ONLİNE ÖDEME YAPMAK İÇİN TIKLAYIN

Bilişim teknolojisi özelliği içeren sistemlerin salt haberleşme veya yazışma gibi sübjektif bir amaç için kullanılması, suçun nitelikli hali bakımından aranan araç hareketi oluşturmayacaktır.

Yargıtay 15. Ceza Dairesi’nin vermiş olduğu kararında geçen; sanığın, katılana ait telefona “pepsi yaşatır seni” kampanyasından 20.000 TL ödül kazandığına dair mesaj gönderdiği, katılanın numarayı araması üzerine sanığın katılana ödülü alabilmesi için bankaya 500 TL yatırması gerektiğini söylediği, sanığa güvenen katılanın, parayı bankaya yatırdığı ancak daha sonra sanığa ulaşamadığı şeklindeki somut olayda yerel mahkemenin nitelikli dolandırıcılık suçundan verdiği hüküm, Yargıtay tarafından “Cep telefonuna SMS gönderilmesinde bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması söz konusu olmadığından basit dolandırıcılık suçunun oluşacağı, bu açıklama kapsamında, sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 157 maddesinde belirtilen basit dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, katılanın parayı bankadan havale yapması nedeniyle sanık hakkında aynı Kanun'un 158/1-f maddesi uygulanmak suretiyle, suç vasfının tayininde hataya düşülerek sanığa fazla ceza tayin edilmesi” gerekçesiyle bozmuştur

Yargıtay 11. Ceza Dairesi T: 23/03/2009 gün ve 2009/16004E. ve 2009/2891K. sayılı kararı;“ ..kendisini jandarma karakol komutanı olarak tanıtan sanığın, karakolda internete girebilmek için acilen cep telefonu kontörü lazım olduğunu ve parası daha sonra ödeyeceklerinden bahisle, 24/07/2006 tarihinde, mağdur Bünyamin‟ e kısa zaman aralıkları içerisinde 9.500, mağdur Abit‟ e ise, bir defada 1.250 kontör satın aldırıp, bu kontörlerin telefonlarına yüklemek suretiyle çıkar sağladığının anlaşılması karşısında, eylemlerin ,..“basit dolandırıcılık” suçlarını oluşturacağı .....bilişim sistemlerinin mağdurların kandırılmasına vasıta olarak kullanıldığı kabul edilip, 5237 sayılı TCK nın 158/1- maddesi ile uygulama yapılarak..” Yargıtay Ceza Genel Kurulu 10/05/2016 gün 2014/288E. , 2016/255 K.; “İstanbul-Pendik'te Lia Tasarım unvanı ile taş dekorasyonu uygulama-satış işi ile uğraşan katılanı 2009 Eylül ayı ortalarında aboneliği kendisine ait ...3948 numaralı telefondan arayan ve adını veren sanığın, Muğla-Merkez-Çakmak Köyü'nde kayrak taşı ocağı bulunduğunu, ihtiyaç olduğunda kendisini arayabileceğini söylemesini müteakip yaklaşık bir ay sonra katılanı bu kez aboneliği ... (Mamak-Ankara) adına görünen ...7279 numaralı telefondan arayan ve ismini Mustafa olarak veren sanığın, Büyükçekmece'de iki villası olduğunu, Almanya'ya döneceğinden acilen kayrak taşına ihtiyaç duyduğunu söylemesi, temin edip edemeyeceğini sorması, parasını peşin ödeyeceğini bildirmesi üzerine, katılanın daha önceden not ettiği telefondan sanığı arayarak durumu iletmesi, alım-satım hususunda anlaşmaları neticesinde, sanığın nakliye-yakıt parasını peşin istemesi nedeniyle şikayetçinin 15.10.2009 tarihinde 3.000 TL parayı internet bankacılığı yoluyla kendi hesabından sanığın verdiği hesaba göndermesi, bu paranın sanık tarafından Akbank-Muğla Şubesinden çekilmesine rağmen anlaşmaya konu kayrak taşının gönderilmemesi, alınan paranın da iade edilmemesi eyleminin 'nitelikli dolandırıcılık' suçunu oluşturduğu iddia edilen somut olayda: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1-Bilişim sisteminin veya bankanın, haksız menfaatin elde edilmesinde 'havale-ödeme mercii' olarak kullanıldığı, suçun işlenmesinde 'aracı' kılınmadıkları nazara alınarak; TCK'nun 157/1. maddesi uyarınca cezalandırma yerine yazılı şekilde 'nitelikli dolandırıcılık' kurulması…isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.”

