ONLİNE ÖDEME YAPMAK İÇİN TIKLAYIN

Resmî vasiyetname yönünden kurum müdürü veya personelinin vb., vasiyetname düzenlenmesine tanık olarak katılmalarında hiçbir engel yoktur.

“Somut olayda; mahkemece, davaya konu vasiyetnamede kayıtsız şartsız bir mal vasiyeti bulunmadığı, lehine vasiyet yapılan vakfın muris bakıma muhtaç olduğunda bakması konusunda anlaşmaya vardıklarının yazılı olduğu, bu haliyle ölünceye kadar bakım sözleşmesi niteliğinde iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme olduğu, bakım borçlusu olarak vakıf temsilcisinin de sözleşmeyi imzalaması gerektiği halde böyle bir imzanın bulunmadığı, bu haliyle sözleşme tarihinde yürürlükte olan BK'nun 511. maddesi ile daha sonra yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK'nun 611/2 maddesindeki şekil şartının bulunmadığı, bu nedenle sözleşmenin geçerli olmadığı, şayet davaya konu belge vasiyetname olduğu kabul edilse dahi bu durumda da TMK'nun 536. maddesinde yer alan düzenlemeye katılma yasağına aykırı şekilde davalı vakfın çalışanlarının vasiyetnamenin düzenlenmesine tanık olarak katıldıkları gerekçeleri ile davaya konu vasiyetnamenin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. Yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ve açıklamalara göre vasiyetnamenin düzenlenmesine katılan tanıklar vasiyetçinin kardeşi veya eşi olmadığı gibi (TMK 536/1), davalı vakfın çalışanları olup TMK’nun 536/2. maddesindeki yasaklanan kişiler içerisinde yer almadıklarından mahkemece davalı vakıf çalışanlarının vasiyetnamenin düzenlenmesine katılmalarının iptal sebebi olarak görülmesi doğru görülmemiştir.” Y. 3.HD. 14.04.2016 tarih ve 2016/2244 E. - 2016/5868 K. (UYAP)

“(…) vasiyetname kanuni şekillere muvafık olup; vasiyetçi hakkında rapor veren G… hükümet tabibinin aynı zamanda vasiyetnamenin tanziminde şahit sıfatıyla bulunmasına bir mânii kanuni olmayıp iptali mucip bir sebep görülmemiş olmasına (…)” Y. 2.HD. 27.06.1950 tarih ve 4488 E. - 3274 K. (Kömürcüoğlu/Ergüney, a.g.e., s.67 68); “Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle tanıkların akli durumu ile ilgili başkalarından aktardıkları bilgiler 1996-1997 yılına ait olup, hükme esas alınmalarının da mümkün bulunmamasına ve vakıf müdürü Medeni Yasanın 483. maddesinde açıklanan yasaklılardan olmamasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmü onanmasına (…)” Y. 2.HD. 22.02.2000 tarih ve 1999/14375 E. - 2000/2180 K.