ONLİNE ÖDEME YAPMAK İÇİN TIKLAYIN

Kambiyo Senetlerine Özgü Takibin Maddi ve Şekli Koşulları

Kambiyo Senetlerine Özgü Takibin Maddi ve Şekli Koşulları

1. Alacağın Kambiyo Senedine Dayanması

“…İİK.nun 167. maddesi ile başlayan maddeler silsilesinin başlığı ve 167. maddenin içeriği de ‘Kambiyo Senetleri’ deyiminin sadece çek, poliçe, emre muharrer senet (bono)ya ait olduğunu, kambiyo senetleri hakkındaki özel takip usullerinin sayılan bu üç çeşit senede mahsus bulunduğunu kuşkuya yer vermeyecek kadar açıklıkla ortaya koymaktadır.” Y. 12. HD’nin 20.10.1983 T. ve 1983/5446 E., 1983/7759 K. sayılı kararı

“…Olayda takip konusu mevduat sertifikası ve ilişkileri, arkalarındaki şerhden de anlaşılacağı üzere, vadeli mevduat hükümlerine tabiidir. Bu belge kanunun kıymetli evrak tarifi içine dahil edilse bile, kambiyo senedi vasfını kazanamaz. İİK. 167 ve hükümleri ile yasalaşmış kambiyo senetlerine mahsus takip usulü bu çeşit belgeye uygulanmaz.” Y. 12. HD’nin 20.10.1983 T. ve 1983/5446 E., 1983/7759 K. sayılı kararı

“…Takip teminat mektubuna istinaden kambiyo senetlerine özgü usul ile yapılmıştır. Dayanak belge TTK.nın hükümlerine göre bono, çek, poliçe olmadığından İİK. 167. ve onu izleyen maddelerine göre bu yolla takip yapılamaz.” Y. 12 HD’nin 28.06.1977 T. ve 6283 E., 6532 K. sayılı kararı

“…tahvile dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus özel yolla takip yapılamayacağı düşünülmeden…” Y. 12. HD.’nin 07.04.1986 T. ve 1985/10273 E., 3990 K. sayılı kararı

“3167 sayılı yasayla yapılan değişiklik ile, çekte vergi numarası zorunlu unsur olmuş ise de, TTK'nun 692. maddesinde çekin unsurları açıkça sayılmış olduğundan vergi numarası bulunmayan çekler kambiyo senedi niteliğinde olup bu yolla takip edilebilir. 4814 Sayılı Yasa çek hamillerinin korunması ve çekle ödemelerin düzenlenmesine ilişkin 3167. Sayılı Yasada değişlik yaptığından TTK.nun 692. maddesini değiştirir mahiyette değildir. Bu nedenle TTK.nun 692. maddesindeki unsurları taşıyan çekler kambiyo senedi niteliğinde olup vergi kimlik numarasının çek defterinin yapraklarına yazılmaması anılan özel yolla takip yapılmasına engel teşkil etmez.” Y.12. HD.’nin 12.04.2004 T. ve 2004/8854 E., 2004/3607 K. sayılı kararı, Kazancı Hukuk Otomasyonu; “Çeklerde vergi numarası bulunmaması, çekin kambiyo senedi olma niteliğini ortadan kaldırmaz. Zira, çekte bulunması gereken unsurlar TTK.'nun 692. maddesinde sayılmıştır. Bunların arasında vergi kimlik numarası bulunmamaktadır.” Y.19. HD.’nin 19.12.2005 T. ve 2005/3486 E., 2005/12775 K. sayılı kararı, Kazancı Hukuk Otomasyonu; kapsamlı bir değerlendirme için bkz. Y. HGK’nın 08.06.2005 T. ve 2005/12-357 E., 2005/363 K. sayılı karar

2. Alacaklının Takip Hakkı Bulunması

“Takip dayanağı bonoların arka yüzlerindeki ciro silsilesinden bu senetlerin lehtar durumundaki alacaklı tarafından ciro yolu ile devredildiği, tekrar kendisine dönüşünün TTK’nun 690. ve 593. maddelerine uygun bir biçimde son hamillerin cirosu ile olmadığı ve bu nedenle yetkili hamil bulunmadığı…” Y. 12. HD.’nin 13.3.1987 T. ve 7569 E.

