ONLİNE ÖDEME YAPMAK İÇİN TIKLAYIN

Sahtecilik Suçu - Belgenin İğfal Kabiliyetinin Bulunmaması-İşlenemez Suç

14.03.2020; Yargıtay 6. Ceza Dairesi, 1985 tarihli bir içtihadında; “Zararın doğması için aldatma olgusunun hukuken korunan güveni sarsacak oran ve düzeyde olması gerekir. Sahtecilik ilk bakışta anlaşılabilir ve kuşku uyandırabilecek nitelikte ise aldatma gücünü yitireceğinden ve suçun hukuki konusu olan kamu güveni sarsılmayacağından zarar da doğmayacak ve hareket sahtecilik cürmünü oluşturmaya elverişli bulunmayacaktır” diyerek bu hususu vurgulamıştır.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na göre; “765 sayılı TCK’nın aksine, 5237 sayılı TCK’nın resmi belgede sahteciliği düzenleyen 204 ve özel belgede sahteciliği düzenleyen 207. maddelerinde Yargıtay’ın içtihatla oluşturduğu ‘aldatma unsuruna’ madde metinlerinde yer verilmiştir. Bu nedenle belgelerde sahtecilik suçlarında aldatıcılık, suçun oluşması için bulunması gereken temel unsurlardandır. Aldatma niteliğinin suçun unsuru olduğu hususu doktrinde ve uygulamada da tartışmasız kabul görmektedir. Belgedeki sahteciliğin, ilk bakışta birçok kimse tarafından anlaşılabilecek derecede olması halinde suç oluşmayacaktır. Bu nedenle belgenin aldatma niteliği olup olmadığının objektif olarak belirlenmesi gerekir” Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 17.01.2019 tarih, 2016/21-319 E., 2019/22 K.