Yargıtay 15. Ceza Dairesi, 13/04/2016 gün ve 2013/27817E. , 2016/3376K.; Yargıtay 11. Ceza Dairesi T: 23/03/2009 gün ve 2009/16004E. ve 2009/2891K.:“ Kendisini jandarma karakol komutanı olarak tanıtan sanığın, karakolda internete girebilmek için acilen cep telefonu kontörü lazım olduğunu ve parası daha sonra ödeyeceklerinden bahisle, 24/07/2006 tarihinde, mağdur Bünyamin‟ e kısa zaman aralıkları içerisinde 9.500,mağdur Abit‟ e ise, bir defada 1.250 kontör satın aldırıp, bu kontörlerin telefonlarına yüklemek suretiyle çıkar sağladığının anlaşılması karşısında, eylemlerin ,..“basit dolandırıcılık” suçlarını oluşturacağı .....bilişim sistemlerinin mağdurların kandırılmasına vasıta olarak kullanıldığı kabul edilip, 5237 sayılı TCK nın 158/1- maddesi ile uygulama yapılarak..”

Yargıtay 15. Ceza dairesi önüne gelen bir davada, sanık her ne kadar internet üzerinden müştekiyle iletişim kursa da, hileli söz ve davranışların bilişim sistemleri üzerinden yapılmaması sebebiyle dolandırıcılık suçunun TCK md.158/1-f özelinde nitelikli halinin değil, md.157’deki temel halinin vuku bulduğuna hükmetmiştir. Somut olayda; sanığın suç işlemek için kurduğu internet sitesi üzerinden müştekiyle tanıştığı, isminin Sema olduğunu belirterek bir bayan fotoğrafı gösterip müştekiyle para karşılığı ilişki kurabileceğini söylediği, verdiği telefon numarasından aramasını ve Oktay isimli birinin telefona çıkacağını belirttiği, müştekinin telefon numarasını araması üzerine sanığın kendisini Oktay olarak tanıtıp dışarıda buluşma teklifi ettiği, burada buluştuktan sonra müştekiyi sözde Sema isimli bayanın ev adresine götürdüğü, müştekinin ise bayanı görmeden para vermeyeceğini söylediği, sonrasında kendisine gösterilen adreste böyle bir bayanın olmadığını öğrendiği ve şikâyetçi olduğu dosyada yerel mahkeme tarafından bilişim sistemlerini araç olarak kullanmak suretiyle dolandırıcılığa teşebbüs suçu üzerinden yargılama yapılmıştır. Yargıtay ise, müştekiyle internet ortamında tanışan sanığın, interneti sadece bağlantı kurmak amacıyla kullandığı ve bu aşamada hileli hareketlerle herhangi bir menfaat temin edilmesinin söz konusu olmadığı gerekçesiyle kararı bozmuştur. Yargıtay’a göre, olaydaki asıl hileli davranış; sanığın müştekiyle dışarıda buluşması, ona sözde ilişki kuracağı bayanın adresi olarak bir yer göstermesi ve bu şekilde para almaya çalışması şeklindeki eylemleri olup, bu yönüyle basit dolandırıcılığa teşebbüs suçu vuku bulmuştur. Gerçekten de sanığın internet sitesi üzerinden müştekiyle iletişime geçmesi, kendisini kadın olarak tanıtması ve bunu yaparken kadın fotoğrafı göndererek inandırıcılık katması hareketleri müştekiyi buluşmaya ikna etmek için sergilenen hiledir. Fakat yarar elde etmeye yönelik hilenin yoğunluğu bilişim platformunda değil, haricen fiziki dünyada kendisini göstermektedir. Nitekim sanık, müştekiyle dışarıda görüşerek internet üzerinden başlattığı aldatmacayı devam ettirmiş, onu sözde ilişki yaşayacağı kadının ev adresine götürmüş ve hileli davranışını maddi menfaat sağlama aşamasına getirmiştir. Bu noktada ilk hile ile bilişim sisteminin kullanılması arasında bir eş zamanlılığın bulunmadığı ve internet üzerinden sergilenen davranışların hazırlık hareketi niteliğinde olduğu söylenebilir. Yargıtay 15. Ceza Dairesi 21/01/2014 gün ve 2012/6556E. , 2014/720K.

