ONLİNE ÖDEME YAPMAK İÇİN TIKLAYIN

TÜRKÇE BİLMEYENLERİN DURUMU-VASİYETNAME

“(…) noterin beyanına ve davacı vekili vasiyetçi layıkı veçhile Türkçe konuşmak bilmediğini beyan suretiyle anlayabilecek derecede Türkçe bildiğini kabul eylemiş ve tanıkların tekrar ve bilirkişi huzuruyla istimalarına lüzum görülmemiş olmasına mebni hükmün onanmasına (…)” Y. 2.HD. 21.02.1950 tarih ve 1458 E. - 922 K.

“Noterlik işlemlerinde ilgili Türkçe bilmezse andlı bir tercüman da bulundurulur. Tercümanın andı Noter tarafından Hukuk Yargılama Usulü Kanunu uyarınca yaptırılır (1512 S. Noterlik K. m. 74-75/son). Kanunun bu emredici hükmüne rağmen tercüman bulundurulmadan vasiyetname tanzimi ve tanzim eden Noter vekilinin aynı zamanda tercüman olarak işleme katılması usul ve kanuna aykırı olup, işlemin iptalini gerektirir. Davanın bu yönden kabulü yerine yazılı gerekçelerle reddi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan hükmün gösterilen nedenlerle BOZULMASINA (…) oyçokluğu ile karar verildi. MUHALEFET ŞERHİ: Vasiyet eden kimse, arzularını resmi memura takrir edip onun tarafından yazıldıktan veya yazdırıldıktan sonra okuması için kendisine verilir. Vasiyetname, vasiyet eden kimse tarafından kıraat ve imza olunduktan sonra resmi memur tarafından, tarihi yazılarak imzalanır (MK. 480). Vasiyet eden kimse vasiyetnameyi okuyamaz ve imza edemez ise resmi memur şahitler huzurunda vasiyetnameyi kendisine okur (MK. 482). Vasiyetnameye tarih ve imza konulunca vasiyet eden kimse, vasiyetnameyi okuduğunu ve vasiyetnamenin son arzularını muhtevi olduğunu resmi memur huzurunda iki şahide beyan eder. Şahitler bu beyanatın huzurlarında vukuuna ve o kimseyi tasarrufa ehil gördüklerine dair vasiyetname altına verecekleri şerhi imza ederler (MK. 481). Vasiyetçi okuyup yazma bilmiyorsa vasiyetnamenin son arzularını muhtevi olduğunu beyan eyler. Bu takdirde şahitler vasiyetçinin beyanatı huzurlarında vaki olduğuna ve onu tasarrufa ehil gördüklerine dair şerh vermekle iktifa etmeyip vasiyetnamenin kendi huzurlarında resmi memur tarafından vasiyetçiye okunduğunu dahi takrir ve imza ederler (MK. 482). Kanunumuzda vasiyetçinin son arzularını resmi memura naklinde bir şekil öngörülmemiştir. Vasiyetname düzenlenmesi bakımından Medeni Kanun, Noterlik Kanununa nazaran özel kanun niteliğinde olup, Medeni Kanunda belirlenen şekle uyulması yeterlidir (YHGK. 11/03/1970 T. 1250-117 S. Kararı). Böyle olunca vasiyetçi ile noter ve şahitler anlaşabiliyorlarsa işlem sırasında tercüman mecburiyeti getirmek hem amaca aykırı hem de yeni bir şekil unsuru ilavesi olur. Nitekim Dairemiz 23/01/1970 tarihli 7125-489 sayılı kararında Fransızca bilen Noterin yaptığı işlemde tercüman bulundurulmaması değil, tanıkların Fransızca bilmemeleri iptal sebebi kabul edilmiştir. Somut olayda Noterin ve şahitlerin vasiyetçi tarafından takrir sırasında kullanılan Arapçayı bildikleri anlaşılmaktadır. Noterin ve şahitlerin araya bir kişi daha sokmadan beyanatı Türkçeye tercüme edip vasiyetnameyi düzenlemelerine engel olacak bir hüküm Medeni Kanunda yoktur. Murisin tasarruflarına mümkün oldukça sıhhat tanımak ölüme bağlı tasarruf sisteminin gereğidir. Vasiyetçinin Arapça beyanatının bir tercüman aracılığı ile değil Noter tarafından tercüme edilmesi iptal sebebi kabul edilmemesi doğrudur. Karar onanmalıdır.” Y. 2.HD. 29.11.1994 tarih ve 1994/9959 E. - 1994/11652 K.

Yargıtay’ın yabancı dile sahip vasiyet edenin yapmak istediği resmî vasiyetname ile ilgili verdiği bir kararında “Vasiyetnameyi düzenleyen noterin, Fransızcayı bildiğinden söz ederek vasiyetçinin son arzularını Fransızca olarak vasiyetname metnine geçirmesi ve vasiyetçiye okumuş olduğunu beyan etmesi, vasiyetçinin de noter tarafından Fransızca tespit edilen vasiyetnameye Türkçe tercümesi dahi yazılmış son arzularının kendisine okunduğu ve hazırlanan metni uygun gördüğü yolundaki iradesini ifade eylemiş bulunması (…)” şeklindeki kabulünde sözü edilen Türkçe metnin, vasiyetname aslının içerisinde mi yoksa vasiyetname metninden ayrı bir şekilde mi yazıldığı hususu açıkça belli değildir. Y. 2.HD. 23.01.1970 tarih ve 7125 E. - 489 K

“Resmi vasiyetname de, resmi işlemlerden olduğundan Türkiye’de yapılan bu gibi vasiyetnamelerde Türkçe kullanmak gerekir.” Y. 2.HD. 09.10.1942 tarih ve 3351 E. - 3659 K.