“Takip dayanağı senet arkasındaki ciro sıralamasına (silsilesine) göre takip yapan (B) ara ciranta olup, bononun ikinci kez kendisine devredildiğini gösteren bir ciro yoktur; bu nedenle yetkili hamil değildir.” Y. 12. HD.’nin 10.11.1988 T. ve 1563 E., 13277 K. sayılı kararı

“İbrazdan önce ciro silsilesi içinde yer almak koşulu ile hamil cirantanın dayanak çekle ilgili olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapmasında bir engel yoktur. Nitekim somut olayda da gözlendiği gibi Engin cirosu ile Emrullah'a geçen çek, Emrullah tarafından bankaya ibraz edilmiştir. Bu gibi hallerde Dairemiz süregelen içtihatlarında benimsendiği üzere geriye dönüş cirosu aranmaksızın çekin ciro ve teslim sonucu, Ergin’in elinde olduğunun kabulü gerekir. Hal böyle olunca alacaklı yetkili hamil olup, takip yapmasında Yasaya aykırı bir yön yoktur.” Y. 12. HD.’nin 23.02.2004 T. ve 2004/26896 E., 2004/3283 K. sayılı kararı

“İnceleme konusu olayda 23.9.1988 keşide tarihli çek borçlu tarafından alacaklı lehine keşide edilmiş, lehtar Hikmet çeki İzzet'e ciro etmiş; İzzet tarafından çek yasal süresi içinde muhatap banka T. Bankası İzmir Şubesi’ne ibraz edilmiş, ancak bankaca çekin arasına karşılığı olmadığı meşruatı verilmiş ve ödeme yapılmamıştır. Bu nedenle İzzet de çek bedelini cirantasından aldığına dair ibraname ile birlikte çeki Hikmet'e iade etmiştir. Hal böyle olduğuna göre, keşideci borçlu hakkında icra takibi yapan alacaklı Hikmet, kambiyo senedinin, çekin bedelini ödemiş olan ciranta durumundadır. Kambiyo senedinden dolayı taahhüt altına girip de senedin bedelini ödeyen herkes ödediği şahsa halef olur ve sırada kendinden önce gelen borçlulara müracaat hakkını elde eder. … Alacaklı da, bu yolu takip etmiş ve kambiyo senedinin bedelini ödemiş olmakla, keşideciye karşı yaptığı takiple çekin yetkili hamilidir.” Y.HGK’nın 26.12.1990 T. ve 1990/12-579 E., 1990/658 K. sayılı karar

“TTK’nun 585. maddesi hükmüne göre poliçe, keşidecinin emrine yazılı olabileceği gibi bizzat keşideci üzerine veya bir üçüncü şahıs hesabına da keşide edilebilir. Ancak aynı kanunun bonolarda uygulanması gereken 690. maddesinde 585. maddeye bir yollama olmadığından bu madde bonolara uygulanmaz. Somut olayda bonoyu düzenleyen ile lehtar aynı kişi olduğundan ve bonolardaki özellik itibariyle keşideci kendi adına bono düzenleyemeyeceğinden…” Y. 12. HD.’nin 13.12.1999 T. ve 15567 E., 16370 K. sayılı kararı

“Takip alacaklısı senet lehtarı olup senedin arka yüzünde cirolar olsa bile senet tekrar kendisine döndüğünde keşideci hakkında icra takibi yapabilir.” Y. 12. HD.’nin 31.05.2002 T. ve 2002/19253 E., 2002/11526 K. sayılı kararı

