“Somut olayda Motorlu Araç Tescil Belgesi fotokopisine göre suçta kullanılan araç trafikte (İ) (K) adına kayıtlıdır. Sanık, suça konu aracı bu şahıstan haricen sözlü akitle satın alıp, bedelini ödediğini, ancak devrini üzerine almadığını, aracın kendisine ait olduğunu ileri sürmüştür. Oysa 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasasının 3. maddesinde, araç sahibi; “araç için adına yetkili idarece tescil belgesi verilmiş veya sahiplik veya satış belgesi düzenlenmiş kişi“ olarak tanımlanmış, yine aynı Yasanın 4262 sayılı Yasa ile değişik 20/d maddesinde; tescil edilmiş her çeşit satış ve devirlerin noterlerce yapılacağı, noterlerce yapılmayan her çeşit satış ve devirlerin geçersiz olacağı hükme bağlanmıştır. O halde, somut olayda suça konu aracın mülkiyetinin sanığa geçtiğini gösterir nitelikte ve geçerli bir satış ve devir işleminden söz edilemeyeceği cihetle, öncelikle soruşturmanın genişletilerek aracın trafikte kimin adına kayıtlı olduğu ilgili Trafik Şubesinden sorulup kesin biçimde saptanmalı, araç sahibi de dinlenilerek aracın sanığa hangi nedenle teslim edildiği hususu açıklığa kavuşturulup, aracın malikinin onayı ile suçta kullanılıp kullanılmadığı belirlendikten sonra zoralım hususunda bir karar verilmelidir. Bu itibarla Yerel Mahkeme direnme hükmünün öncelikle soruşturmanın genişletilmesine yönelik bu nedenden dolayı bozulmasına karar verilmelidir.“; YCGK., 17.06.2003, 2003/6-176,2003/195,
“Suçta kullanılan... plakalı kamyonetin trafikte (A) (S) adına kayıtlı olduğu, sanık tarafından haricen alındığı ve resmi satış yoluyla mülkiyetinin devredilmediği, (A) (S)’nin de suça iştirakinin ve aracın suçta kullanılacağı yolunda bilgisinin bulunmadığının anlaşılması karşısında, iadesi yerine zoralımına karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.“; 6.CD., 09.03.1999,1007/1001