“TTK.`nun 690. maddesi yollaması ile aynı Yasanın 637. maddesi hükmü uyarınca emre muharrer senetlerde vadenin gelmesinden itibaren işleyecek % 10 oranında faizin, protesto, ihbar masrafları ile senet bedelinin % 03`ünü aşmamak üzere komisyon ücretinin hamil tarafından müracaat yolu ile istenebileceği, özel ve ayrık bir düzenleme olarak getirilmiş bulunmaktadır. Sonradan 3095 sayılı Yasa`nın yürürlüğe girmesi ile birlikte % 10 oranındaki temerrüt faizi oranı % 30`a yükseltilmiş bulunmaktadır. Esasen 3095 sayılı Yasa`nın kabulünden önce de yürürlükte bulunan TTK.`nun 1461. maddesi hükmüne rağmen TTK.`nun 637. ve 722. maddeleri ile sadece kambiyo senetlerinde uygulanmak üzere özel faiz oranı ile diğer giderlerin tespit edilmiş olması kanun koyucunun amacının, kambiyo senedine bağlanan ilişkilerde bu özel faiz oranlarının ve eklentilerinin uygulanması olduğu sonucunu doğurmaktadır.” Y. 11. HD.’nin 27.12.1991 T. ve 1991/5504 E., 1991/6907 K. sayılı kararı
“TTK’nun 4. maddesi hükmüne göre Ticaret Kanunu hükümleri ile düzenlenmiş olması nedeniyle tarafların sıfatına bakılmaksızın, kambiyo senedi tanzimi, ticari işlerden sayılır. Hal böyle olunca, 3095 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 19.12.1984 tarihinden itibaren anılan Kanunun 2/3. maddesi hükmü icabı Merkez Bankası’nın kısa vadeli krediler için öngördüğü reeskont faiz oranına göre hesaplanması ve borçludan istenmesi mümkündür.” Y. 12. HD.’nin 21.01.1998 T. ve 2840 E., 268 K. sayılı kararI
“Kambiyo senedine dayalı takiplerde, taraflar arasında faiz oranı hakkında bir sözleşme bulunmadıkça, alacaklının T.C. Merkez Bankası’nın kısa vadeli krediler için öngördüğü reeskont (avans) faiz oranına göre faiz isteyebileceğini” Y. 12. HD. 04.04.2006 T. ve 4140 E., 7094 K. sayılı kararı
4 “Bilindiği üzere, TTK., Medeni Kanun ve Borçlar Kanunu genel nitelikli Kanunlar olup, bu Kanunlarda yer alan hükümlerin de bu nitelikte olduğunun kabulü gerekir. Bu kanunlar yürürlükte iken, bunlara ilişkin özel düzenlemeler getiren Kanunlar ise, özel kanun niteliğinde kabul edilmektedir ( Bkz. Dr.Seyfullah Edis, Medeni Hukuka Giriş ve Başlangıç Hükümleri, Ankara 1979, Sh. 166 vd.). Hal böyle olunca, TTK. ve BK.da, sadece faiz yönünden değişik düzenleme getiren 3095 sayılı Yasada yer alan kanuni ve temerrüt faize ilişkin hükümlerin, birer özel yasa hükümleri olarak kabulü ve genel hükümlerden önce uygulanmasının gerektiği sonucuna varılmaktadır. Varılan bu sonuç karşısında, esasen ticari bir iş olduğu çekişmez olan bono düzenlenmesi nedeniyle uygulanması gereken temerrüt faiz oranının, ticari temerrüt faizi olduğu ve istek halinde de 3095 sayılı Yasanın 2/3. maddesinde öngörülen reeskont oranı temerrüt faizine hükmedilebileceğinin kabulü icabetmektedir.” Y. HGK’nın 26.04.1995 T. ve 1995/11-171 E., 1995/413 K. sayılı kararı,