“Geriye ciro yoluyla çeki devralan ciranta, çeki devretmeden önceki durumuna döner. Çeki ciro etmeden önce kimlere başvurma hakkı varsa ancak o şahıslara karşı takip yapma imkanına kavuşur. Somut olayda çekin lehtarı, geriye ciro ile çeki devraldığı kişiye karşı takip yapmıştır. Bu durumda borçlunun itirazının kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekir.” Y. 12. HD.’nin 11.07.2006T. ve 2002/12663 E., 2002/15260 K

“TTK..nun 707. maddesinde de açıklandığı üzere, çek görüldüğünde ödenmesi gereken bir ödeme vasıtasıdır. Bu yapısı itibariyle çekle rehin cirosu yapılamaz. Çekin ancak temlik veya tahsil cirosu ile devri mümkündür. TTK.nun 730. maddesinde rehin cirosuna ilişkin aynı Kanunun 601. maddesine atıfta bulunulmamıştır.” Y. 12. HD.’nin 26.06.2008 T. ve 2008/10960 E., 13565 K. sayılı kararı

“… taraflar aynı senedin keşidecileri olup, senet bedelinin tamamını ödeyenin diğer borçluya BK. hükümlerine göre rucü edebileceğine, kambiyo senetlerine mahsus özel yolla takip yapamayacağına, İİK.nun resen nazara alınması gerekli 170a maddesi gereğince takibin iptaline karar verilmek gerekirken işin aslı incelenerek itirazın reddolunması isabetsiz…” Y. 12. HD.’nin 29.1.1988 T. ve 41 E., 661 K. sayılı kararı

“626 ve 642. maddeler gereğince keşideci protesto edilmediği takdirde hamil, lehtara ve diğer cirantalara karşı müracaat hakkını kaybeder. Anılan madde hükümlerine göre keşidecinin protesto edilmesi yeterli olup ayrıca cirantanın protesto edilmesi koşulu getirilmemiştir. Bu nedenle yazılı şekilde ciranta lehtara protesto çekilmediğinden bahisle bu kişi hakkında takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir” Y. 12. HD.’nin 5.6.1997 T. ve 1997/6313 E., 1997/6645 K. sayılı kararı

“Yargıtay, Bankanın yasal olmayan bir nedenle usulüne uygun ibraz edilen çekteki ibraz kaşesini iptal etmesinin hamilin takip hakkını etkilemeyeceğine karar vermiştir: takip konusu çek süresinde muhatap banka şubesine vekaleten ilgili şubesine ibraz edilmiş, ancak, ibraz kaşesi muhatap banka tarafından ödeme yasağı bulunduğu gerekçesiyle iptal edilmiştir. Süresinde muhatabına ibraz edilen çekteki ibraz kaşesinin muhatap banka tarafından yasal olmayan bir neden ileri sürülerek iptal edilmesi alacaklının takip hakkını ve çekin süresinde muhatabına ibraz edilmesiyle oluşan hukuki durumu etkilemez. O halde, itirazın reddi yerine kabulü isabetsizdir.” Y. 12. HD.’nin 06.06.2006 T. ve 2006/9848 E., 2006/12115 K. sayılı kararı

“Kanuni süre içinde ödememe protestosu keşide etmeyen hamil, lehtar ciranta da dahil olmak üzere müracaat hakkını kaybeder. Bu süre hak düşürücü nitelikte olduğundan mahkemece resen nazara alınır. Alacaklının genel haciz yoluyla takip yapması halinde dahi bu kural geçerlidir” Y. 12. HD.’nin 27.12.2005 T. ve 22111 E., 26182 K. sayılı kararı

“TTK.nun 642. maddesine göre hamil belirli süre içinde ödememe protestosu keşide etmezse, senedi imza eden borçlu haricindeki ciranta ve sair sorumlulara karşı müracaat hakkı düşer. Bu durumda yetkili hamil senet bedelinin ödenmesi hususunda cirantaya müracaat hakkını kaybettiğinden, kambiyo senetlerine özgü takip yapamaz. Ancak hamil cirantasına karşı temel ilişkiye dayanarak ilamsız icra takibi yapmasına yasal yönden bir engel mevcut değildir. Davacı davalıya gönderdiği havale ile temel ilişkiyi kanıtlamıştır.” Y. 19. HD.’nin 05.11.1998 T. ve 1998/5307 E., 1998/6661 K. sayılı kararı

