Hırsızlık Suçlarında Tüzel Kişilerin Sorumluluğu
Her gerçek kişinin hırsızlık suçunda mağdur olabileceğini yukarıda belirtmiştik. Bunun yanında, tüzel kişilerinde gerçek kişiler gibi, işlenen hırsızlık suçlarında zarar görmesi pekâlâ mümkündür. Ancak işlenen hırsızlık suçlarında tüzel kişiler ''mağdur'' sıfatını değil, bundan daha da geniş bir kavram olan ''suçtan zarar gören'' olarak taraf sıfatına sahip olabileceklerdir. Peki, tüzel kişiler hırsızlık suçlarında fail olabilecek midir? Tüzel kişi, suç faili olmamakla birlikte, bir suç tüzel kişi yararına veya tüzel kişinin faaliyetleri çerçevesinde işlenebilir. Hırsızlık suçunun kasten işlenebilen bir eylem olması ve bu suçun işlenişindeki özelikler ile suçun niteliği göz önüne alındığında, hırsızlık fiillerini ancak gerçek bir kimsenin gerçekleştirebileceği aşikârdır, yani tüzel kişiler hırsızlık suçunun faili olması diğer suçlarında olduğu gibi mümkün değildir. Bu nedenle ancak eylemi gerçekleştiren veya gerçekleştirilmesine yardım eden gerçek kişiler cezalandırılabilecektir. Fakat her ne kadar hırsızlık suçunun faili tüzel kişiler olamayacaksa da, yukarıda da belirtildiği üzere, tüzel kişiler lehine hırsızlık suçlarında ve diğer malvarlığına karşı işlenen suçlarda bir kazanım söz konusu ise bu tüzel kişilerin sorumlulukları söz konusu olabilecektir. TCK'nın 169'ncu maddesinde ''Hırsızlık, güveni kötüye kullanma ve dolandırıcılık suçlarının işlenmesi suretiyle yararına haksız menfaat sağlanan tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur. ‘’ şeklinde düzenlemeye yer verilmekle, mal varlığına karşı işlenen suçlarda tüzel kişilerinde sorumluluğuna gidilebileceği belirtirmiştir.