Yargıtay 12 H.D., 26.7.2007, E. 2007/571, K. 21007/3238
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı vekili tarafından borçlular hakkında 50.000 YTL asıl alacağın tahsili için genel haczi yolu ile icra takibine geçilmiştir. Borçlular vekili tarafından yasal süresinde icra dairesine başvurularak takibe itiraz edildiği görülmektedir.
Mahkemece takip dayanağı bono üzerinde yer alan (teminat için verilmiştir. Ciro ve temlik edilemez.) şeklindeki sözcükler nedeniyle bu belgenin kayıtsız ve şartsız borç ikrarını içermediği ve İİK.nun 68. maddesininde sayılanlardan olmadığı belirtilerek alacaklının itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verildiği tesbit edilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunun 14.03.2001 tarih ve 2001/12-233 E. 257 K. sayılı kararı ve yine Hukuk Genel Kurulunun 20.6.2001 tarih ve 2001/12-496 sayılı kararlarında da açıklandığı üzere dayanak belgenin (hangi ilişkinin) teimnatı olduğu yazılı bir belge ile kanıtlanmadığı sürece, bono metninde yer alan (teminat için verildiğine) yönelik sözcüklerin tek başına bononun kayıtsız ve şartsız belli bir bedelin ödenmesi vaadini içeren niteliğini etkilemeyeceği kabul edilmiştir.
Bu durumda borçlunun anılan konudaki itirazı yerinde değildir. O halde mahkemece borçlunun diğer itiraz nedenleri incelenerek alacaklının itirazın kaldırılması talebi hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 26.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.