“Borçlu itiraz dilekçesinde senedin protesto edilmediğinin ileri sürüldüğü tesbit edilmiştir. Keşidecinin protesto edildiğine dair dosyada bir belge yoktur. TTK.nun 690. maddesinin göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 626 ve 642. maddeleri gereğince keşideci protesto edilmediği takdirde hamil, kabul eden kimse (keşideci) hariç olmak üzere cirantalara karşı müracaat hakkını kaybeder. İİK.nun 170/a-2. maddesi gereğince icra mahkemesi alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkının bulunup bulunmadığını resen araştırmak zorundadır.” . 12. HD.’nin 21.02.2005 T. ve 2005/3363 E., 2005/404 K. sayılı kararı

3. Kambiyo Senedinin Vadesinin Gelmesi

“İcra müdürünün İİK’nun 168. maddesinde belirtilen, senedin vadesinin gelip gelmediği hususundaki resen inceleme görevini doğru olarak yerine getirmemesi halindeki işlem İİK’nun 16/1… uyarınca 7 gün içerisinde bir eksikliğin icra mahkemesi nezdinde şikayete konu yapılması gerekmesine…” Y. 12. HD.’nin 10.2.2006 T. ve 1772 E., 4930 K. sayılı kararı

“Poliçelere dayanan takip ve itirazın incelenmesinde; bu poliçelerde muhatap görünen kişinin kabul şerhi mevcut olmadığı nazara alınmamıştır. Kaldı ki, anılan poliçelerin (görüldüğünde) ödenmek üzere keşide edildikleri yazılı olduğu halde, ayrıca muayyen bir günde ödenmeleri şart edilmiştir. TTK'nun 615. maddesi uyarınca, bu maddeye aykırı biçimde düzenlenmiş ve muhtelif vadeleri belirten poliçelerin batıl olduğu göz önünde bulundurulmak suretiyle İİK'nun 170a maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmelidir.” Y. 12. HD.’nin 20/02/1986 T. ve 1986/1838 E., 1986/1995 K. sayılı kararI

“Çekte vade mevcut olmadığına nazaran İİK. 168. maddesi uyarınca icra memurunun sadece takip dayanağı belgenin çek vasfını haiz olup olmadığını tespit ve araştırma mükellefiyeti vardır, fakat vade konusunda bir tesbite girişmesine mahal kalmamaktadır.” Y. 12. HD.’nin 12.11.1985 T. ve 3843 E., 89424 K. sayılı karar

“Takip dayanağı bonolarda ‘vadesinde ödenmediği takdirde müteakip bonoların da muacceliyet kesbedeceği’ yolunda kayıt bulunması bu senetlerin kambiyo senedi olma özelliğini etkilemez. Bu gibi kayıtlar yazılmamış sayılır. Muacceliyet koşulu ayrıca bir sözleşmede belirlenmedikçe, anılan kayıt ilgililer yönünden hiçbir sonuç doğurmaz.” Y. 12. HD.’nin 21.2.2006 T. ve 2006/384 E., 2006/3097 K. sayılı kararı

“…bono haricinde düzenlenen ve bonoya açık atıf yapılan bir sözleşme ile belirlenen muacceliyet koşulu geçerlidir. Somut olayda, sözleşmede belirtilen senetlerden birinin ödenmemesi halinde diğer tüm senetlerin muaccel olacağı kararlaştırılmış olup bu şart geçerlidir.” Y. 12. HD.’nin 25.03.2008 T. ve 2008/3353 E., 2008/5864 K. sayılı kararı

