Sözleşmenin yapıldığı tarihte murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan malvarlığının değeri, devredilen malın tüm malvarlığına oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi olguların araştırılması sonucunda muvazaanın varlığı tespit edilebilir. Burada önemli olan taşınmaz devrinin bakım karşılığı olup olmadığının belirlenmesidir. Devir işlemlerinde bakıp gözetme borcunun karşılığını ifa etmek değil de bağışlama amacını gerçekleştirme iradesi mevcutsa, muvazaa var demektir. Ölünceye kadar bakma sözleşmesinin muris ile çocuğu, eşi veya yakın akrabası arasında kurulması, tek başına mirastan mal kaçırma amacının olduğunu göstermez.
Yargıtay HGK. E. 1999/1-1002, K. 1999/1003, T. 01.12.1999, Yargıtay 1. HD. E. 2002/879, K. 2002/1526, T. 07.02.2002, Yargıtay 1. HD. E. 2004/12159, K. 2004/12830, T. 10.11.2004, Yargıtay 1. HD. E. 2005/5601, K. 2005/6885, T. 08.06.2005, Yargıtay 1. HD. E. 2006/12445, K. 2006/13020, T. 25.12.2006, Yargıtay 14. HD. E. 2011/464, K. 2011/1604, T. 16.02.2011, Yargıtay 1. HD. E. 2012/2585, K. 2012/6582, T. 05.06.2012,; Yargıtay 1. HD. E. 2019/572, K. 2020/5641, T. 04.11.2020, Yargıtay HGK. E. 2009/447, K. 2009/529, Yargıtay 1. HD. E. 2011/8838, K. 2011/10873, T. 26.10.2011
“Yalnız ve hasta olan 71 yaşındaki mirasbırakanın evladının bakıp gözetmesini istemesinin doğal olduğu kabul edilmelidir.” Yargıtay HGK. E. 2002/1-1052, K. 2002/1092, “Ana-oğul arasında ölünceye kadar bakma akdinin yapılmasını engelleyen yasal bir hüküm yoktur. Bunlar arasında yapılacak bakıp, gözetme sözleşmesinin geçerliliği için bakım alacaklısı ananın sözleşmenin yapıldığı sırada özel bakıma muhtaç bulunması da koşul değildir. Bakılacak olanın özel bakıma muhtaç olmaması tek başına muvazaanın delili olamaz. Bir kimsenin gerek maddi gerekse manevi açıdan geleceğini güvence altına almak için çocuklarından birinin kendisine samimiyetle daha iyi bakacağı düşüncesi ile onunla ölünceye kadar bakma sözleşmesi yaparak taşınmaz malını temlik etmesi en doğal hakkıdır.” Yargıtay 14. HD. E. 2004/205, K. 2004/1585, T. 08.03.2004,“Ölünceye kadar bakma sözleşmesi muvazaa ile illetli bulunmayıp, yalnız ve hasta olan miras bırakanın evladının bakıp gözetmesini istemesi doğal ve sözleşmenin murisin gerçek iradesine uygun olduğu açıktır.” Yargıtay 1. HD. E. 2008/650, K. 2008/646, T. 22.10.2008, Yargıtay HGK. E. 2013/1-751, K. 2014/333, T. 19.03.2014, Yargıtay 1. HD. E. 2013/17986, K. 2014/4399, T. 02.06.2014, . 287 Yargıtay HGK. E. 1999/1-310, K. 1999/313, T. 26.05.1999, Yargıtay HGK. E. 2003/1-2, K. 2003/2, T. 22.01.2003, Yargıtay 1. HD. E. 2003/1780, K. 2003/2461, T. 06.03.2003, Yargıtay 1. HD. E. 2005/5238, K. 2005/7687, T. 22.06.2005, ; Yargıtay 1. HD. E. 2019/3386, K. 2020/6554, T. 09.12.2020,
Yargıtay kararlarında, özel bakım ihtiyacının sözleşmeden sonra doğmasının veya bakım alacaklısının ölümüne kadar çok kısa süre sürmüş olmasının sözleşmenin geçerliliğini etkilemediği ve devir tarihinde bakım alacaklısının özel bakıma ihtiyaç duymasının zorunlu olmadığı sürekli vurgulanmaktadır. Buna göre, ilk olarak, ölünceye kadar bakma sözleşmesi talih ve tesadüfe başlı sözleşme olduğundan sözleşmenin murisin ölümünden kısa bir süre önce yapılması, muvazaalı olduğu anlamına gelmez. İkinci olarak, murisin özel bakım ihtiyacının var olmaması, sözleşmenin muvazaalı olduğunu göstermez. Buna karşın, ölünceye kadar bakma sözleşmesi uyarınca, kendisine devir gerçekleştirilen kişi murisin eşi ise, özel bakım unsuru aranmaktadır. Yargıtay HGK. E. 1999/1-310, K. 1999/313, T. 26.05.1999, Yargıtay HGK. E. 2003/1-2, K. 2003/2, T. 22.01.2003, Yargıtay 1. HD. E. 2003/1780, K. 2003/2461, T. 06.03.2003, Yargıtay 1. HD. E. 2005/5238, K. 2005/7687, T. 22.06.2005, Yargıtay 1. HD. E. 2019/3386, K. 2020/6554,
“Çocukların babaları ile yaptıkları ölünceye kadar bakım aktinde babanın özel bakıma muhtaç olması koşulu aranmaz. Bu koşul sadece eşler arasında yapılan ölünceye kadar bakım sözleşmelerinde aranır.” Yargıtay HGK. E. 1988/1-371, K. 1988/51,
“… Bakma akdine bağlı temliki yapanla kendisine temlik yapılanın karı koca olduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği gibi eşler birbirlerine bakmak ve yardım etmekle yükümlüdür. Şayet özel bir bakım durumu doğmuş ise, o takdirde bakma sözleşmesi eşler arasında ivazlı bir sözleşme niteliğini kazanabilir.” Yargıtay 1. HD. E. 1991/14211, K. 1991/3436