MALA ZARAR VERME SUÇU

  1. MALA ZARAR VERME SUÇUNUN KANUNİ DÜZENLEMESİ

Mala zarar verme suçu 5237 sayılı TCK'nun 151 ile 152. Maddelerinde düzenlenmiş olup, 151. maddesinde mala zarar verme suçunun temel hali,152. maddesinde mala zarar verme suçunun nitelikli halleri, 153.  maddesinde ise ibadethanelere ve mezarlıklara zarar verme suçu düzenlenmiştir. Kanunun 152. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen mala zarar verme suçunun nitelikleri halleri için, (151. maddeden ayrık olarak) müstakil yaptırım (1 yıldan altı yıla kadar hapis cezası), 152. maddesinin 2. Fıkrasında “verilecek ceza iki katına kadar arttırılır” ve maddenin 3. Fıkrasında ise haberleşme, enerji ya da demiryolu veya havayolu alanında kamu hizmetinin geçici de olsa aksaması halinde verilecek ceza “yarısından iki katına kadar artırılır” hükümlerine yer verilmiştir. Ayrıca, malvarlığına karşı suçlarda ortak hükümleri içeren şahsi cezasızlık sebebi veya cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsi sebep (167) ve etkin pişmanlık (168) mala zarar verme suçu ile ilgili fıkralara da yer verilmiştir.

  1. MALA ZARAR VERME SUÇU

 

    1. Suçun Hukuki Konusu

Mala zarar verme suçunda korunan hukuki yarar, mülkiyet hakkıdır. Mülkiyet kavramına, malın bütünleyici parçaları, eklentileri ve doğal ürünleri de dâhildir. Mülkiyetin korunmasında amaç, sadece malın fiziksel olarak zarar görmesi olmayıp, malın değerinin de korunmasıdır. Bu nedenle, malın özgülendiği amaca uygun kullanılabilmesini, önemsiz sayılmayacak derecede azaltan bir zararın varlığı yeterli olup, malın maddi zarar görmüş olmasına gerek yoktur.

 

Yargıtay 15. Ceza Dairesi bir kararında;

“Sanığın, Kınık yolu üzerindeki 115 ada 9 parselde kayıtlı taşınmazı satın aldığı, ancak daha önceki sahibi olan H.B.'in 2009 yılı sonlarına doğru bu araziyi aralarındaki sözlü akit gereğince katılanlara kiraladığı, katılanların buna dayanarak araziye soğan, sarımsak, yulaf ve bakla ektikleri, taşınmazın yeni maliki olan sanığın, ürünlerini kaldırması için katılanları uyarmasına rağmen kaldırmamaları sebebiyle araziyi sürmek suretiyle bu ürünlere zarar verdiğinin iddia edildiği olayda;”  tüm dosya kapsamından sanığın zarar verdiği ürünlerin, tanık H. B.'den 25.01.2010 tarihinde satın aldığı ve tapuya oğlu üzerinde kayıt ettirdiği taşınmazın üzerinde olduğu, ekili ürünün taşınmazdan ayrı bir mülkiyetinin söz konusu olamayacağı, ayrıca kullandırma, yararlandırma istemi veren adi ve ürün kirası gibi taşınmaz üzerinde doğan kişisel hakların tapuya şerh verilmediği sürece yalnızca sözleşmenin tarafına karşı ileri sürülebileceği, taşınmazın 3. kişiye geçmesi halinde kişisel hakkın bu kişiye ileri sürülemeyeceği gözetilerek, suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle sanık hakkında kurulan beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir. Y.15. CD, 21.03.2013, 2012/11223 E., 2013/767 K.

    1. Suçun Maddi Konusu

Mala zarar verme suçunun konusu, başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz maldır. Suç, başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması, kullanılamaz hale getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Bu seçimlik hareketlerden kirletme, örneğin; başkasına ait binanın duvarına yazı yazmak, afiş veya ilan yapıştırmak, resim yapmak suretiyle gerçekleştirilebilir.

Eşyanın, canlı veya cansız olması da mala zarar verme suçunun maddi konusu olabilmesi açısından önemsizdir. Bu açıdan canlı hayvan ve bitkiler de mala zarar verme suçunun konusunu oluşturabilir.

