ONLİNE ÖDEME YAPMAK İÇİN TIKLAYIN

Yargıtay, kamu görevlisi faillerin sahtecilik kastıyla yani zarar verme bilinç ve iradesiyle hareket etmediklerinin sabit olması durumunda, eylemi görevi kötüye kullanma/görevi ihmal suçları kapsamında değerlendirmektedir.

Yargıtay 11. Ceza Dairesi, 12.04.2017 tarih, 2015/8833 E., 2017/2782 K.

Olay tarihinde Bandırma Türk Kızılayı Firdevs Şeker Tıp Merkezinde doktor olarak çalışmakta olan sanığın bazı aile bireylerini tedavi etmesi nedeniyle önceye dayalı tanışıklığı bulunan ... isimli şahsı muayene etmemesine rağmen hakkında istirahat raporu düzenleyerek kamu görevlisinin resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği kabul edilen kamu davasında; Sanığın aşamalardaki istikrarlı savunmalarında ...isimli şahsın kendisini telefonla arayarak hastalığını izah edip, hastaneye gelemeyecek durumda olduğunu söyleyerek rapor düzenlemesini talep ettiğini, kendisinin de şahsın beyanlarına itibar ederek yardımcı olmak amaçlı suça konu raporu düzenlediğini beyan ettiği, bu anlatımların tanık olarak dinlenilen ...tarafından doğrulandığı, söz konusu şahısın bu eylemi nedeniyle Bandırma 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/37 Esas sayılı dosyasında resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan yargılanıp hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanığın, hakkında rapor düzenlediği şahıs ile anlaşarak sahtecilik kastı ile hareket ettiği yönünde dosya kapsamında delil bulunmadığı, eyleminin kül halinde 5237 sayılı TCK'nın 257. maddesinde düzenlenen görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin suç vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi,

Kabule göre de; Sanığın 5237 sayılı TCK'nın 210/2. maddesi yollamasıyla aynı yasanın 204/1 maddesi uyarınca cezalandırılması gerekirken 204/2 uyarınca hüküm kurulması

Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Yargıtay 11. Ceza Dairesi, 03.05.2017 tarih, 2015/9206 E., 2017/3328 K.

Sungurlu PTT Müdürlüğünde posta dağıtıcısı olarak görev yapan sanığın, mağdura tebliğ edilmek üzere kendisine teslim edilen "trafik idari para cezası karar tutanağını içeren tebligatı", tebligatta belirtilen adrese gitmeden, muhatabın çarşıda olduğu ve komşu ...'ya haber verildiği şerhi ile 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21. maddesi uyarınca yapmış gibi gösterip, tebligat evrağını mahalle muhtarına teslim etmek suretiyle kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; sanığın, adresin diğer dağıtıcı arkadaşının görev alanında olup onun izinde olması dolayısıyla kendisinin görevlendirildiğini, işlerinin yoğun olduğunu, vatandaşlara adresi sorduğunu onların da bilmediklerini söylemeleri üzerine tebligatı muhtara götürdüğünü savunması karşısında; menfaat temini amacıyla hareket etmeyen, sahtecilik kastı bulunmayan, mağdura ait olan adresi görevinin gerektirdiği dikkat ve özeni göstererek araştırmadan hareket eden sanığın eyleminin, TCK'nın 257/1. maddesinde düzenlenen görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, vasıfta hataya düşülerek yazılı şekilde uygulama yapılması,

Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.05.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.