Tüm şeklî merasim resmî memurun nezaretinde devam ettiğinden, elbette ki tanıkların da ilgili şerhi resmî memur huzurunda vererek yine onun huzurunda imza etmeleri gerekir. Tam bu noktada ise tanık beyanlarının vasiyetname metni dışında bir başka belgede yer almasının, resmî vasiyetnamenin geçerliliğine etkisi tartışılmalıdır189. Bahsi geçen husus, tanık beyan ve imzalarının, mirasbırakanın beyan ve imzasının yer aldığı belge metniyle bağlantı kurularak resmî veya adi yazılı şekilde tanzim edilen ayrı bir belgede yer alması şeklinde karşımıza çıkabileceği gibi; mirasbırakanın iradesini içeren metinle bağlantısı oluşturulmamış bağımsız bir belgede bulunması biçiminde de olabilir. Öncelikle resmî memur huzurunda, mirasbırakanın beyan ve imzasının yer aldığı vasiyetname metninin herhangi bir sebeple ilgili sayfanın son satırına kadar devam etmiş olması nedeniyle tanıkların şerh ve imzaları için yer kalmaması üzerine, yeni bir sayfaya geçilerek tanıkların şerh ve imzasının işbu ayrı kâğıda geçirilmiş bulunmasının, tartışma konusuyla bir ilgisi olmadığı belirtilmelidir. “Bozma kararına uyulduktan sonra vasiyetnamenin aslında ve şahitlerin yazdığı şerhin altında şahit olan Tevfik K…’ın da imzası olduğu iddia edilmemiş olduğu gibi, mahkemece noksan görülen bu cihetin ikmali zımnında mumaileyh Tevfik K…’ın dinlenmesine lüzum görülerek mumaileyh müracaat olunan malumatını beyan sırasında diğer şahit Ali A…’ın imzası olup da kendisinin imza eylememiş olmasına hayret eylediğini ve şimdi de imza edebileceğini beyan suretiyle vasiyetnamenin tanzimi ve şerhin tahriri esnasında işbu şerhi imza etmemiş olduğu tahakkuk etmiş ve bu sebepten yapılan bozma dairesinde vasiyetnamenin iptaline karar verilmiş olmasına mebni hükmün onanmasına (…)” Y. 2.HD. 28.06.1948 tarih ve 1939 E. - 3982 K