Kanun koyucu bazı özel mallara verilen zararları ayrı kanun hükümleri ile korumuştur. Gerçekten Türk Ceza Kanunu’nun 153. maddesine göre, “İbadethanelere, bunların eklentilerine, buralardaki eşyaya, mezarlara, bunların üzerindeki yapılara, mezarlıklardaki tesislere, mezarlıkların korunmasına yönelik olarak yapılan yapılara, yıkmak, bozmak veya kırmak suretiyle zarar veren” kimse cezalandırılır. Bu kanun hükmünde de mala zarar verme suçuna ilişki hükümde öngörülen hemen hemen aynı seçimlik hareketler düzenlenmiş olduğundan fiilin konusunun “ibadethaneler, bunların eklentileri, buralardaki eşya, mezarlar, bunların üzerindeki yapılar, mezarlıklardaki tesisler ve mezarlıkların korunmasına yönelik olarak yapılan yapılar” olması durumunda mala zarar verme suçu (m.151) değil, TCK m.153’de düzenlenen bu suç oluşacaktır.

    1. Suçun Faili Ve Mağduru

Kanunda suçun faili açısından bir tür özgü faillik hali ihdas edilmiş değildir. Bu nedenle herkes bu suçun faili olabilecektir.

Mala zarar verme suçunda “mülkiyet” hakkı korunduğundan bu suç açısından suçun mağduru, zarar verilen mal üzerinde mülkiyet hakkı sahibi yani malın malikidir. Malın maliki dışındaki kimselerin suçun mağduru olması mümkün değildir.

    1. Suçun Maddi Unsuru

Suçun maddi unsuru, kanunun suç saydığı tipik eylemi ifade eder. Mala zarar verme suçunun gerçekleşebilmesi için failin, başkasına ait taşınır veya taşınmaz bir mala, TCK’nun 151/1. maddesinde sayılan seçimlik hareketlerden herhangi biriyle zarar vermiş olması gerekmektedir. Seçimlik hareketler maddede; “kısmen veya tamamen yıkmak, tahrip etmek, yok etmek, bozmak, kullanılamaz hale getirmek veya kirletmek” şeklinde belirtilmiştir.

Türk Dil Kurumunun Büyük Türkçe Sözlüğünde yıkmak fiili, "kurulu bir şeyi parçalayarak dağıtmak, bozmak, tahrip etmek"; bozmak fiili ise "bir şeyi kendisinden beklenilen işi yapamayacak duruma getirmek" şeklinde tanımlanmıştır. Yıkmak fiili yalnızca taşınmazlar için söz konusu olabilir. Kanununda yıkmanın, kısmen veya tamamen olması arasında fark öngörülmediğinden, binanın bir duvarının yıkılması örneğinde olduğu gibi suçun oluşumu için taşınmazın belli bir kısmına zarar verilmesi yeterlidir. Bozmak ise malın kullanım amacına uygun tasarrufunu kısmen veya tamamen ortadan kaldıran ya da güçleştiren bir müdahale olup, süreklilik taşıması gerekli değildir. Geçici olarak malın kullanılamaması da mala zarar verme suçunu oluşturur. Aracın motor aksamının sökülerek, çalışamaz duruma getirilmesi hali bu fiile örnek olarak gösterilebilir. Yıkmak ve bozmak fiileri, aynı zamanda tahrip etmek fiilini de kapsar. Kullanılamaz hale getirme eyleminde, malın fiziki varlığı ortadan kaldırılmaksızın, amacına uygun olarak maldan yararlanma imkanının bulunmaması ve bu şekilde değerinin azalması hali söz konusudur. Yok etmek ise malın fiziki varlığının tamamen ortadan kaldırılarak, tüketilmesi anlamına gelmektedir. Televizyonun yakılması bu fiile örnek gösterilebilir. Kirletmek fiili de, taşınır veya taşınmaz malın, önceki hale getirilmesi için önemsiz olmayan bir çabayı gerektiren, malın değerinde veya görünümünde azalma veya değişikliklere yol açan, madde kapsamında yer alan diğer eylemler dışındaki durumları kapsar. Mağdurun evinin duvarına yazı yazmak, aracını çizmek gibi örneklerin verilebileceği kirletmek fiili, kirli duruma getirmek, pisletmek olarak tanımlanabilir. (Taneri, s; 410) Bu seçimlik hareketle işlenen mala zarar verme suçunda, zarar doğuran neticenin sonradan temizlenmek suretiyle ortadan kaldırılması önem taşımaz. Ancak kirletmenin belli bir ağırlığa ulaşmış olması gerektiği de gözden uzak tutulmamalıdır. Suçun maddi unsurunu oluşturan hareketler, kanunda tahdidi şekilde belirtilmiş olmakla birlikte, zarara neden olan neticeyi meydana getirmeye elverişli fiil, aynı zamanda Kanunda belirtilen seçimlik hareketlerden en azından birini zorunlu olarak kapsayacağından, suçun oluşumu için zarar verici sonucun gerçekleşmesini yeterli saymak gerekir.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu bir kararında;

