Yarg. 8. HD., 2009/59 E., 2009/1662 K
Abdullah Kılıç, Sait Kılıç ile Şakire Diler ve müşterekleri aralarındaki miras paylaşımı nedeniyle tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Gaziantep 1. Asliye Hukuk Hâkimliğinden verilen 30.07.2008 gün ve 447/414 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-KARAR METNİ-
Davacılar Abdullah ve Sait Kılıç vekili, ortak miras bırakanlardan kalan dava konusu 324, 676, 806, 878, 1130, 1162 ve 1186 parsellerin sözlü miras paylaşımı nedeniyle tapu kayıtlarının iptaliyle vekil edenleri adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, yazılı miras paylaşım sözleşmesinin bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Mahkemece, kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu 1186 parsel davanın açıldığı tarihte Ali Dalkan adına tapuda kayıtlı bulunmaktadır. Davacılar vekili, tapu kaydının iptal ve tescilini istemiş olup, dava dilekçesindeki açıklamalar ve iddianın ileri sürülüş şekline göre dava mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil isteğidir. Bu tür davalarda davanın kayıt malikine karşı açılması gerekir. Dava, tapu sicilinde malik olarak görünmeyen davalılara karşı açılmıştır. Bu parsel yönünden, davanın taraf sıfatı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi doğru değil ise de red kararı sonucu itibarıyla doğru görüldüğünden bu yön bozma nedeni sayılmamıştır.
Diğer parsellere ilişkin temyiz itirazlarına gelince; davacı yan tapulu taşınmazların mirasçılar arasındaki paylaşımına tutunarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuş, tarafların akraba olmaları nedeniyle yazılı paylaşım sözleşmesinin düzenlenmediği belirtilmiştir. TMK.nun 676/son maddesi hükmü uyarınca, tapulu taşınmazlarda mirasçılar arasındaki paylaşımın geçerliliği yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır. Her ne kadar HUMK.nun 293/1 bendinde sayılı akrabalar arasında yapılan ve senetle kanıtlanması gereken işlerde tanık dinlenebileceği belirtilmişse de az yukarıda da açıklandığı gibi, mirasçılar arasında yapılan paylaşımda yazılı şeklin, kanıtlama koşulu değil, geçerlilik koşulu olması nedeniyle somut olayda tanık dinlenemez. Bu açıklamalar karşısında davanın reddine karar verilmesinde usul ve kanuna aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 14, 00 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1, 60 TL'nin temyiz edenlerden alınmasına 07.04.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi.