ONLİNE ÖDEME YAPMAK İÇİN TIKLAYIN

Ortak Malik Sıfatıyla Elde Bulundurulan Ya Da Aradaki Hukuki İlişkiye Dayalı Alacağı Tahsil Etmek Amacıyla Hırsızlık Suçunun İşlenmesi

Ortak Malik Sıfatıyla Elde Bulundurulan Ya Da Aradaki Hukuki İlişkiye Dayalı Alacağı Tahsil Etmek Amacıyla Hırsızlık Suçunun İşlenmesi

Hırsızlık fiilinin, başkasının zilyetliğinde bulunan taşınır bir malın alınması şeklinde işlenen ve suç teşkil eden bir eylem olduğunu yukarıda açıklamıştık. Yine Anayasa'nın 35'nci maddesinde yer alan mülkiyet hakkına göre kişinin kendisine ait bir malı çalmasının söz konusu olamayacağını daha önce belirtmiştik. Ancak TCK’nın 144’ncü maddesinde bu durumun istisnalarına yer verilmiştir. TCK'nın 144’ncü maddesine göre, Hırsızlık suçunun; a) Paydaş veya elbirliği ile malik olunan mal üzerinde; b) Bir hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla; işlenmesi halinde, şikâyet üzerine, fail hakkında iki aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur'' şeklinde düzenlenmiş olup, söz konusu eylemlerin gerçekleşmesi halinde failin cezalandırılacağı ancak bu eylemlerin şikâyete tabi olduğu belirtilmiştir. Bu düzenlemeye göre, birden fazla kişinin taşınır bir mala paydaş veya elbirliği ile malik olması yani bu mal üzerinde paylarının bulunması ve bu malında pay sahiplerinden biri tarafından çalınması durumunda eylem suç teşkil edecek ve bu maddeye göre sorumluluk gündeme gelecektir. Ancak bu sorumluluk için öncelikle suça konu taşınır mal üzerinde paydaş veya elbirliği ile malik birden fazla kişi olmalı ve bu taşınır mal TCK.144/1-a maddesinde gösterilen statüde bulunmalıdır.

‘’Sanığın limonları topladığı suça konu yerin savunması doğrultusunda kendisine ait olup olmadığı ile tanık Davut'un mahkeme beyanında belirtiği şekilde paydaş veya elbirliği ile mülkiyet içerisinde kalıp kalmadığının ilgili tapu kayıtları getirtilip, mahallînde bilirkişi vasıtası ile keşif yapılmak suretiyle belirlenip, sonucuna göre şayet bahse konu yerin sanığın elbirliği ile dahi malik olmadığı taşınmaz olduğunun anlaşılması halinde eyleminin TCK'nın 141/1. maddesinde yazılı suçu, elbirliği ile malik olduğu taşınmaz içerisinde kalması halinde ise bu kez eyleminin TCK'nın 144/1. maddesinde yazılı suçu oluşacağı, buna karşılık suça konu yerin tamamının sanığa ait olması halinde ise hırsızlık suçunun oluşmayacağı’’ YARG. 13. CD. 2014/36237 E. 2016/583 K.

‘’ sanığın, tapuda kardeşleri adına kayıtlı ancak, sanığın aşamalardaki istikrarlı savunmasında ve hatta katılanın dahi 03.09.2011 tarihli ilk müracaatında belirttiği üzere, annesi tarafından kullanılan evdeki çamaşır makinesini, kendi makinesinin bozulması üzerine alması şeklinde gerçekleşen somut olayda; her ne kadar eşyanın bulunduğu ev katılana ait ise de evin, katılan ve sanığın anneleri tarafından kullanıldığı, sanığın da eşyaların babadan kalma yönünde iddiaları bulunduğunun anlaşılması karşısında öncelikle suç konusu olan çamaşır makinesi ve el fenerinin kime ait olduğu, kim tarafından kullanıldığı ve bu makine ile ilgili rıza açıklayıp tasarrufta bulunma hakkının katılanda mı yoksa annelerinde mi olduğu veya bu eşyaların murislerin ortak malı olup olmadığı hususlarının şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespit edilmesinden sonra’’ YARG. 17.CD. 2015/13334 E. 2016/5186 K.

''Sanıkların kira bedelini ödemeyen müştekinin kiracı olarak oturduğu evdeki eşyayı satmaları biçiminde gerçekleşen eylemlerinin hukuki ilişkiye dayalı alacağı tahsil amacıyla işlenen hırsızlık suçunu oluşturduğunun anlaşılması karşısında, suç nitelendirmesinde yanılgıya düşülmesi.'' YARG. 13.CD. 2012/2071-2013/13452 E-K. ''Sanığın müştekiye satıp arsa sahibi aracılığıyla devrini gerçekleştirdiği evin, mutfak dolapları ile oda kapılarını, müştekinin kalan bir borcunu ödememesini gerekçe gösterip söküp götürdüğünün anlaşılması karşısında eylemin 5237 sayılı TCK'nın 144/1-b maddesindeki suçu oluşturup oluşturmadığının tartışılmaması'' YARG. 13.CD. 2012/10873-2013/19348 E-K.