Olay gecesi sanıkların, şikayetçinin evinin önüne geldikleri, sanık Ramazan'ın, diğer sanıklar Halaf, Hanifi ve Şıh mehmet'in yardımıyla, şikayetçinin evinin arka balkonuna atlayıp, zorlama izi oluşacak şekilde balkon kapısını tornavida ile açmak suretiyle evin içerisine girdiği ve şikayetçinin evinden 1500 Lira çalarak oradan ayrıldığı anlaşılan olayda; sanık Halaf'ın soruşturma aşamasında, sanık Ramazan tarafından olaydan sonra kendisine verilen tornavidanın ucunun eğik olduğu, tahminince balkon kapısının bu tornavida ile açıldığı yönündeki beyanının, görgü tespit tutanağı ve olay yeri inceleme raporu ile uyumlu olduğu dikkate alındığında, sanıkların eylemi sonucunda, şikayetçinin balkon kapısının kısmen tahribi sonucu oluşan izin "zarar" kapsamında olduğu, şikayetçi tarafından tamir veya değiştirme işlemi ile bu izin ortadan kaldırılabileceği, yine, balkon duvarında mevcut çamurlu ayakkabı izinin de "kirletme" fiili içinde değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu, sonuç olarak, mala zarar verme suçu yasal unsurları itibarıyla oluştuğundan kabulle verilen mahkumiyet kararını onamıştır.

 

 

    1. Suçun Manevi Unsuru

Kanuni düzenleme göz önüne alındığında, mala zarar verme suçu genel kastla işlenebilen bir suçtur. Suçun oluşması için failin belirli bir amaçla (özel kast) hareket etmesine gerek yoktur.

  1. İBADETHANELERE VE MEZARLIKLARA ZARAR VERME SUÇU

 

5237 kanunun "İbadethanelere ve mezarlıklara zarar verme" başlıklı 153. maddesinin 1. fıkrasında; "İbadethanelere, bunların eklentilerine, buralardaki eşyaya, mezarlara, bunların üzerindeki yapılara, mezarlıklardaki tesislere, mezarlıkların korunmasına yönelik olarak yapılan yapıları yıkmak, bozmak veya kırmak suretiyle zarar veren kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır, hükmüne yer verilmiştir.

İkinci fıkrasında, ibadethaneleri, bunların eklentilerini, buralardaki eşyayı, mezarları, bunların üzerindeki yapıları, mezarlıklardaki tesisleri, mezarlıkların korunmasına yönelik olarak yapılan yapıları kirletmek, suç olarak tanımlanmıştır. Mezarlıklara atık ve artık bırakmak, ibadethanelerin duvarına yazı yazmak, afiş veya ilan yapıştırmak, resim yapmak, kirletme fiilinin örneklerini oluşturmaktadır.

Üçüncü fıkraya göre, birinci ve ikinci fıkralardaki fiillerin, ilgili dini inanışı benimseyen toplum kesimini tahkir maksadıyla işlenmesi, bu fıkralara göre verilecek cezanın artırılmasını gerektirmektedir.

 

Uygulamada bu suç tipi en çok 5237 sayılı TCK'nun "Mala zarar vermenin nitelikli halleri" başlıklı 152. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, mala zarar verme suçunun "Kamu kurum ve kuruluşlarına ait kamu hizmetine tahsis edilmiş veya kamunun yararlanmasına ayrılmış yer, bina, tesis veya diğer eşya hakkında" ile karıştırılmaktadır.

 

Yargıtay Ceza Genel Kurulu bir kararında;

Sanığın, camiin imam odası ve ezan okuma odasının kapısına zarar verme şeklinde gerçekleştirdiği eylem nedeniyle kamu malına zarar verme suçundan TCK'nun 152/1-a, 31/3 ve 50/1-d maddeleri uyarınca internet kafelere, oyun ve atari salonlarına gitmekten yasaklanmasına ilişkin yerel mahkeme hükmünün, Özel Dairece, eylemin aynı kanunun 153. maddesinde düzenlenen ibadethanelere zarar verme suçuna uyduğunun kabulü ile suç vasfının saptanmasında hataya düşüldüğünden bahisle bozulmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Y.CGK, 30.04.2013, 2012/1470 E. ,2013/233 K.

