Dava: Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, dosya incelendi, Tetkik Hakimi S. T.'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Karar: Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve miras payı oranında tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; tarafların ortak miras bırakanı E. L.'nın tapu ile maliki olduğu ve 4363 sayılı parsele revizyon gören taşınmazını, kadastro tespiti kesinleşmeden önce 20.02.1987 tarihinde ve satış suretiyle davalı oğullarına temlik ettiği ve davalılar adına 21 sıra no ile kaydedilen taşınmazın kadastrosunun kesinleşmesiyle anılan parselin davalılar adına 18.08.1987 tarihinde tescil edildiği, Emin'in ise sonradan 24.11.1998 tarihinde öldüğü ve eldeki davanın 24.07.2009 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Davacılar; anılan temliki işlemin diğer mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, eldeki davayı açmıştır. Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü dür. Söz konusu Muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve l-4-1974 tarih 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun içinde ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır. Somut olaya gelince; miras bırakanın varlıklı olup, dava konusu taşınmazını satmaya ihtiyacının bulunmadığı, dava konusu taşınmazını bedelsiz olarak davalılara temlik ettiği, taşınmazda inşa edilen binadaki her bir dairede davacılar ile birlikte sağlığında muris ve eşinin ikamet ettikleri ve halen eş Ayşe'nin de kullanımını sürdürdüğü tanık ifadeleri ve tüm dosya kapsamıyla sabittir. O halde; anılan bu olgular yukarıda değinilen ilkelerle birlikte değerlendirildiğinde, miras bırakanın yapmış olduğu temliki işlemin diğer mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu sonucuna varılmaktadır. Öte yandan, muvazaa iddiası her zaman ileri sürülebileceğine göre, miras bırakanın ölümünden 10 yıl kadar sonra eldeki davanın açılmasının hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilemeyeceği tartışmasızdır. Aksi düşüncenin yasal olduğu söylenemez. Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle ve yasal olmayan gerekçeyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir. Sonuç: Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 Sayılı HMK. nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 Sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.02.2013 tarihinde oybirliği ile, karar verildi. (¤¤) Yargıtay 1 HD. E. 2012/13775, K. 2013/2901

Muvazaa iddiası herhangi bir hak düşürücü süre ve zamanaşımına tabi değildir.
- Mirastan Mal Kaçırma İspat
- Muvazaa Nedir ?
- tarafta muvazaa mümkündür.
- malın tenkis talebinden kaçırılmak...
- muris muvazaasının tanımı
- muris muvazaası toplumda yerleşik y...
- Yaşlı, hasta, sağlıklı düşünme yete...
- kız çocuklarının istek dışı evlenme...
- Yargıtay’ın bahsettiği şekilde muri...
- Mirasçı dışında üçüncü kişilerin al...
- Mirasçı dışında üçüncü kişilerin a...
- Murise karşı açılan muvazaa davasın...
- muris muvazaası nedenine dayalı da...
- mirastan feragat sözleşmesi yapmış...
- mirastan feragat sözleşmesi ivazsız...
- Muris muvazaası nedenine dayanılara...
- muvazaa davası geçersizliği tespit...
- Muvazaa nedeniyle işlemin geçersizl...
- Muvazaa iddiası herhangi bir hak dü...
- iyiniyetli üçüncü kişilere karşı mu...
- İşlemin muvazaalı olması durumunda...
- mirasçıların muris muvazaasına daya...
- evladına muvazaalı temlik yapılmas...
- tarafların şekil eksikliğini bilere...
- taraflardan biri, borcun ifa olunac...
- Yargıtay, muris muvazaasına konu ed...
- Yargıtay HGK, verdiği bir kararda,...
- Bir şirketin yetkili temsilcisi kon...
- Muris muvazaasına dayalı davalarda...
- Murisin gerçek iradesinin tespiti n...
- Yüksek bedelle yapılan satım sözleş...
- murisin yaşam boyunca malını satmam...
- davalının belirli bir meslek ve gel...
- taşınmazın devirden sonra kimin tas...
- satım ile birlikte muris üzerinde...
- satım bedelinin gerçekten ödendiğin...
- Muris, mali sıkıntı içerisine düştü...
- Satımın Ara Malik Aracılığıyla Yapı...
- ölünceye kadar bakma sözleşmesi
- Ölünceye kadar bakma sözleşmesi ne...
- Ölünceye kadar bakma sözleşmesinin...
- Murisin ölümünden sonra bakım borcu...
- murisin hasta ve yaşlı oluşunun, s...
- Murisin gerçek amacının bağışlama y...
- bakım borçlusu olarak gösterilen t...
- Muris kendisine normal bakımın ötes...
- trampa sözleşmesi ile kararlaştırıl...
- Muris, tapuda satım olarak gösterdi...
- Tüm mirasçıları kapsar şekilde payl...
- Yargıtay kararlarına bakıldığında,...
- uzun yıllar birlikte yaşadığı eşini...
- çocuğu olmayan eşini korumaya alma...
- evlilik birliğinin devamını sağlama...
- evlilik birliğinin kurulmasını sağ...
- taşınırların elden bağışlanmasına i...
- Kendisine özgü şekil şartına sahip...
- tapusuz taşınmazların haricen satım...
- tapusuz taşınmazların muvazaalı de...
- muris, tapulama işleminden sonra öl...
- temliki tasarrufa konu yapılan taşı...
- kadastro işlemi sırasında yapılan b...
- Yargıtay’a göre, mülkiyet hakkının...
- Elden Bağışlama Yerine Gizli Bağışl...
- Elden Bağışlama Hakkında Yargıtay G...
- Murisin muvazaalı şekilde düzenledi...
- muris, mirasçılardan değil de, alac...
- kooperatif payının devrini konu edi...
- tenkis davasında karar alındıktan s...