Aynı Yargıtay Ceza Dairesi vermiş olduğu başka bir kararda, sanığın bir internet sitesinde daire satışı konusunda vermiş olduğu ilan üzerine, kendisini ilanda bulunan telefon numarasından  arayan mağdura kendisini başka bir isimle tanıtarak ve akabinde mağdurla buluşarak daireyi gezdirdiği, mağdurun dairenin tapusunu görmek istemesi üzerine sahte düzenlemiş olduğu bir tapu belgesini gösterdiği, bunun üzerine mağdurun sanığa 1.500-TL kapora verdiği ve bu suretle yarar sağladığı olayda, sanığın eylemini bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçu olarak değerlendirmiştir. Yargıtay’ın bu kararının bir önceki kararıyla çelişkili olduğu ve somut olayda TCK md.158/1-f niteliğinde bir dolandırıcılık suçunun oluşmadığı kanaatindeyiz. Şöyle ki, sanık her ne kadar vermiş olduğu ilan üzerinden mağdurla iletişime geçse de, sonuca etkili asıl hileyi, fiziki dünyada gerçekleştirmiştir. Gerçekten de sağlanan yarar ile nedensellik bağı taşıyan hileli hareket; sanığın mağdurla dışarıda buluşarak gerçekte kendisine ait olmayan bir evi, sanki malikiymiş gibi göstermesi, onu gezdirmesi ve bu konuda denetim imkânını ortada kaldırmak için sahte düzenlendiği tapu belgesini kullanmış olmasıdır. Bu şekilde gelişen olay örgüsünde mağdurun zarar verici tasarruf işlem üzerindeki iradesi, evi somut olarak görmesi ve sahte tapu belgesi ile hataya düşürülmesi sonucunda oluşmuştur. Dolayısıyla internette verilen ilan sadece mağdurla iletişime geçmek ve hileyi fiziki dünyaya taşıma konusunda salt aracı olmuş olup, asıl hilenin sergilenmesi ve yararın sağlanmasına doğrudan etkili olmamıştır. Yargıtay 15. Ceza Dairesi 21/01/2015 gün ve 2013/7107E. , 2015/918 K.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu vermiş olduğu bir kararında; “Bilişim sistemlerinin aynı anda birçok kişiye ulaşmasındaki çabukluk ve sağladığı kolaylığa dayanarak "www.srexi.com" adlı internet sitesinden Real Market Şirketler Topluluğu isimli işyeri adına HP marka dizüstü bilgisayarların satışı için ilan veren sanıkların, Giresun`da ikamet eden ve ilanı görerek bildirdikleri telefon numarasını aradıktan sonra hesaplarına para aktaran şikâyetçiye sözde alışverişe konu bilgisayarı göndermemeleri şeklinde gerçekleşen olayda; bilişim sisteminin araç olarak kullanılması suretiyle gerçekleştirilen eylemlerin TCK`nun 158. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendi uyarınca nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu kabul edilmelidir.” diyerek internet sitesi üzerinden bilgisayar satış ilanı vererek mağdurları dolandıran sanıkların eylemlerinin bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık olduğuna hükmetmiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu 02/04/2013 gün 2012/15-1293E. , 2013/111K.