  1. MALA ZARAR VERME SUÇUNUN NİTELİKLİ HALLERİ

4.A. Suçun Maddi Konusu Açısından Kabul Edilen Nitelikli Haller

4.A.1. Suçun, Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Ait, Kamu Hizmetine Tahsis Edilmiş veya Kamunun Yararlanmasına Ayrılmış Yer, Bina, Tesis veya Diğer Eşya Hakkında İşlenmesi

 

Yargıtay uygulamasında sokak lambalarının hasara uğratılması, ilköğretim okulunun kapısının kırılması, jandarma yemekhane binasının camının kırılması, karakolda bulunan çerçeve ve sehpalara zarar verilmesi, okulun müdür odasındaki menkul mal niteliğindeki eşyalara zarar verilmiş olması, bu bent kapsamında değerlendirilmiştir.

 

4.A.2. Suçun Yangına, Sel ve Taşkına, Kazaya ve Diğer Felaketlere Karşı Korunmaya Tahsis Edilmiş Her Türlü Eşya veya Tesis Hakkında İşlenmesi

 

4.A.3. Suçun Devlet Ormanı Statüsündeki Yerler Hariç, Nerede Olursa Olsun, Her Türlü Dikili Ağaç, Fidan veya Bağ Çubuğu Hakkında İşlenmesi

 

4.A.4.. Suçun Sulamaya, İçme Sularının Sağlanmasına veya Afetlerden Korumaya Yarayan Tesisler Hakkında İşlenmesi

 

4.A.5. Suçun Grev veya Lokavt Hâllerinde İşverenlerin veya İşçilerin veya İşveren veya İşçi Sendika veya Konfederasyonlarının Maliki Olduğu veya Kullanımında Olan Bina, Tesis veya Eşya Hakkında İşlenmesi

 

4.A.6. Suçun Siyasî Partilerin, Kamu Kurumu Niteliğindeki Meslek Kuruluşlarının ve Üst Kuruluşlarının Maliki Olduğu veya Kullanımında Olan Bina, Tesis veya Eşya Hakkında İşlenmesi

 

4.A.7. Suçun Sona Ermiş Olsa Bile, Görevinden Ötürü Öç Almak Amacıyla Bir Kamu Görevlisinin Zararına Olarak İşlenmesi

 

 

4.B. Suçun İşleniş Biçiminde Kullanılan Araçlar Bakımından Kabul Edilen Nitelikli Haller

4.B.1. Suçun, Yakarak, Yakıcı veya Patlayıcı Madde Kullanarak İşlenmesi

 

4.B.2. Suçun, Toprak Kaymasına, Çığ Düşmesine, Sel veya Taşkına Neden Olmak Suretiyle İşlenmesi

 

4.B.3.  Suçun, Radyasyona Maruz Bırakarak, Nükleer, Biyolojik veya Kimyasal Silâh Kullanarak İşlenmesi

 

5237 kanunun 152. maddesinin düzenlenen mala zarar verme suçunun nitelikleri halleri için örnek Yargıtay Kararları;

kamu kurumu olan .... İmamhatip Lisesi içerisinde bulunan okul kantininin penceresini kırmaları biçimindeki eyleminin 5237 sayılı TCK'nun 152/1-a maddesinde tanımlanan ''kamu malına zarar verme'' suçunu oluşturduğu gözetilmeden, aynı Kanun'un 152/1-a maddesi yerine 151/1. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi suretiyle suça sürüklenen çocuklar hakkında eksik ceza tayini bozmayı gerektirmiştir. Y.13. CD, 28.06.2019, 2019/3985 E. , 2019/11375 K.

Hükümlünün siyasi partilerin kullanımındaki araca ve siyasi parti afiş ve flamalarına zarar verme şeklindeki eyleminin, TCK.nun 152/1-f maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde TCK.nun 151/1. maddesi uyarınca hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. Y.13. CD, 14.05.2019, 2018/10301 E. , 2019/6762 K.

Kamulaştırma kararından önce davaya konu taşınmaz üzerinde bulunan 30 adet dikili kavak ağacının sanığın yetkilisi olduğu şirketin yaptığı inşaat nedeniyle yürüttüğü çalışmada kesildiği ve bu suretle TCK.nun 152/1-c. maddesinde yazılı suçun oluştuğu gözetilmeyerek sanığın mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. Y.8. CD, 29.03.2018, 2017/15593 E. , 2018/3540 K.

