ONLİNE ÖDEME YAPMAK İÇİN TIKLAYIN

Niteliği itibariyle iki taraflı ve dava tarafları için benzer sonuçlar meydana getiren ortaklığın giderilmesi davaları, bu özelliği itibariyle diğer dava türlerinden ayrılmakta ve farklı usul işlemlerine tabi tutulmaktadır

Yarg. HGK, 2017/14-2003 E., 2018/502 K., 21.03.2018 T

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki “ortaklığın giderilmesi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Manisa 2. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 20.03.2014 gün, 2009/807 E., 2014/298 K. sayılı sayılı kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 02.10.2014 gün ve 2014/7212 E., 2014/10890 K. sayılı kararı ile:

“…Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.

Mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.

Hükmü davalı Hazine vekili temyiz etmiştir.

Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.

Somut olaya gelince; dava konusu yapılan ve satışına karar verilen 2825 ada 9 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak mahallinde keşif yapılmadan karar verildiği görülmüştür. Ortaklığın giderilmesi davaları taşınmazın aynına ilişkin olup mahkemece tapu kaydının zemine uyup uymadığının denetlenmesi ve taşınmazın değerinin belirlenmesi amacıyla mahallinde keşif yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

Kabule göre de dava konusu taşınmazda son mirasçı olarak paydaş olan Hazine’den harç alınması ve vekalet ücretinin satış bedelinden tahsiline karar verilmesi de isabetli olmamıştır…”

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.

Davacı vekili Manisa İli, Merkez İlçesi, 2825 ada 9 parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın giderilmesini talep ve dava etmiştir.

Mahkemece dava konusu taşınmazın arsa niteliği ile tapuya kayıtlı olduğu ve taşınmaz üzerinde ortaklığın giderilmesini engelleyecek bir takyidatın bulunmadığı gerekçesiyle ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.

Davalı vekilinin temyizi üzerine karar, Özel Dairece yukarıda gösterilen gerekçe ile bozulmuştur.

Mahkemece dava konusu taşınmazın imar parseli olması nedeniyle aynen taksiminin mümkün olmadığı, satış işlemi öncesi satış memurluğunca kıymet takdiri yapıldıktan sonra taşınmazın satışının belirlenen bu değer üzerinden yapılacağı, dolayısıyla mahkemece yapılacak değer tespitinin satış işlemine etkisinin olmayacağı, böyle olunca eldeki davada keşif yapılmasının zorunlu olmadığı gerekçesiyle önceki kararda direnilmiştir.

Direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, yerel mahkemece keşif yapılmasının gerekli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere, özellikle bir taşınmazda paydaşlığın giderilebilmesi için öncelikle taşınmazın tapu kayıtlarının ve eğer varsa çaplarının getirtilip incelenmesi, bu kayıtların taşınmazla uyuşup uyuşmadığının araştırılması, tapu kayıtlarında düzeltilmesi gereken bir durum varsa belirlenmesi için taşınmaz üzerinde keşif yapılması, bundan sonra paydaşlığın giderilmesi istenen taşınmazın yürürlükteki kanun ve yönetmeliklere göre aynen bölüşme yoluyla paydaşlığının giderilmesine uygun olup olmadığı saptanarak karar verilmesinin gerekmesine göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Açıklanan nedenlerle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ: Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında açıklanan nedenlerden dolayı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 21.03.2018 gününde oy birliği ile karar verildi.