ONLİNE ÖDEME YAPMAK İÇİN TIKLAYIN

Yargıtay, geçit hakkı bedeline, ayrıca faiz ilave edilmesini kabul etmemektedir.

YARGITAY 14. HD. E. 5524, K. 7123

Dava: Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 1.2.2005 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.2.2006 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

Karar: Dava, Türk Medeni Kanunun 747. maddesine dayanılarak açılmış geçit hakkı istemine ilişkindir. Bu tür davalarda amaç; genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanmayan taşınmazın genel yola kesintisiz bağlantısını sağlamaktır. Geçit hakkı istemleri özünü komşuluk hukukundan alır. Bundan dolayı geçit güzergahı belirlenirken subjektif arzulara değil objektif esaslara bakılması taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılmasında genel bir ilke olan fedakarlığın denkleştirilmesi prensibinin hiçbir zaman dikkatten uzak tutulmaması gerekir.

Bu açıklamalardan sonra somut olaya gelince;

Mahkemenin kabul ettiği geçit yeri davalı 974 parseli ikiye bölmekte, böylece kullanım bütünlüğünü bozmaktadır. Her ne kadar diğer alternatifler araştırılmış, buralardaki geçit yerinin uzun olması nedeniyle kabul edilmemişse de, dosyaya getirtilen pafta örneğine göre taşınmazların bulunduğu yerde, imar çalışmalarının yapıldığı, imar parsellerinin oluştuğu, imar yollarının düzenlendiği görülmektedir. İlgili kurumdan imarla ilgili çalışmalar araştırılıp, orasını kapsayan imar paftaları getirtilmeli, imar uygulamasının yapılıp yapılmadığı araştırılmalı, imar yollarının açılıp açılmadığı tesbit edilmeli, halen geçit ihtiyacı varsa sonucuna göre en uygun alternatif güzergah aranmalıdır. Bu hususlar düşünülmeden davalı taşınmazını ikiye böler şekilde geçit hakkı verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.

Kabule göre de; geçit hakkı davalarının niteliği gereği harç ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması gerekir. Öte yandan belirlenen geçit bedeline faiz ilavesi de doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 20.06.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.