Sanığın mağdur Bahattin'e ait evi ateşe vermesi ve çıkan yangının yandaki binalara sirayet etmesi üzerine 4 evin yanması şeklinde yakarak zarar vermekten ibaret gerçekleşen eyleminin, 5237 sayılı TCK.nun 151/1, 152/2-a madde ve fıkralarında düzenlenen yakarak mala zarar verme suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı biçimde anılan Yasa'nın 170/1-a madde ve fıkrası ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. Y.8. CD, 11.07.2011, 2011/5251 E. , 2011/6151 K

  1. TCK M. 167/2’DE SAYILAN KİŞİLERE KARŞI İŞLENMESİ

 

Mala zarar verme suçunun haklarında ayrılık kararı verilmiş olan eşlerden birinin, aynı konutta beraber yaşamayan kardeşlerden birinin, aynı konutta beraber yaşamakta olan amca, dayı, hala, teyze, yeğen veya ikinci derecede kayın hısımlarının zararına olarak işlenmesi hâlinde; ilgili akraba hakkında şikâyet üzerine verilecek ceza, yarısı oranında indirilir.

Dosya içeriğindeki beyanlara göre suça konu aracın gerçek mülkiyetinin sanığın kayınpederine ait olduğu anlaşılmakla, TCK.nun 167/1-b hükmü gereğince mala zarar verme suçundan sanık hakkında ceza verilemeyeceğinin gözetilmemesi bozmayı gerektirmiştir. Y.8. CD, 24.01.2019, 2017/4276 E. , 2019/1219 K

Aynı konutta beraber yaşamayan kardeşi aleyhine mala zarar verme suçunu işleyen sanık yönünden TCK'nın 167/2. maddesi hükmü karşısında takibinin şikayete tabi olması ve mağdur kardeşin 09.04.2009 tarihli kolluk tarafından alınan beyanında şikayetinden vazgeçmiş bulunması karşısında, kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. Y.8. CD, 17.10.2012, 2012/628 E. , 2012/11418 K

  1. SUÇUN ÖZEL GÖRÜNÜŞ ŞEKİLLERİ

 

    1. Teşebbüs

Mala zarar verme suçu neticesi hareketten ayrılabilen (neticeli) bir suç olduğu için teşebbüse elverişlidir. Yani bu suçta icra hareketleri bölümlere ayrılabilir. Örneğin, fail tarafından otomobile yerleştirilen uzaktan kumandalı bombanın, sinyal sistemindeki bir arıza yüzünden patlamaması sonucu, neticenin gerçekleşmemesi halinde suç teşebbüs aşamasında kalmıştır.

    1. İştirak

Mala zarar verme suçu iştirak açısından herhangi bir özellik göstermez. Suça her türlü iştirak mümkündür.

    1. İçtima

Mala zarar verme ve hırsızlık suçları arasındaki içtima ilişkisi özellik gösterir. Nitekim Yargıtay Ceza Genel Kurulu bir kararında;

Mala zarar verme suçunun konusu ile hırsızlık suçunun konusunun aynı taşınır mal olması hâlinde, korunan hukuki yararın tek olması nedeniyle ayrıca mala zarar verme suçu oluşmayacak ise de, sanığın kastının kabin kapılarını çalmaya yönelik olması, hırsızlık eylemi gerçekleştirilirken suça konu olan ve çalınmak istenen kapılar dışında kapıların bağlantılı olduğu kabinden sökülmesi sırasında çalınmak istenmeyen ve olay yerinde bırakılan kabinde bağlantı çubuklarının kırılması suretiyle bir zarar meydana gelmesi, sanığın eylemi sonucunda katılanın mülkiyetinde bulunan traktör kabininin tahrip edilerek kısmen de olsa kullanılamaz hâle getirilmesi karşısında sanığın eyleminin hırsızlık suçu yanında, ayrıca mala zarar verme suçunu da oluşturduğu kabul etmiştir.Y.CGK, 02.10.2018, 2015/152 E. ,2018/387 K.

Fail tarafından yangın çıkarmak suretiyle mala zarar verme suçunun nitelikli halinin işlenmesi durumundaysa; ayrıca genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçu (TCK m.170) oluşmaz. Yine fikri içtima kuralı söz konusudur. Zira Yargıtay’ın uygulaması da bu yöndedir.

