Yargıtay içtihatları ile eski kiracılara ilişkin bilirkişi raporu ile talep tarihi itibariyle kiralananın serbest koşullarda boş olarak yeniden kiralanması ihtimalinde tespit edilen kira bedeli üzerinden %5 - %20 arasında indirim uygulanması süreklilik kazanmıştır. Bazı kararlarda da %10-%20 arasında indirim yapılması şeklinde görüş belirtilmiştir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 22/09/2021 tarihli 2021/5455 Esas 2021/8864 Karar sayılı ilamında; “…mahkemece, taşınmazın galip vasfının çatılı iş yeri olduğu tespit edildiği takdirde, yeniden bilirkişi görüşüne başvurulması ve belirlenecek kira bedelinden davalının eski kiracı olduğu gözetilerek %5 - %20 oranında hakkaniyete uygun bir miktarda indirim yapması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir” şeklinde belirtilmiştir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 23/06/2020 tarihli 2020/2519 Esas 2020/3313 Karar sayılı ilamında; “…Mahkemece, davalının eski kiracı olduğu gözetilerek brüt 17.187,5 TL/yıl kira bedeli esas alınarak bu bedelden %5 - % 20 oranında hakkaniyete uygun bir miktarda indirim yapıldıktan sonra kira bedelinin brüt olarak tespiti gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.”
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 24.01.2018 tarihli 2017/4414 Esas 2018/659 Karar sayılı ilamında; “…Mahkemece bilirkişinin tespit ettiği brüt 3.750,00-TL üzerinden davalının eski kiracı olduğu gözetilerek %10-20 oranında hakkaniyete uygun bir miktarda indirim yapıldıktan sonra çelişkiden uzak hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda hakkaniyete uygun olacak şekilde ve brüt olarak kira bedelinin tespitine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir” şeklinde belirtilmiştir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 06.12.2017 tarihli 2017/3682 Esas 2017/17115 Karar sayılı ilamında; Mahkemece öncelikle bilirkişi kurulundan hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli bir şekilde ek rapor alınarak, taşınmazın boş olarak yeniden kiraya verilmesi halinde getirebileceği brüt kira bedeli belirlenmeli, daha sonra Mahkemece bu bedelden davalının eski kiracı olduğu gözetilerek %10-20 oranında hakkaniyete uygun bir miktarda indirim yapıldıktan sonra kira bedelinin brüt olarak tespiti gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna göre yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir” şeklinde belirtilmiştir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 26/06/2019 tarihli 2017/10410 Esas 2019/5821 Karar sayılı ilamı Mahkemece, kiralananın 01/01/2015-01/01/2016 tarihleri arasındaki bir yıllık kira bedelinin 20.000 TL olarak tespitine ve yıllık kira bedelinin yasal olarak açıklanan ÜFE, TÜFE ortalaması üzerinden arttırılmasına karar verilmiş; Hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. Hak ve nesafete uygun kira belirlenirken en son ödenen aylık kira bedeline endekse (ÜFE) göre (7161 sayılı Kanunun 56. maddesi ile yapılan değişiklik neticesinde 01/01/2019 tarihinden sonrası için tüketici fiyat endeksindeki oniki aylık ortalamalara göre) artış yapılarak belirlenen kiradan daha düşük olmayacak şekilde taşınmazın boş olarak yeniden kiraya verilmesi halinde getirebileceği kira bedelinden, davalının eski kiracı olduğu gözetilerek hakkaniyete uygun bir miktarda indirim yapılması gerekmektedir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, taşınmazın boş olarak yeniden kiraya verilmesi halinde yıllık kira bedelinin 20.000 TL olabileceği belirtilmektedir. Mahkemece, bilirkişi heyeti tarafından belirlenen bedelden davalının eski kiracı olduğu gözetilerek %5- % 20 oranında hakkaniyete uygun bir miktarda indirim yapıldıktan sonra kira bedelinin tespiti gerekirken, yazılı şekilde indirim yapılmaksızın kira bedelinin belirlenmiş olması doğru değildir. 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 344. maddesi ile tarafların yenilenen kira dönemlerinde uygulanacak kira bedeline ilişkin anlaşmalarının, bir önceki kira yılında üretici fiyat endeksindeki artış oranını (7161 sayılı Kanunun 56. maddesi ile yapılan değişiklik neticesinde 01/01/2019 tarihinden sonrası için tüketici fiyat endeksindeki oniki aylık ortalamalara göre değişim oranını) geçmemek koşuluyla geçerli olacağı, bu kuralın, bir yıldan daha uzun süreli kira sözleşmelerinde de uygulanacağı kabul edilmiştir. Buna göre yenilenecek olan kira dönemlerine ilişkin kira bedellerinin belirlenme usulü emredici nitelikteki bu hüküm ile belirlendiğinden davacının gelecek dönemlere ilişkin olarak kira bedelinin artış oranının tespitini talep etmesinde hukuki yararı bulunmamaktadır. Mahkemece, davacının gelecek dönemdeki kira bedellerinin TEFE-TÜFE ortalaması oranında arttırılmasına ilişkin talebinin reddi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 12/06/2019 tarihli 2017/8810 Esas 2019/5344 Karar sayılı ilamı. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, dava konusu taşınmazın 01.05.2015 tarihinden itibaren aylık kira bedelinin takdiren 21.500 USD karşılığı 58.285TL olarak tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delilerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 18.11.1964 gün ve 2/4 sayılı Y.İ.B.K. ve yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre “hak ve nesafet” ilkesi uyarınca kira parasının tespit edilmesi için, öncelikle tarafların tüm delilleri varsa emsal kira sözleşmeleri aslı veya onaylı örnekleri dosyaya alınmalı, bilirkişi marifetiyle kiralanan taşınmaz ve taraf emsalleri tek tek görülüp incelenmeli, böylece elde edilen veriler somutlaştırılarak, dava konusu yer ile ayrı ayrı (konumu, çevresi, niteliği, kullanım şekli, kira başlangıç tarihi, kira süreleri vb.) kira parasına etki eden tüm nitelikleri karşılaştırılmalı, emsal kira bedellerinin niçin uygun emsal olup olmadığı somut gerekçelerle açıklanmalı, dava konusu taşınmazın tespiti istenen kira dönemi itibariyle yeniden kiraya verilmesi halinde boş olarak getirebileceği kira parası belirlenmeli, hakimce bu kira parası dikkate alınmak suretiyle hak ve nesafete uygun makul bir kira parasına hükmedilmelidir.Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kurulunun raporunda, mecurun çevresinde meydana gelen sosyal ve ekonomik değişmeler, dolar kurunun TL karşısındaki reel artışı, benzer nitelikteki işyerleri değerlendirilerek taşınmazın yeniden boş olarak kiraya verilmesi halinde 01.05.2015 tarihinden itibaren 59.640TL kira parası getirebileceği tespit edilmiş olup, Mahkemece bu bedelden davalının eski kiracı olduğu gözetilerek %5- % 20 oranında hakkaniyete uygun bir miktarda indirim yapıldıktan sonra kira bedelinin tespiti gerekirken, yazılı şekilde düşük miktarda hak ve nesafet indirimi yapılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.