Yargıtay Hukuk Genel Kurulu , 04.05.1994 Tarih, 1994/75 Esas, 1994/294 Karar Sayılı Kararı, “…Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 9.6.1993 gün ve 1993/5265-5898 sayılı ilamı; (... Dava, Medeni Kanunun 132. maddesine dayalı olarak terk hukuki nedeniyle boşanmaya ilişkindir. Bu halde gönderilen ihtarın hukuki sonuç doğurabilmesi için davet edilen evin, ailenin ihtiyaçlarını karşılayacak ekonomik ve sosyal durumlarına uygun olacak şekilde bağımsız olmalıdır. Yapılan inceleme ve araştırmaya göre kadının çağırıldığı evin tuvaletinden başkaları da yararlanmaktadır. Bu hali ile evin bağımsızlığı kabul edilemez. Diğer yandan davacı anne ve babasıyla yemeklerini birlikte yiyeceklerini belirttiğine göre bu yönden de bağımsız ev temin etmiş sayılamaz. Davanın reddi gerekirken boşanmaya karar verilmesi usul ve Yasa'ya aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve direnme kararının verildiği tarih itibariyle HUMK.'nun 2494 sayılı Yasa ile değişik 438/II. fıkrası hükmü gereğince duruşma isteğinin reddine karar verilip dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle, davalı kadının davet edildiği evin inşa tarzı, kullanma biçimi itibarîyle de asıl olan aile mahremiyetini korumaya elverişli bulunmadığı anlaşıldığına göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve Yasa'ya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır…”
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 07.01.1990 Tarih, 1990/605 Esas, 1990/4 Karar Sayılı Kararı, “Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 17.10.1988 gün ve 8123 - 9335 sayılı ilamı : (... İhtarın geçerli olabilmesi için, her davet edilen evle, davacının anne ve babasının oturduğu evin aynı avlu içinde olduğu, bu avlu da olan tuvaletten her iki evde oturan kişilerin istifade ettikleri anlaşılmaktadır. Bu hali ile evin bağımsız olduğundan söz edilmesi mümkün değildir. Öyle ise davanın red edilmesi gerekirken evin yeterliğinden söz edilerek boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Karar: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle davalı kadının ihtarla davet edildiği ev davacı kocanın anne ve babasının oturduğu binanın da bulunduğu ihata duvarı ile çevrili avlu içerisinde olup, tuvalet ve suyunun yine avluda ve müşterek bulunduğu, birlikte kullanıldığı anlaşıldığına göre bağımsız olarak kabul edilmesi mümkün değildir. O halde Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır…”
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 19.02.2019 Tarih, 2019/308 Esas, 2019/1378 Karar sayılı kararı, “…2-Davacı-davalı erkek tarafından terk hukuki sebebine dayalı (TMK m. 164) boşanma davası açılmış, erkeğin davasının kabulüyle tarafların boşanmalarına hükmedilmiştir. Terk sebebiyle boşanma davasında eşlerin birlikte seçtiği ( TMK m. 186 ) veya TMK'nun 188. maddesindeki şartların oluşması sebebiyle eşlerden biri tarafından seçilen yada hakim tarafından belirlenen ( TMK m. 195 ) bağımsız bir konuta davet edilmesi gerekir. Davalı-davacı kadının davet edildiği konut, tarafların ortak konutu değildir. Bu sebeple davalı-davacı kadın ihtara uymamakta haklıdır…”