ONLİNE ÖDEME YAPMAK İÇİN TIKLAYIN

Yargıtay kararlarında da ortak hayatın yeniden kurulamaması boşanma nedeni birçok kez eylemli ayrılık adı ile anılmıştır.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi,29.01.2013 tarih,2012/15491 Esas,2013/2229 Karar tarihli karar, “ Davalıdavacı kocanın, TMKn 166/son maddesine dayalı birleşen boşanma davasına dayanak yaptığı Ankara 11. Aile Mahkemesinin 2010/400 esas, 2010/678 karar sayılı dosyasında davacı-davalı kadın 26.02.2008'de karşı davasından feragat etmiştir. Feragat, tek yanlı bir irade açıklaması olup, mahkemeye ulaştığı anda kesin hükmün hukuki sonuçlarını doğurur. Feragat üzerine verilen kararın sonradan açılan boşanma davasına dayanak yapılabilmesi için şeklen kesinleşmesinin beklenmesine gerek yoktur. Davacı-davalı kadın, davalı-davacı kocanın, eylemli ayrılığa dayanak gösterdiği dosyadan 26.02.2008'de feragat etmiş; üç yıllık süre kocanın karşı boşanma davası yönünden gerçekleşmiştir. Tarafların üç yıllık fiili ayrılık dönemi içinde bir araya gelmediği hususu taraflar arasında çekişmeli değildir. Davalı-davacı kocanın karşı boşanma davası yönünden TMKnun 166/son maddesi koşulları gerçekleştiğinden kabulü yerine reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki davacı-davalı kadının kabul edilen boşanma davasından verilen boşanma kararı temyizin şümulü dışında bırakılmak suretiyle 05.06.2012'de kesinleşmiş; kocanın karşı davasının boşanma bakımından konusu kalmamıştır. Bu nedenle davalı-davacı kocanın TMKnun 166/son maddesine dayalı birleşen boşanma davasında karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesi gerekmekle birlikte; davanın açılmasındaki haklılık durumuna göre, bu dava nedeniyle davacı-davalı yararına yargılama gideri ve vekalet ücreti takdiri gerekip gerekmediğinin de karara bağlanması gerekir. Bu nedenlerle kocanın karşı davası yönünden açıklanan şekilde işlem yapılmak üzere hükmün bozulması gerekmiştir.”

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 29.03.2018 tarih, 2016/14120 Esas, 2018/4125 Karar tarihli karar, “…Davacı erkek, TMKnun 166/son maddesine dayalı boşanma davasına dayanak yaptığı aynı mahkemeye ait 2011/1285 esas sayılı boşanma davasından 20.01.2012 tarihinde feragat etmiş, eylemli ayrılık hukuki sebebine dayalı boşanma davasını ise 30.07.2015 tarihinde açmıştır. Mahkemece erkek tarafından açılan ilk davanın 26.03.2014 tarihinde kesinleştiği üç yıllık sürenin dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Feragat, tek yanlı bir irade açıklaması olup, mahkemeye ulaştığı anda kesin hükmün hukuki sonuçlarını doğurur. Feragat üzerine verilen kararın sonradan açılan boşanma davasına dayanak yapılabilmesi için şeklen kesinleşmesinin beklenmesine gerek yoktur. Tarafların üç yıllık fiili ayrılık dönemi içinde bir araya gelmediği hususu çekişme konusu değildir. Açıklanan sebeple TMKnun 166/son maddesi koşulları gerçekleştiğinden davanın kabulü yerine reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir…”