ONLİNE ÖDEME YAPMAK İÇİN TIKLAYIN

satışı yapılacak malları değerleri ve özel nitelikleri gereği dikkate alındığında kıymet takdiri için uzman bilirkişilerce işlemin yapılması gerekirken icra müdürü tarafından kıymet takdir işleminin yapılması ihalenin feshi sebebidir.

Yargıtay, 12. HD. , 15/10/2012, E. 2012/18290, K. 2012/29449

Somut olayda, ihale konusu 3400 adet krom delikli tepsi niteliğindeki menkullerin 11.08.2009 tarihinde haczedildiği, 08.07.2010 tarihinde düzenlenen  22 örnek davet kağıdında; haczin yapıldığı gün ve saat bölümünde ve yalnızca 11.08.2009 tarihinin gösterildiği,   neyin haczedildiğinin belirtilmediği gibi ekinde icra müdürünce menkullere re’sen yapılan değer tespitini de  içeren haciz tutanağının borçluya  gönderilmediği görülmektedir.Bu durumda borçlunun, 22 örnek davet kağıdının 23.07.2010 gününde tebliği ile  icra müdürlüğünce satışa konu menkullere  takdiren  değer tespit edildiğini  öğrendiği  kabul edilemez. Borçlunun 11.02.2011 tarihinde yapılan satış ilanı tebliği ile öğrendiği iddiasının aksine, bu tarihten önce, sözkonusu   değer tespitini öğrendiğine yönelik   bir belge ve delil de bulunmadığına göre; 18.02.2011 tarihinde yaptığı kıymet takdiri hakkındaki şikayeti   İİK’nun 16.  hükmüne göre yasal 7 günlük süresindedir.

Kıymet takdirine itiraza ilişkin Çal İcra Mahkemesi’nin 2011/11 Esas, 2011/24 Karar Sayılı ve 23.02.2011 tarihli kararında, “...haczedilen menkullerin bilirkişi tarafından değerlerinin belirlendiğine ilişkin raporun bulunmadığı ve İİK’nun 128/a maddesinde düzenlenen kıymet takdirine ilişkin şikayet kurumunun taşınmazlarla ilgili olduğu”   gerekçe gösterilerek kıymet takdirine itirazın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Karar gerekçesinde vurgulandığı gibi İİK’nun 128/a hükmü, taşınmazların satışı hakkında getirilen bir düzenlemedir.Ancak, borçlu tarafça şikayete konu kıymet takdiri işleminin, aynı zamanda icra müdürlüğünün  yaptığı bir işlemi de teşkil ediyor olması nedeni ile   İİK’nun 16. ve devamı maddelerine uygun olarak bu husustaki icra müdürlüğü işleminin şikayete konu yapılması ve    mümkündür. Bu nedenledir ki, borçlunun kıymet takdirine ilişkin şikayetinin, Mahkemece,  anılan icra işlemi konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak denetlenmeksizin reddine karar verilmesi doğru değildir.

  O halde Mahkemece; satışı yapılan malların nitelikleri ve değerleri gözönüne alındığında  özel bilgiyi ve uzmanlığı gerektirdiği  için icra müdürlüğünce bilirkişi aracılığı ile malların tespiti suretiyle satışın gerçekleştirilmesi gerekirken icra müdürünün yaptığı değer tesbiti esas alınarak satışın gerçekleştirilmesi doğru  olmadığından ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde sonuca gidilmesi ve şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir.