Yargıtay 1. HD. 2020/618 E. 2021/1423 K
Davacı, mirasbırakan ...'ın 864 parsel sayılı taşınmazını damadı olan davalı ...'e satış suretiyle devrettiğini, temlik tarihinde başka taşınmazları olan ve SGK'dan iki ayrı emekli maaşı alan mirasbırakanın mal satmaya ihtiyacı olmadığını, işlemin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir.
Davalı, satışın gerçek olduğunu, mirasbırakanın satış parası ile davacı oğlunun tefecilere olan borcunu ödediğini, hacca gittiğini, çocukları ve torunlarına yardım ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak davanın kabulü ile vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden karar düzeltilerek yeniden hüküm kurulmuş, anılan kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairece; “...Somut olaya gelince mirasbırakanın, mirasçılarından mal kaçırmasını gerektirir somut bir olgu ortaya konulmadığı gibi dinlenen davacı tanıkları mirasbırakanın çekişme konusu taşınmazını, ölümü halinde davacı oğluna intikal etmesi halinde borçları sebebiyle haczedileceği endişesi ile davalıya devrettiğini bildirmişlerdir. Bu somut bilgiler yukarıdaki ilkelerle birlikte değerlendirildiğinde temlikin mirasçıdan mal kaçırma amacıyla yapılmadığı sonucuna varılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir...” gerekçesiyle bölge adliye mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak, ilk derece mahkemesi kararı bozulmuş, ilk derece mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.