Sanığın, husumetli olduğu katılanların ölen oğullarının eşyalarının bulunduğu evi yakması eyleminin, genel güvenliği kasten tehlikeye sokmak ve nitelikli mala zarar verme suçlarını oluşturduğu, TCK.nun 44. maddesinde düzenlenen fikri içtima kuralı uyarınca en ağır cezayı gerektiren fiilden hüküm kurulması, buna göre de sadece TCK.nun 151/1 ve 152/2-a madde ve fıkrasında tanımlanan yakarak mala zarar verme suçundan hüküm kurulması gerekirken, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. Y.8. CD, 25.04.2018, 2017/1492 E. , 2018/4598 K

Fail tarafından aynı kişiye ait mallara, değişik zamanlarda aynı suç işleme kararının icrası kapsamında zarar verilirse; zincirleme suç kuralı gereğince TCK m. 43/1 uyarınca faile tek ceza verilir. Fakat ceza belli oranda arttırılır. Failin tek bir fiille ve aynı anda birden fazla kişiye karşı bu suçu işlemesi halinde de TCK m. 43/2 uyarınca zincirleme suç kuralı uygulanır ve faile tek bir ceza verilir.

  1. ETKİN PIŞMANLIK

 

Mala zarar verme suçu için uygulanabilecek etkin pişmanlık hükümlerine diğer malvarlığına karşı suçlar ile birlikte 168. maddede yer verilmiştir.

 

Etkin pişmanlık, bazı suçlar ayrık tutularak, hemen tüm malvarlığı suçları için kabul edilmiş genel bir cezadan indirim yapılmasını gerektiren haldir. Bu halde fail, gerçekleşen zarar neticesini telafi etmekte ve bu nedenle hakkında verilecek cezada indirim yapılmaktadır. Kanun koyucu burada yapılacak indirimin miktarını belirlerken, failin pişmanlık göstermesinin zamansal olarak adli evreler (soruşturma ve kovuşturma ) karşısındaki konumunu dikkate almıştır. Buna göre fail, henüz hakkında kovuşturma başlamadan önce pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı giderirse verilecek cezanın üçte ikisine kadarı, buna karşın kovuşturma başladıktan sonra ve fakat hüküm verilmezden önce giderirse verilecek cezanın yarısına kadarı indirilecektir. Etkin pişmanlık hükümleri yalnızca fail hakkında değil, azmettiren veya yardım eden hakkında da uygulama alanı bulacaktır. Kural olarak bu hükümlerin uygulanabilmesi, mağdurun bunu kabul etmesine bağlı tutulmamıştır. Ancak zararın tamamen değil de kısmen tazmini halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için, ayrıca mağdurun rızası da aranacaktır.

  1. KOVUŞTURMA USULÜ

 

    1. Görevli Mahkeme Ve Muhakeme

Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Yasa’nın 11. maddesi gereğince, 5237 sayılı TCK'nun 151 ile 152. Maddelerinde düzenlenmiş mala zarar verme ile 153.  maddesinde ibadethanelere ve mezarlıklara zarar verme suçlarının yargılamasını yapmakla görevli mahkeme, asliye ceza mahkemesidir. Suçun failinin 18 yaşından küçük olması halinde görevli mahkeme çocuk mahkemesidir.

5237 sayılı mala zarar verme suçu TCK'nun 151 temel hali kovuşturulması şikâyete tabidir. 5237 sayılı TCK'nun 152 nitelikli hali ile 153.  maddesinde ibadethanelere ve mezarlıklara zarar verme suçu şikâyete tabi olmayıp, Cumhuriyet Başsavcılığınca re’sen yapılır.

    1. Yaptırımı

Mala zarar verme suçunun temel halinin (TCK Md. 151) yaptırımı dört aydan üç yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır.  TCK'nun 152/1 giren nitelikli hali için bir yıldan dört yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. TCK'nun 152/2 giren nitelikli hal için bir kat artırılarak hapis cezasına hükmolunur. Ayrıca 153.  maddesinde ibadethanelere ve mezarlıklara zarar verme suçu bir yıldan dört yıla kadar, 153. maddenin ikinci fıkrasında kirletilerek işlenmesi halinde üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır

 

    1. Zamanaşımı

5237 sayılı TCK’da düzenlene mala zarar verme temel hali (TCK. Md. 151) ve nitelikli hali ( TCK. Md.152), suçlarının dava zamanaşımı süresi 8yıldır.