ONLİNE ÖDEME YAPMAK İÇİN TIKLAYIN

Suçta kullanılan araç, noter satış sözleşmesi ile satılmayıp, haricen devir edilmiş ve devir işlemi yazılı bir belge ile kanıtlanmış ise, aracın müsaderesi mümkün olabilecektir.

24..Z ..2 plakalı aracın sanık İ. ye ait olup olmadığı ve haricen satın alıp almadığı duraksamaya yer bırakmayacak şekilde araştırılıp saptanmadan anılan aracın zoralımına karar verilmesi,“; Yargıtay 6. C.D. 07.12.2006 gün 2006/4663 E, 2006/13192 K

 “Suça konu aracın 2918 Sayılı Yasanın 20. maddesi uyarınca sanık tarafından resmen devri alınmamış ise de, kayıt maliki tarafından sanığa haricen satılarak her türlü kullanım hakkının dev redildiğinin ve ekonomik koşullara göre değeri oldukça yüksek olan TIR aracının herhangi bir yazılı sözleşme yapılmaksızın başkasına kiraya verilmesinin ticari basirete ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunun kabulü zorunludur. Olayda, harici satışla aracın her türlü kullanım hakkı ve zilyetliğinin kayıt malikinin rızası/bilgisi dâhilinde faile devredildiğinde kuşku bulunmamak tadır. Bu ve benzeri hallerde araçların suçta kullanılması nedeniyle zoralımında koşul olarak, kayıt maliklerinin doğrudan fiilden bilgisi olması aranmamalıdır. Aksi düşüncenin kabulü, taşıt aracı kullanılmasını gerektiren ve özellikle silah, uyuşturucu ve göçmen kaçakçılığı gibi örgütlü olarak işlenen suçlarda, uygulamada sıklıkla karşılaşıldığı üzere, fail veya faillerden başka kişiler adına trafikte kayıtlı olan araçların suçta kullanılmasını yaygınlaştırarak, suç failleri üzerinde önemli ölçüde caydırıcılığı olan taşıt araçlarının zoralımına ilişkin cezalandırma hükmünün uy gulanmasına olanak bırakmayacak ve kanuna karşı hile kullanımını teşvik edecektir...“ancak kurul tebliğnamedeki düşünceye dokunmadan 765 sayılı yasanın 201/a maddesinde suçta kullanılan taşıt ve maddi menfaatlerin aidiyet şartı söz konusu olmaksızın, kime ait olursa olsun müsadere edileceğini gerekçe göstererek farklı gerekçelerle eşyanın müsadere edilmesi gerekeceğine karar vermiştir.; YCGK’nın 12.10.2004 tarihli kararına konu olan Yargıtay C. Başsavcılığının 27.07.2004 gün ve 56225 sayılı tebliğnamesi