Muris, mali sıkıntı içerisine düştüğünden dolayı durumunu kurtarmak için malını değerinden çok az bir bedelle satmak zorunda kalmışsa, görünürdeki taşınmaz satım sözleşmesinin muvazaalı olduğu iddia edilemez

“Murisin iki davalı hakkındaki temlikte ise bu tarihte borç içerisinde bulunduğu, davalı n.'nin alım gücünün bulunduğu ve miras bırakanın kooperatife olan borcunun davalı n. Tarafından temlik tarihinde ödenerek kapatıldığı, bu borcun tamamı ile davalı n'nin muris tarafından temlik edilen payın bilirkişilerce belirlenen değeri arasında aşırı bir fark bulunmadığı, resmi akitte gösterilen değer ile gerçek değer arasında ki farkın muvazaa olgusunun başlı başına sebebini teşkil etmeyeceği, sonuç olarak davalı n'ye yapılan pay temlikinin gerçek bir satışa dayandığı, mirasçıdan mal kaçırma amacının kanıtlanamadığı sonucuna varılmaktadır. Davalılar N. ve H. hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekir.” Yargıtay 1. HD. E. 2011/1830, K. 2011/3032