2.CD. 2012/9140-17020 E-K.

''...Oluşa ve dosya içeriğine göre; hastane binası içinden gerçekleşen hırsızlık eyleminin, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 62. maddesiyle eklenen 5237 sayılı TCK'nın 142/2-h maddesine uyan bina içinde muhafaza altına alınmış eşya hakkında hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması..'' YARG. 13. CD. 2015/18089 E. 2016/9626 K.

''..Katılan K.M'nin suça konu elektrikli bisikletinin İnegöl Devlet Hastahanesi C blok önünde bulunan bahçe içerisindeki eklenti niteliğinde olan park alanından çalındığının anlaşılması karşısında; sanığın eylemin, suç tarihi itibariyle, TCK'nın 44/1.maddesi yollamasıyla 6545 sayılı Yasanın 62.maddesi ile değişik TCK'nın 142/2-h maddesinde tanımlanan hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı madde ile uygulama yapılması '' YARG. 13. CD. 2015/15309 E. 2017/2496 K.