Yağma suçunun, cebir veya tehdidin etkisiyle malın teslim edildiği veya alındığı anda, tamamlanır.

Sırf hareket suçu olan yağma suçu, failin cebir veya tehdit kullanarak malı aldığı anda tamamlanır. Malın alınması ile anlaşılması gereken özel hukuk anlamında zilyetlik olmayıp; ceza hukuku zilyetliğidir. Yağma suçunun tamamlanması için, mağdurun mal üzerinde sahip olduğu zilyetliğe son verilerek malın failin eline geçmesi yeterlidir. Bu sebeple yağma suçunda, suçun tamamlanabilmesi için failin malı olay yerinden uzaklaştırmasına, kullanmasına, maldan yararlanmasına veya medeni hukuk zilyetliği için aranan zilyetlik iradesinin bulunması koşuluna ya da malın failin hâkimiyet alanına sokulmasına dahi gerek yoktur. Burada yağma suçuna teşebbüs hükümleri ile hırsızlık suçuna teşebbüs hükümleri birbirinden ayrılmaktadır. Hırsızlık suçunun tamamlanmasında malın failin hâkimiyet alanına geçirilmesi koşulu aranırken; yağma suçunda malın alınması ile birlikte suç tamamlanır. Nitekim Yargıtay’ın görüşü de bu yöndedir. Yargıtay Ceza Kurulu’nun 23.01.2018 gün ve 2017/6-161 E. – 2018/18 K. sayılı kararında yağma suçunun, cebir veya tehdidin etkisiyle malın teslim edildiği veya alındığı anda, tamamlanacağı ifade edilmiştir. Buna göre, yağma suçunda almanın gerçekleşmesi, hırsızlık suçunun aksine, failin malı egemenlik alanına sokmasına bağlı değildir. Yağma suçunun tamamlanması için malın zilyedinden alınması yeterlidir.