ONLİNE ÖDEME YAPMAK İÇİN TIKLAYIN

Geçit hakkı, objektif ayrık ihtiyaçlar dışında kural olarak 2, 5-3 metre genişliğinde kurulmalıdır

YARGITAY 14. HD. E. 16278, K. 1788 T. 12/02/2016.

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.09.2012 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

_ K A R A R _

Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.

Davalılar, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece, davanın kabulü ile Malkara İlçesi Karacahalil Köyü hudutları dahilinde bulunan davacıya ait 830 sayılı parsel lehine, 984 parsel taşınmaz aleyhine 09.05.2013 havale tarihli bilirkişi raporunda gösterilen şekilde geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir.

Hükmü, davalı temyiz etmiştir.

Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine "mutlak geçit ihtiyacı" veya "geçit yoksunluğu", ikincisine de "nispi geçit ihtiyacı" ya da "geçit yetersizliği" denilmektedir.

Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.

Somut olaya gelince; geçit davalarında uygulanan kesintisizlik ilkesi gereğince gecitin genel yola ulaşacak şekilde kurulması gerekir. Mahkemece 984 sayılı parsel üzerinden kurulan geçitin ulaştığı yerden genel yola çıkılması mümkün grülmemektedir.

Diğer taraftan bu tür davalarda öncelikle yüzölçümü daha büyük olan persellerden geçit kurulması tercih edilmelidir. Dosya içindeki pafta suretine göre batıdaki 827, 828, 829 ve 1773 sayılı parsellerin yüzölçümlerinin aleyhine geçit kurulan 984 sayılı parselden çok daha büyük olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece Dairemizin yukarıdaki ilkeleri doğrultusunda gerekli araştırma ve incelemeler yaparak, kurulacak geçitin devamında da 2,5-3 metre genişliğinde kurulması gerektiği de gözetilerek bir karar verilmesi gerekir.

Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.