ONLİNE ÖDEME YAPMAK İÇİN TIKLAYIN

muris muvazaasının tanımı

Yargıtay içtihatlarında kabul edilen ilkelere göre, muris muvazaasının tanımı şöyle yapılabilir: Saklı paylı olsun ya da olmasın, mirasçılar tarafından murisin gerçekte kendilerinden mal kaçırmak ve miras hakkından yoksun bırakmak amacı ile yaptığı ve tapuda satış, ölünceye kadar bakma sözleşmesi vb. şeklinde gösterilmiş olan gizli bağış sözleşmelerinin iptali için açılan davadır . Doktrinde Yargıtay’ın yaklaşımları çeşitli yönlerden eleştirilmiştir. Kimi yazarlar, sadece saklı paylı mirasçılara dava hakkı tanırken , kimi yazarlar ise, yasal mirasçıların üçüncü kişi konumunda değil külli halef konumunda dava açabileceğini savunmuştur . Doktrindeki farklı yaklaşımları da kapsayacak şekilde şöyle bir tanım daha uygun olabilir: Muris muvazaası, murisin sağlararası tasarruf yoluyla ve mirastan mal kaçırmak amacıyla mirasçılarından biri veya üçüncü kişi ile anlaşarak gerçekleştirdiği muvazaalı işlemin ardına gizlenen bağışlama sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ve tapu kaydının düzeltilmesi için açılan davadır.