ONLİNE ÖDEME YAPMAK İÇİN TIKLAYIN

Keşidecinin kusurunun bulunduğu hallerde muhatap bankaya kusur atfedilememesi halinde, muhatap bankanın zararı giderme yükümünden kurtulacağı belirtilmiştir.

Yargıtay 11. HD, Esas No: 2016/8943, Karar No: 2018/1854

Dava karşılıksız çıkan çeklerin yasal sorumluluk bedelleri için icra dosyasına yapılan ödemenin istirdadı istemine ilişkindir. Davacı vekili, davalı tarafından ibraz edilen ve karşılıksız çıkan dava konusu çeklerdeki imzalar ile imza kartonundaki keşideci imzasının benzememesi üzerine davalıya çeklerin yasal sorumluluk bedellerinin ödenmediğini, bunun üzerine davalının icra kanalıyla müvekkilinden çeklerin yasal sorumluluk bedellerini haksız olarak tahsil ettiğini ileri

sürmüştür. Mahkemece, davalının dava konusu çekler için keşideci aleyhine yaptığı ve kesinleşen icra takibinde keşidecinin imza inkarında bulunmadığı, bu nedenle imza incelemesine gerek olmadığı, ayrıca çeklerdeki imza ile imza kartonundaki imzanın benzediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, çeklerin ibraz edildiği tarihte yürürlükte bulunan 6762 sayılı ...’nin 724. maddesine göre “tahrif edilmiş bir çeki ... olmasından doğan zarar muhataba ait olur; meğer ki senette keşideci olarak gösterilen kimseye kendisine bırakılan çek defterini iyi saklamamış olması gibi bir kusurunun isnadı mümkün olsun”. Öğreti ve yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, muhatap bankanın bu maddede öngörülen sorumluluğu kusur aranmayan bir sorumluluk olup, muhatap bankanın sahte çek nedeniyle ödeme yapması durumunda muhatap banka kusursuzluğunu ispat etse bile bu sorumluluktan kurtulamayacaktır. Bu itibarla, keşidecinin dava konusu çekler nedeniyle aleyhine yapılan icra takibinde imzaya itiraz etmemesi, çeklerdeki imzanın sahte olma ihtimalini ortadan kaldırmayacağı için muhatap bankanın sahte imza nedeniyle ödeme yapmaması da Kanun’un bankaya yüklediği bir yükümlülüktür. Bu durumda, mahkemece, dava konusu çeklerdeki imzanın keşideciye ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.