“Medenî Kanunun mirasa ait olan kitabının 3. faslının başlığı (ölüme bağlı tasarrufun muhtelif suretleri) dir; gerçekten bu fasıldaki maddelerde vasiyetin ve miras mukavelesinin konularının neler olabileceği bildirilmiştir. Bunlardan 474 ve 475 inci maddelerin muhtevalarıyla matlapları incelenecek olursa 474 üncü maddede miras mukavelesinin konusunun mirasçı nasbi veya belli bir malın bir kimseye bırakılması olabileceğinin, 475 inci maddede ise miras mukavelesinin konusunun mirastan feragat olabileceğinin bildirildiği görülür. Demek ki, kanunumuza göre mirastan feragat mukavelesi, miras mukavelesinin bir nevinden ibarettir. Bu itibarla mirastan feragat mukavelesinin (bütün miras mukaveleleri gibi) Medenî Kanunun 492 nci maddesi hükmünce resmî vasiyet şeklinde yapılması gerektir. İsviçre Hukukçularından Escher'in Medenî Kanuna ait Almanca şerhinde (Alman Medenî Kanunundaki durumun aksine olarak) mirastan feragat mukavelesinin, miras mukavelesinin bir nevinden ibaret olduğunu yazmış bulunması da (Vorb. Art. 494, N.2) bu görüşün doğruluğunu belirtmektedir. Netice; mirastan feragat mukavelesinin bütün miras mukaveleleri gibi resmî vasiyet şeklinde yapılmasının gerektiğine 11/2/1959 da ittifakla karar verildi.” 11.02.1955 tarih ve 1959/16 E. - 14 K. sayılı Y. İBK
