Dava konusu taşınmaz üzerindeki muhdesat dolayısıyla davada taraf olması ya da ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmesi halinde, satıştan elde edilen paradan pay alması mümkün değildir. Bu kişi, paydaşlara karşı sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak tazminat ve alacak davası açabilecektir
Yarg. 6. HD., 2011/7790 E., 2011/12521 K
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar, bir kısım davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, on iki adet taşınmazdaki ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı Nurhayat Özdemir hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine, 458 nolu parsel hakkında açılan davanın vazgeçme nedeni ile reddine, diğer parseller yönünden davanın kabulüne, ortaklığın satılarak giderilmesine karar verilmiş, hüküm davalılardan Ahmet Özdemir ve İsmail Özdemir vekili tarafından 713 ve 767 nolu parsellere hasren temyiz edilmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs gibi bütünleyici parça (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar (ortaklar) ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Olayımıza gelince; dava konusu edilen ve satışına karar verilen 767 nolu parselde bulunan muhdesatlar hakkında mahkemenin kesinleşen tespit kararı gereğince muhdesat sahiplerine oran kurularak pay verilmesi gerekirken, sadece İsmail Özdemir yönünden oranlama yapılarak, muhdesat sahibi davalı Ahmet Özdemir yararına oranlama yapılmadan karar verilmesi doğru değildir.
Dava dilekçesinde 713 parselin ortaklığının giderilmesi istenmesine mahkemece talep konusu olmayan muris Osman Özdemir'e ait olan 173 parsel numarası yazılarak 713 nolu parsel yerine 173 nolu parsel hakkında karar verilmiş olması da isabetsiz olmuştur.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün 713 ve 767 parsel sayılı taşınmazlara hasren BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 21.11.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Olayımıza gelince; dava konusu edilen ve satışına karar verilen 767 nolu parselde bulunan muhdesatlar hakkında mahkemenin kesinleşen tespit kararı gereğince muhdesat sahiplerine oran kurularak pay verilmesi gerekirken, sadece İsmail Özdemir yönünden oranlama yapılarak, muhdesat sahibi davalı Ahmet Özdemir yararına oranlama yapılmadan karar verilmesi doğru değildir.
Dava dilekçesinde 713 parselin ortaklığının giderilmesi istenmesine mahkemece talep konusu olmayan muris Osman Özdemir'e ait olan 173 parsel numarası yazılarak 713 nolu parsel yerine 173 nolu parsel hakkında karar verilmiş olması da isabetsiz olmuştur.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün 713 ve 767 parsel sayılı taşınmazlara hasren BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 21.11.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Yarg. HGK, 2011/3-45 E., 2011/214 K., 20.04.2011 T. İlamı: “Her ne kadar, mahkemece; hükme esas alınan bilirkişi raporuyla, kaçak ve imara aykırı olarak yapılmış bulunan davacıya ait muhtesatın taşınmazın satış parasını etkilemediği, taşınmazın binalı ve binasız sürüm değerinin aynı olduğu belirlendiğinden bahisle, dava reddedilmiş ise de; sebepsiz zenginleşmeye konu muhtesatların değeri ortaklığın giderilmesi davasında belirlenmiş bulunmaktadır. Taşınmazın satışı, değeri belirlenen muhtesatlarla birlikte gerçekleşmiş olduğuna göre, satış bedelinden dolayı davalıların zenginleştiği kabul edilmelidir.”