“Noterlikçe re’sen düzenlenen belgeler, sahteliği sabit oluncaya kadar muteberdir (H.U.M.K. 295). Toplanan deliller, ölenin İ…’a gitmediği halde vasiyetname düzenlendiğini kabule elverişli değildir. Aksine oraya gittiği sabittir. Vasiyetnamedeki fotoğraf da bunu doğrulamaktadır. Kaldı ki vasiyet edenin yerine başka birinin notere gittiği de inandırıcı delillerle ispatlanamamıştır. O halde davanın reddi gerekirken vasiyetnamenin iptaline karar verilmesi yanlıştır.” Y. 2.HD. 31.01.1978 tarih ve 508 E. - 693 K
“Dava ve istek; terekenin tespiti ve defterinin tutulması isteğine ilişkindir. (…) Tereke temsilcisi vekili, Vakıflar Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazları ile Millî Eğitim Vakfı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; TMK’nun 589 ve devamı maddelerinde, mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hâkiminin, istem üzerine veya re’sen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alacağı, bu önlemlerin, özellikle kanunda belirtilen hallerde terekede bulunan mal ve hakların yazımına, terekenin mühürlenmesine, terekenin resmen yönetilmesine ve vasiyetnamelerin açılmasına ilişkin olduğunu bildirmiştir. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere terekenin tespiti ve defterinin tutulmasında kanunun Sulh Hâkimine yüklediği ve re'sen hareket etmesine gerektiren görevler bulunmaktadır. Bu nedenle, tereke hâkiminin terekenin güvenliği ve malvarlığının zarar görmemesi için terekeye dâhil tüm taşınır, taşınmaz ve hakların istek ya da re'sen araştırılması gerekmektedir.” Y. 8.HD. 08.04.2014 tarih ve 2013/9326 E. - 2014/6450 K.