“Vasiyetçi noter huzurunda yasal şekilde vasiyetname tanzim ettirmiştir. Noterin tespit ettiği ikrara dair vakıa, muteberdir. Bunun sahte olduğunu ispat ancak vasiyetname tamamen batıl addedilebilir. Bahis mevzuu vasiyetnamenin sahteliği iddia olunmamıştır. Medeni Yasanın 542. maddesi vasiyetten rücuun ancak yasada muayyen şekillerden birine tevessül suretiyle olabileceğini bildirmektedir. Bu maddedeki hüküm, yasanın âmir hükümlerindendir. Vasiyetçi yasal şekle uymayan bir ifade ile vasiyetin hükümsüz kalmasına sebep olamaz. Sulh hukuk yargıcı huzurunda vasiyetçiden sadır olan beyanı HUMK’un 92.maddesine tevfikan ve vasiyetnamenin iptal davasında sadır olmuş bir kabul de değildir. Bir kimse noterde vasiyetnameyi okudum, arzularıma uygun olduğunu gördüm ve kabul ettim yolundaki şahitler huzurundaki beyanından sonrada ve herkesin yanında vasiyetnameyi okumadan imza ettim dese ve bu ifadesi usulen tespit ve ispat edilse dahi, bu durum 542. madde karşısında vasiyetnamenin batıl addedilmesini icap ettiren bir hal diye telakki edilemez. Binaenaleyh noterin şahitler huzurunda tespit ettiği bir hususun ancak sahteliği iddia ve ispat edilmek suretiyle vasiyetnamenin iptal olunabileceğinin düşünülmemesi isabetsizdir.” Y. 2.HD. 30.03.1963 tarih ve 1963/1610 E. - 1963/1979 K.
