ONLİNE ÖDEME YAPMAK İÇİN TIKLAYIN

Hırsızlık Suçunda İçtima

Hırsızlık Suçunda İçtima 

''Olay tarihinde sanığın mağdurun lokantasının mutfak camını kırarak içeriye girmeye çalıştığı sırada, sesleri duyarak gelen polisleri fark ederek kaçtığı, olay yerinden alınan parmak izlerinden kendisine ulaşıldığı sabit bulunan olayda, kanunun benimsediği objektif teori esas alındığında, mağdura ait lokantanın mutfak kapı camını kıran, ancak polislerin olay yerine gelmeleri üzerine içeriye giremeden kaçan sanığın, mağdurun taşınır malını koruduğu egemenlik ve tasarruf alanına müdahale ederek, hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarının kanuni tanımında belirtilen elverişli hareketlere başladığı, ancak polislerin gelmesi üzerine içeriye giremeden ve hırsızlık suçunu tamamlayamadan kaçtığı, bu durumda polisleri görüp kaçtığı ana kadarki eylemin, kişi hürriyetini koruyan işyeri dokunulmazlığının ihlali ile mülkiyet ve zilyetlik hakkını koruma altına alan nitelikli hırsızlık suçunun kanuni tanımında öngörülen neticeyi meydana getirmeye elverişli olması hususları birlikte değerlendirildiğinde, eyleminin; mala zarar verme suçunun yanında, nitelikli hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarına teşebbüsü de oluşturacağının kabulünde zorunluluk bulunmaktadır'' YARG. CGK. 2014/13-729 E. 2016/151 K.

’’Hırsızlık suçunun konusunun otomobilin kendisi olması karşısında,bu araca hırsızlık suçu sırasında zarar verilmesinin mala zarar verme suçunu oluşturmayacağının gözetilmemesi..''YARG.13.CD. 2013/33467-3490

''Sanığın, hırsızlık amacıyla direksiyon altındaki plastik bölümü sökmek biçiminde kabul edilen eyleminin bir bütün halinde hırsızlık suçunu oluşturduğu, ayrıca mala zarar verme suçundan hüküm kurulmasına yasal olanak bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında mala zarar verme suçundan yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi..'' YARG. 23. CD. 2015/16220 E. 2016/7564 K

sanığın olay günü okul bahçesinde bulunan katılan ve arkadaşlarını yanına giderek “Ben uzman çavuşum içtima yaptıracağım hepiniz tek sıraya geçin, üzerinizde ne varsa boşaltın” dediği, uzman çavuş elbisesi giyen sanığın bu beyanı üzerine katılan ve yanındaki arkadaşlarının üzerlerindeki banka koyduktan sonra üzerlerini aradığı ve çıkan eşyalardan bir kısmını katılan ve arkadaşına iade ettiği ancak katılana ait cüzdanı katılana belli etmeden cebine koyduğu ve sigara paketine de ayrıca el koyup, katılan ve arkadaşlarının yanında ayrılması üzerine katılanın cüzdanının olmadığını fark ettiği somut olayda; Fail uzman çavuş olmadığı halde kendisini bu şekilde tanıtmak suretiyle yasanın 262’nci maddesi ihlal ettiği gibi, yetkisi olmadığı halde resmi sıfat takınmak suretiyle de TCK’nın 142/2-f maddesini ihlal etmiştir. Ancak burada kamu görevinin usulsüz üstlenilmesi nitelikli hırsızlık fiilinin ağırlaştırıcı unsuru sayıldığı için TCK.262 maddesi fail hakkında uygulanamayacaktır.

‘’Sanığın, kolluk huzurunda alınan savunmasında, mağdura ait iş yerine bir hafta önce de girerek içinde bozuk para bulunan yardım kutusunu çaldığını ikrar etmesi, mağdurun da bir hafta önce yardım kutusunun çalındığını ancak müracaatta bulunmadığını beyan etmesi karşısında, sanık hakkında TCK'nın 43. maddesinde yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi'' YARG. 13.CD. 2015/15997 E. 2017/3177 K.

''...Sanıkların 06.12.2013 tarihinden itibaren 3 gün üst üste müştekinin sorumlu olduğu marketin önünde duran toplamda 138 adet kasa ile meyve sebze çaldıklarının anlaşılması karşısında, eylemlerinin zincirleme suç kapsamında olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde uygulama yapılması...'' YARG. 17. CD. 2016/8984 E. 2017/2692 K.

''...Sanığın, olay günü, müştekinin sorumlusu olduğu mağazadan 2 paket sigara alıp para ödemeden çıktıktan sonra, aynı gün tekrar mağazaya gelerek 4 TL değerinde boncuk kolyeyi alarak dışarı çıktığı olayda; sanığın aynı suçu işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda hırsızlık suçunu zincirleme şekilde işlediğinin anlaşılması karşısında, sanığın cezasının TCK'nın 43/1. maddesi gereğince artırılması gerektiğinin gözetilmemesi.'' YARG. 2. CD. 2014/37342 Esas, 2017/1778 K.

