ONLİNE ÖDEME YAPMAK İÇİN TIKLAYIN

Özel belgede sahtecilik suçunda kullanma hareketi zorunlu suç öğesidir.

Yargıtay 11. Ceza Dairesi, 21.12.2017 tarih, 2017/5793 E., 2017/9184 K

Özel belgede sahtecilik (5237 sayılı TCK'nun 207. maddesi) suçunun oluşumu için sahte özel belgenin düzenlenmesi ya da gerçek bir özel belgenin değiştirilmesi yeterli olmayıp, suçun tamamlanması veya oluşması için zorunlu kurucu unsur olarak sahte özel belgenin hukuki sonuç doğuracak şekilde kullanılması gerekmektedir. Somut olayda sanığın çantasında ele geçirilen ...adına sahte olarak düzenlenmiş özel belge niteliğindeki maaş yazısının hukuki sonuç doğuracak biçimde kullanılamadığı cihetle, sanığın üzerine atılı suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

Kabul ve uygulamaya göre de;

a)5271 sayılı CMK’nun 225. maddesi uyarınca hükmün konusu, duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiilden ibaret olup, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 19.04.2013 tarih ve 2013/25236 esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında, "..Turizm-... tarafından .. adına düzenlenmiş maaş bordrosunda ... ibareli kaşe üzerindeki imzanın müştekiye ait olmadığı ve bu suretle özel belge niteliğindeki maaş yazısının sahte olduğu'' iddiasıyla cezalandırılması istemi ile kamu davası açıldığı halde mahkemece yapılan yargılama neticesinde, gerek hükmün gerekçesinde dava konusu edilmeyen belgelerden söz edilerek, gerekse hüküm fıkrasında iddianamede anlatılmayan olaylardan bahsedilerek çelişkiye neden olunacak şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, yasaya aykırı,

b)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması isabetsizliğinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş,