“Medeni Kanunun 481 inci maddesi vasiyetçinin okuyup yazma bilip bilmediğinin tespit edileceği yolunda bir hükmü kapsamadığı gibi, 482 inci maddesi dahi böyle bir lüzumu emreylemiş değildir. Okuyup yazma bilenlerin dahi arzu ettikleri takdirde bir sebep göstermeksizin 482 inci madde dairesinde vasiyetname düzenlettirmelerinin ve resmi memura okutturarak imza eylemelerinin mümkün ve kanuni bir engel bulunmadığı 26/3/1962 ve 2/3 sayılı içtihadı birleştirme kurul kararı ile kabul edilmiş esaslardandır. Vasiyetnamenin incelenmesinde, vasiyetçi vasiyetini memura söyleyip onun tarafından (okuduğu ve arzusuna tam istediği şekilde tanzim edilmiş olduğunu beyan etti) şeklinde yazılmış, noterle birlikte bu beyanın altını imzalamış ve yine vasiyetçi bu beyanından sonra (vasiyetnamesini teşkil eden bu beyanının son arzusunu teşkil ettiğine, size beyanda bulunduğuma şahadet ve tasdik etmenizi istiyorum) demek suretiyle hazır bulunan iki şahide memur huzurunda ifade eyleyip bu ifadesi altını da imzalamıştır. Şahitler ise (vasiyetçinin vasiyetnameyi huzurlarında notere takrir ettirdiğine ve vasiyetçinin bu tasarrufu yamaya ehil bulunduğuna şahadet ve tasdik ederiz.) meşruhatını vererek imzalamışlardır. Şu suretle, vasiyetçinin resmi senendi okuduğu ve son arzularına uygun bulunduğunu hazır bulunan şahitlere memur huzurunda söylediği vasiyetname metnine açıkça yazılmıştır. Şahitlerin ise, vasiyetçinin beyanlarının huzurlarında vuku bulduğuna ve vasiyetçiyi tasarrufa ehil gördüklerine dair vasiyetname altına yazılan şerhi imzaladıkları anlaşılmaktadır. Madde, resmi senedin vasiyetçi tarafından (okunduğunun) şahitler için yazılacak meşruhata kaydedileceği yolunda bir sarahat veya delaleti taşımamaktadır. İddia ve mahkemenin kabulü veçhile 482 inci madde dairesinde yapılmış bir vasiyet olmadığına göre bu madde uyarınca şahitlerin ifadelerinde (okunduğu) ibaresinin aranmasına lüzum yoktur. Mahkeme esasen bu madde veçhile (okuttuğu) değil, 481 inci madde bakımından vasiyetçinin vasiyetnameyi (okuduğu) ibaresinin yazılmamış olmasından dolayı iptale karar vermiştir ki bu kabul vasiyetname yazılışına uygun düşmemektedir. Gerek vasiyetçinin ve gerekse şahitlerin beyanları, kanunun 481 inci maddesine uygun şekilde yazılmış olmalarına rağmen maddenin kapsamına girmeyen ve kanun koyucusunun maksadını taşımayan şahitlerin meşruhatında (okuduğu) ibaresi bulunmadığından ve diğer noksanların mevcudiyetinden bahisle resmi senendin iptaline dair verilen hüküm zuhulen onandığı düzeltme isteği üzerine bu defa yapılan incelemeden anlaşılmakla, isteğin kabulüne ve dairenin onana ilamı kaldırılarak hükmün yukarıda yazılı sebeplerden dolayı bozulmasına (…)” Y. 2.HD. 04.03.1968 tarih ve 3816 E. - 1540 K.
