“TMK’nun 533. maddesi gereğince, gerek vasiyetçinin, gerekse resmî memurun bizzat kendi el yazıları ile imza atmaları şarttır. Burada imzanın yerini alabilecek hiç bir işaret veya usul kabul edilemez. Bu anlamda parmak izi imza olarak kabul edilemez. Ölüme bağlı tasarrufların şekline ilişkin özel hükümler, genel hükümlere göre üstün tutulur. El yazısı ile imza atamayan vasiyetçi, vasiyetnamesini TMK’da öngörülen şekle göre düzenlettirmek zorundadır. Somut olaya konu iptali istenen Beyoğlu 3.Noterliğince düzenlenen 02.01.2012 tarih ve 00032 yevmiye nolu düzenleme şeklinde vasiyetname incelendiğinde, vasiyetnamenin tutanağa geçirme işleminin TMK’nun 533. maddesinde düzenlenen okuryazarlara özgü olarak hazırlandığı, ancak vasiyet edenin rahatsızlığından dolayı sağ elini kullanamadığından imza atamadığı sol el parmak izini bastığı belirtilerek imza işleminin okuryazar olmayanlara özgü TMK’nun 535. maddesinde belirtilen (parmak izi ile) tamamlandığı görülmüştür. Okuyup yazma bildiği halde bedensel bir özür nedeniyle imza yeteneğine sahip olmayan kişilerin vasiyetnamesinin nasıl düzenleneceğinin TMK’nun 535. maddesinde açıkça düzenlenmiş olması karşısında, davaya konu vasiyetnamenin usulüne uygun yapılmadığı, şekil eksikliği ile malul olduğu anlaşıldığından davanın kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” Y. 3.HD. 09.02.2016 tarih ve 2015/9732 E. - 2016/1301 K.