“Çek, kanuni ibraz süresi içinde muhatap bankaya ibraz edilmez veya ödenmeme durumu usulünce tespit ettirilmemiş olursa hamil keşideciye, cirantalara karşı müracaat hakkını kaybeder. Merciin bu hususu İİK.nun 170a md.si uyarınca resen nazara alarak takibin iptaline karar vermesi gerekir.” Y. 12. HD.’nin 12/2/1985 T. ve 1984/11644 E., 1985/1148 K. sayılı kararı

“Çekin ödenmek üzere, TTK. 708. maddesinde yazılı süreler içerisinde muhatap bankaya ibraz edilmesi zorunludur. Vaktinde ibraz vuku bulmaz ise, hamil TTK. 720. maddesi hükmü gereği ciranta, keşideci ve diğer çek borçlularına karşı müracaat hakkını kaybeder. Olayda ibraz süresi fazlasıyla geçirilmiştir. Hamil talep ve takip hakkını yitirmiştir. Bu halin İİK`nun 170-a maddesi uyarınca mercice resen nazara alınması suretiyle takibin iptaline karar verilmesi gerekir idi.” 12. HD.’nin 02.02.1987 T. ve 1987/5538 E., 1987/1120 K. sayılı kararı

4. Kambiyo Senedinin İcra Dairesine Tevdi Edilmesi

Bono kıymetli evraktan mahdut olup bunda mündemiç olan hak senetten ayrı olarak dermeyan edilemeyeceği gibi başkalarına da devrolunamaz. Kıymetli evrakın borçlusu ancak senedin teslimi mukabilinde ödeme ile mükellef tutulabilir. İİK m. 167 son fıkrada kambiyo senetlerinin bu özelliği ve tedavüldeki kolaylık göz önünde tutularak senet aslının takip talepnamesiyle birlikte icra dairesine ibraz mecburiyeti tahmil olunmuştur.” Y. İİD’nin 17.01.1963 T. ve 510 E., 564 K. sayılı kararı,

“Alacaklının kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilmesinin ön koşullarından biri ‘İİK.nun 167/2. maddesi gereğince’ takip talebine kambiyo senedinin aslını ve borçlu adedi kadar tasdikli örneğini eklemeye mecbur olmasıdır. Bu durumda takip dayanağı senet aslının icra kasasında bulunması zorunlu olup, aksinin düşünülmesi ödeme emrinin iptali sonucunu doğurur. Mahkemece senet aslının öncelikle icra müdürlüğünden istenmesi, senedin alacaklı vekiline iade edilmesi halinde ancak alacaklıdan senet aslı istenebileceği düşünülmeksizin doğrudan doğruya alacaklı vekilinden senet aslının istenmesi yönünde verilen sürelerde işlemin yapılmadığından bahisle eksik inceleme ile bu aşamada imza itirazının kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.” Y. 12. HD.’nin 1.5.2007 T. ve 2007/6461 E., 2007/8617 K. sayılı kararı

“Senet aslının takip talepnamesine eklenmesi gerekirken alacaklı taraf senet aslını ibraz etmediğinden icra takibi yapamayacağı gibi talep edilmesine rağmen senet aslını ibraz etmemesinden dolayı borçlunun imza itirazını kanıtlayamadığından da söz edilemez.” Y. 12. HD.’nin 05.03.2002 T. ve 2002/3856 E., 2002/4508 K

“Kambiyo senetlerine mahsus yolla yapılan takipte, senet aslının icra müdürlüğüne ibraz edilmesi gerekir. Somut olayda, senet aslı takip sırasında icra dosyasına ibraz edilmemiştir. Bu durumda ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken, takibin iptaline karar verilmesi bozmayı gerektirir.” Y. 12. HD.’nin 30.03.2001 T. ve 2001/4060 E., 2001/5484 K. sayılı kararı

“Senet aslının verilmesi zorunluluğu, icra memurunun seçtiği özel takip yolunun uygunluğunu araştırmak amacına yöneliktir. Bununla birlikte, borçlunun da itiraz süresi içinde icra dairesinde senet aslını görüp, yazılışını ve inceleme imzasını inceleyerek itiraza değer bir konu olup olmadığını saptamasına yardım amacı da güder. Bu nedenle senet, icra memurunca görülüp hemen geri verilmeyerek, hiç değilse itiraz süresince borçlu tarafından incelenebilmesi için icra dairesinde alıkonulmalıdır.” Y. 12. HD.’nin 21.10.1971 T. ve 1971/10096 E., 1971/10565 K. sayılı kararı

