ONLİNE ÖDEME YAPMAK İÇİN TIKLAYIN

Toplulaştırma kapsamında olan taşınmazların ortaklığın giderilmesi davasına konu edilmesi ve paylaşmaya karar verilmesi mümkün hale gelmiştir

Toplulaştırma kapsamında olan taşınmazların ortaklığın giderilmesi davasına konu edilmesi ve paylaşmaya karar verilmesi mümkün hale gelmiştir.

Yarg. HGK., 2014/14-469 E., 2015/2492 K., 06.11.2015 T. İlamı: “Bilindiği üzere 3083 Sayılı Kanun'un 13. maddesi, "Temliki tasarrufların durdurulması " başlıklı olup "Uygulama alanlarında Bakanlar Kurulu kararının Resmi Gazete'de yayımı tarihinden itibaren, kamulaştırma, toplulaştırma, arazi değiştirilmesi ve dağıtım işlemlerinin tamamlanması veya tapuya tescili sonuçlandırılıncaya kadar, gerçek kişilerle özel hukuk tüzelkişilerine ait arazinin mülkiyet ve zilyetliği devir ve temlik edilemez. Bu araziler ipotek edilemez ve satış vaadine konu olamaz. Ancak, bu kısıtlama süresi beş yılı aşamaz. Sulama şebekesi tamamlanıp sulamaya geçinceye kadar da aynı işlemler yapılmaz. Bu kısıtlamada ise süre, beş yılı aşamaz. Ancak, sulama alanlarında toplulaştırma çalışmaları kısıtlama süresi içerisinde sonuçlandırılamadığı takdirde, Tarım Reformu Genel Müdürlüğünün teklifi ile Tarım ve Köy işleri Bakanlığının onayı ile toplulaştırma çalışmalarının sonuçlandırılması amacıyla kısıtlama süresi en fazla beş yıla kadar daha uzatılabilir." şeklindedir. Aynı Kanun'un 13.maddesinin son fıkrasının son cümlesi "Ayrıca mahkemeler satış suretiyle miras ortaklığının giderilmesine karar veremezler." biçiminde iken Özel Daire'nin bozma ilamından sonra 15.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6537 Sayılı Kanun'un 9. maddesiyle bu cümle yürürlükten kaldırılmıştır. Somut olaya gelince, davaya konu taşınmazların 3083 Sayılı Kanun gereği toplulaştırma kapsamında olduğu sabittir. Özel Daire'nin bozma ilamından sonra 15.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6537 Sayılı Kanun'un 9. maddesiyle 3083 Sayılı Kanun'un 13. maddesinin son fıkrasının son cümlesinin yürürlükten kaldırıldığından toplulaştırma kapsamında olan davaya konu taşınmazlarda ortaklığın giderilmesine karar verilebilmesi mümkün hale gelmiştir.”