ONLİNE ÖDEME YAPMAK İÇİN TIKLAYIN

tarafların şekil eksikliğini bilerek serbest rızaları ile borçlarını karşılıklı ve tam molarak ifa etmeleri halinde, şekil eksikliği nedeniyle geçersizliğin ileri sürülmesi, hakkın kötüye kullanılası teşkil eder.

Yargıtay İBK. E. 1987/2, K. 1988/2, T. 30.09.1988 ( Yargıtay HGK. E. 2012/13-592, K. 2013/65, T. 16.03.2013; Yargıtay HGK. E. 2014/569, K. 2016/181, T. 26.02.2016,; İfanın tamamen veya büyük kısmı itibariyle değil de kısmen yapılmış olması halinde TMK m. 2/2’nin uygulanamayacağına dair karar için bkz. “Taraflar arasında kurulan 18.5.1973 günlü ve 6248 sayılı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi noterlikçe resen düzenlenmemiş; taraflarca dışarıda yazılıp imzaları noterlikçe onanmıştır. O halde, anılan sözleşme hukuken geçerli değildir. Oysa davacının borca aykırılık nedeniyle ( fesih ) isteyebilmesi, sözleşmenin geçerli bir biçimde kurulmuş olmasına bağlıdır. Çünkü, hukuken hüküm ifade etmeyen, geçersiz bir sözleşmenin feshini istemekte hukuki yararın varlığından söz edilemez. Bu nedenle, davanın reddine karar verilmeliydi. Öte yandan; sözleşmeden doğan karşılıklı hak ve borçlar da, taraflarca tamamen yerine getirilmiş değildir. Hal böyle olunca, medeni yasa'nın 2. Maddesinde ifadesini bulan, afaki iyiniyet kuralının bu davada uygulanması ve bu nedenle sözleşmenin geçerli sayılması da düşünülemez. Çünkü bu kural ancak, sözleşmenin tamamen ifa edildiği haller için geçerlidir.” Yargıtay HGK. E. 1979/15-1613, K. 1982/565, T. 09.06.1982,