''....Sanıkların katılan M’ye ait 81 KF 426, mağdur E’ye ait 54 PL 953 plakalı motosikletleri çaldıkları olayda; hırsızlık yapılan deponun, zemin kattan kaynaklanan kot farkı nedeniyle oluşan boşluğun kapatılması suretiyle oluşturulduğu için apartmanın eklentisinden daha çok zemin kat dairesinin eklentisi konumunda olup tek bölmeden oluşması, motosikletlerin hırsızlanmadan önce depoda birbirinden yaklaşık bir metre mesafede bulunduklarının mağdur ve katılan tarafından belirtilmesi, farklı kişilere ait olduklarının açıkça öngörülebilir olmaması karşısında; sanıkların suça konu motosikletlerin iki ayrı kişiye ait olduğunu bildikleri hususu şüphe boyutunda kaldığından sanıkların eyleminin tek hırsızlık suçunu oluşturduğu..''YCGK. 2015/2-832E. 2016/102 K.

‘’Aynı konuttan çalınan eşyalar farklı kişilere ait olsa bile aynı konuttan, aynı zaman diliminde bu eşyalar üzerinde mağdurların müşterek zilyetlik durumu söz konusu olduğundan sanıkların eyleminin tek bir hırsızlık suçunu oluşturduğu kabul edilmelidir’’ YCGK. 06.10.2015, 2014/2 208, 2015/304;

‘’Müştekilerin içinde beraber uyudukları 06 BG 7271 plakalı aracın camını kırarak içerisinde müştekilere ait eşyalar bulunan iki adet bayan kol çantasının çalınması şeklinde gerçekleşen eylemde, sanığın çalmış olduğu eşyaların farklı kişilere ait olduğunu bilebilecek durumda olmadığı, suça konu yerin araç olması sebebiyle eşyaların farklı kişilere ait olduğunu bilse dahi, ortak hâkimiyet ve müşterek zilyetlik kuralı gereği sanık hakkında tek hırsızlık suçundan hüküm kurulması gerekirken hatalı nitelendirme ile dört ayrı hırsızlık suçundan hüküm kurulması’’ 13. CD. 2016/16207 E. 2018/6149 K.

YCGK'nın 11.06.2013 gün ve 13/303-296 sayılı içtihadına konu olayda; sanığın, mağdur işçilerin soyunma odası olarak kullandığı kabinin içinde askılarda bulunan beş ayrı mağdura ait pantolon cebinden cep telefonu ve parasını çalması olayında, TCK'nın 43/2 maddesinin uygulanması gerektiğini’’ belirtmişlerdir. Bu yöndeki karara dair bkz. YARG 13. CD. 2016/18986 E. 2017/681 K;

‘’Suç tarihinde katılanın internet hesabına girip burada bulunan paraları yaklaşık 20-25 dakika içerisinde iki ayrı şahsa ait hesaba toplam beş seferde havale eden sanığın eyleminin TCK’nın 142/2-e maddesinde yazılı tek hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, TCK’nın 43/1 maddesi ile uygulama yapılması’’ YARG. 13.CD. 23.02.2016, 2015/841E. 2016/2865 K.

‘’Hırsızlık suçu ile ilgili olarak bir örnek vermek gerekirse; fail, üç ortağa ait olan (bunu fail de biliyor olsun ...) markete girip içeriden, 15 kg. çay, 20 kg. şeker, 50 kg. yağ, 50 kg. tuz, 70 koli deterjan, kasadan para, masanın üzerindeki cep telefonu ve saireyi aynı zamanda almış olsun. Bu örnekte çok sayıda alma fiili olmasına rağmen bunların hukuken tek bir fiil ve tek bir hırsızlık suçunu oluşturduğunda kuşku bulunmasa gerekir. Nitekim, Yargıtay Ceza Genel Kurulu da bu düşüncelerden hareketle, 02.10.2007 günlü, 2007/6-195 esas ve 2007/197 karar sayılı kararında, “fiilin tekliği” konusunda geniş yorumu benimsenmek suretiyle, “yakınanın evinden para ve bir kısım eşya ile birlikte alınan otomobil anahtarıyla evin otoparkında bulunan aracın çalınmasının tek bir hırsızlık suçunu oluşturacağı” nı kabul etmiştir. YCGK., 21.05.2013 günlü, 2012/1543 esas ve 2013/257 sayılı kararında; “gündüz vakti bina içinden mağdura ait cep telefonu ve araç anahtarının çalınması, aynı günün gecesinde de; gündüz çalınan anahtarla mağdurun otomobilinin çalınmaya teşebbüs edilmesi suçlarını” fiiller arasında zaman bakımından aralık (fiili kesinti) bulunması nedeniyle zincirleme suçun varlığını kabul etmiştir. YARG. 13. CD. 2016/8159 E. 2017/14116 K.

“Üç ayrı vakitte(... aynı gün ikindi, akşam ve yatsı vakitlerinde), üç ayrı camiden olmak üzere, toplam 25 çift ayakkabı çalınması olayında, mağdur sayısınca (25 ayrı) suç değil; her bir camiden gerçekleştirilen birden fazla mağdura ait ayakkabı çalınması fiili ayrı birer hırsızlık suçu kabul edilip, bu fiillerin mağdurları birden fazla olduğu için, aynı neviden fikri içtima hükümleri uygulanmak suretiyle üç ayrı camiden üç ayrı hırsızlık suçunun varlığı” YARG. 13. CD. 2011/31869 E. 2012/778 K. - 13.CD. 2016/8159 E. 2017/14116 K. YARG. 2. CD. 2016/13270 E. 2018/14738 K.