“İcra müdürlüğünce, takip dayanağı senet aslının alacaklıdan alınarak kasada saklanması gerekirken, ‘kasanın yetersiz olduğu’ gerekçesiyle, senet aslının, alacaklıya (vekiline) iade edilmiş olması halinde, bu hatalı işleme karşı borçlunun 7 gün içinde şikayette bulunması (‘ödeme emrinin iptalini’ istemesi) gerekeceği” Y. 12. HD.’nin 23.9.1999 T. ve 10202 E., 10678 K. sayılı kararı

“İ.İ.Kanununun 167 nci maddesinde açıklandığı gibi; alacaklı takip talepnamesinde kambiyo senedinin aslını ve borçlu adedi kadar tasdikli örneğini eklemeye mecburdur. İcra memuru, senedin aslını inceleyerek kambiyo senedi vasfını haiz ve alacağın da muaccel olduğunu anlarsa borçluya senet suretiyle birlikte (163 örnek) ödeme emri gönderir. Memurun, kanunun yüklediği bu mecburiyete rağmen senet aslını itiraz ettirip incelemeyerek ödeme emri tebliğ ettirmesi hali 168 inci maddenin 3, 4, 5 inci bentlerinde yazılı itiraz nedenleri dışında kalıp 16 ila 18 inci maddeler uyarınca bir şikayet konusu yapılabilir. Şikayet ise 16 ncı maddede gösterildiği gibi 7 günlük süreye tabiidir.” Y. 12. HD.’nin 21.05.1971 T. ve 1970/5901 E., 1971/5797 K. sayılı kararı

“İİK m. 167`ye göre, borçlunun itiraz nedenlerini süresinde ileri sürebilmesi için senet asıllarının icra dairesine verilmesi gerekeceğinden bu yönlere ilişkin temyiz itirazı yerinde değildir. Ancak, bu konu bir itiraz nedeni olmayıp şikayet niteliğinde olduğundan, alacaklının kambiyo senetlerine özgü yolla takipte yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, icra memurluğunca yapılan işlemlerden, ödeme emrine yönelik şikayetin sınırlı olarak incelenmesi gerekir. Bu durumda takibin değil, ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerekir. Ayrıca alacaklının senet asıllarını icra dairesine verdiği, senetlerin arkasına icra memuru tarafından yazılan yazıdan anlaşılmaktadır. Senetlerin icra dairesi tarafından saklanması olanağı bulunmadığından, alacaklıya geri verilmesinde alacaklının kusuru yoktur. Alacaklının yargılama giderleriyle sorumlu tutulması da yasaya aykırıdır.” Y. 12. HD.’nin 22.04.1976 T. ve 1976/3371 E., 1976/4983 K. sayılı kararı

“Senet aslı ibraz edilmediğinden, ödeme emrinin iptaline dair karar, borçlu lehine olup, alacaklının bu karara uygun olarak senet asıllarını ibrazla yeniden ödeme emri tebliğini istemesinde yasaya uygun olmayan bir cihet bulunmamasına…” Y. 12. HD.’nin 31.01.1988 T. ve 1987/6613 E., 1987/4015 K. sayılı kararı

 “Alacaklının takip talebine senet aslını eklemesi zorunludur. Dosya kapsamından takip konusu bonoya ceza soruşturması kapsamında el konulduğu anlaşılmaktadır. Anılan yasal engel nedeniyle alacaklının bono fotokopisini icra dairesine sunmak suretiyle takip yapması mümkündür. Açıklanan nedenlerle şikayetin reddi gerekir.” Y. 12. HD.’nin 05.03.2007 T. ve 2007/968 E., 2007/3939 K