“Dava, vasiyetçi (S)’nin oturduğu apartman dairesine vasiyetname tarihinde noter ve tanıkların geldiğinin görülmemesi, mezbureye ait nüfus hüviyet cüzdanı Samatya nüfusundan verilmiş olduğu halde Küçükpazar nüfusundan verildiğinin vasiyetnamede yazılı bulunması, vasiyetname tanzim edildiği günde noter yevmiye defterine kayıt edilmeyip aradan hayli zaman geçtikten sonra kayıt edilerek masraf makbuzunun da sonradan tanzim ve kayıt numaralarının tahrif edilmesi, vasiyetçinin mührü basılmakla iktifa edilmiş olup parmak izinin ilave edilmemesi, noter vekili (A.A) tarafından tanzim edilmiş olan vasiyetname noter (B)’nin imzasıyla da tevsik edilerek tanık meşruhatlarının yalnız noter (B) tarafından tasdik edilmiş olması, vasiyet tanıklarının vasiyetçi (S)’nin yabancısı ve şüpheli eşhastan olmaları, tabip raporu vasiyetname metnine derç edilmemiş olduğu gibi, rapor imzasının tasdiksiz olması ve noterin vasiyetçinin evine çağrılmasındaki sebep ve mazeret hakkında vasiyetnamede sarahat olmaması sebeplerine istinatla binnetice sahte olarak tertip ve tanzim edilmiş olmasından dolayı iptaline mütedair bulunmuş ve mahkemece af kanunu ile muameleden kaldırılan ceza mahkemesi dosyası ve tarafların irae eyledikleri diğer deliller istima ve tetkik edilmek suretiyle icra kılınan muhakeme ve tahkikat sonunda; damga ve harç pulları 28/02/1947 tarihinde ilsak edilmiş olan vasiyetnamenin iddia olunduğu şekilde sonradan tertip ve tahrir edilmiş olduğunun sübutuna ve noter vekilinin beyanı ile tanıkların meşruhatını talil ve hilafının tahakkukuna medar olacak bir delil ve karine mevcut bulunmamış ve nüfus hüviyet cüzdanının verildiği mahal, tabip raporu, parmak izi, noterin dâhili muamelatına taalluk eden kaydın icrasında ve makbuzun kesilmesinde taahhur vukuu, noter (B) de imza etmesi ve vasiyetnamenin ikametgahında tanzim edilmesi gibi hususlara müteallik iddialar zatı hadiseye müessir ve sonradan tahrir edildiği sabit olmayan vasiyetnamenin sahte olduğunun sübutuna sebep teşkil etmeyip, evvel ve ahar muhakemeten başkaca iptali müstelzim ve şekle ait bir güna kanuni sebep iddia ve dermeyan olunmamış ve mahkemece bütün bu iddia ve sebepler ayrı ayrı tahlil ve gerekçesi beyan olunmak suretiyle tahkikat ve muhakemeden hâsıl olan kanaat dairesinde kanunun bahşeylediği takdir kullanmak suretiyle hükmedilmiş olup, hadisenin esas ve mahiyetini tespite medar olmayan bilirkişi raporları bununla mukayyet olmayan mahkemenin kanaat ve takdir hakkına müessir bulunmamış olmasına ve muhakemeten ileri sürülmeyen iddia ve itirazların temyizce incelenmesine mesağ olmadığına ve hükmün dayandığı mufassal gerekçeye nazaran varit görülmeyen temyiz layihalarında dermeyan ve şifahen izah olunan bilcümle itirazların reddiyle hükmün onanmasına (…)” Y. 2.HD. 04.03.1952 tarih ve 832 E. - 1416 K.
“1512 sayılı Noterlik Kanununun 83. maddesi gereğince noter, zorunluluk hallerinde sebebini açıklayarak noterlik dairesinin dışında vasiyetname düzenleyebilir. Ne var ki, sebebin belirtilmemiş olması vasiyetnameyi geçersiz kılmayacağı gibi, vasiyetname noterlik dairesinde düzenlenmiş iken yanlışlıkla başka yerde düzenlendiğinin yazılması veya vasiyet edenin bulunduğu yerde düzenlenen vasiyetnamenin noterlikte düzenlendiğine işaret edilmiş bulunması da geçersizlik sebebi değildir. Çünkü Medeni Kanunun 480-482. maddelerinde düzenleme yeri bakımından bir geçerlilik şartı öngörülmemiştir. Medeni Kanunun bu hükümleri Noterlik Kanununa göre özel hüküm niteliğinde bulunduğundan, Medeni Kanunun yazılı şekil eksikliği dışındaki bir sebeple vasiyetname geçersiz sayılamaz. Onun için tanıkların düzenleme yeri konusunda beyanlarının doğruluk veya yanlışlığı üzerinde durulmaya gerek bile yoktur. O halde vasiyetnamenin şekil bakımından iptal edilmiş olması yanlıştır.” Y. 2.HD. 10.11.1977 tarih ve 7621 E. - 7844 K